Bu konu Türk hukukunda uzun tartışmalara neden oldu. Doktrin-
deki bazı görüşler, Rekabet Kurumunun rekabet ihlallerinin saptanma-
sında uzmanlaşmış bir kurum olduğunu ve yerel mahkemelerin rekabet
ihlallerini değerlendirecek yeterli deneyim, bilgi ve kadrodan yoksun
olduklarını savundu. Bu görüşü savunanlara göre rekabet ihlali nede-
niyle tazminat talepleri öncelikli olarak Rekabet Kurumunun rekabeti
ihlal bulgusuna dayanmalıdır. Doktrindeki diğer görüşler ise yerel
mahkemelerin rekabet ihlali değerlendirmesindeki rolünü ve gücünü
savunurlar. Bu görüşte olanlar ayrıca mahkemelerin rekabet ihlali de-
ğerlendirmesini doğrudan veya Rekabet Kurulu kararının iptalini de-
ğerlendiren temyiz mercii olarak yapacak yetkili tek kurum olduğunu
belirtirler. Bu nedenle uzun zaman alacak Rekabet Kurumu kararları-
nın beklenmesine gerek yoktur.
Yerel mahkemelerin yaklaşımları bu noktada farklılaşmaktadır.
Bazı mahkemeler Rekabet Kurulunun rekabet ihlaline ilişkin kararına
gerek duymaksızın tazminat taleplerini kabul ettiler. Bu mahkemeler
kendi atadıkları bilirkişilerden yararlanarak rekabet ihlallerini değer-
lendirdiler ve kararlarını verdiler. Bazı mahkemeler ise Rekabet Kuru-
munun rekabet ihlaline ilişkin bir kararının yokluğunda, Rekabet Ku-
rulu kararını bekletici mesele yaptılar ve davacının rekabet ihlalini sap-
taması için Rekabet Kurumuna başvurmasına karar verdiler. Bu farklı
görüşlere rağmen, mahkemelerin yaklaşımı, tazminat talebinin bir Re-
kabet Kurumu kararına dayanmadığı durumlarda, Rekabet Kurumunun
değerlendirmesini bekletici mesele yapma yönünde yerleşmiş görün-
mektedir.
Mahkemelerin uygulaması Yönerge ile getirilen düzenlemeden
farklı olmasına rağmen, kanımca bu uygulama, Rekabet Kurumunun
deneyim ve bilgisi göz önüne alındığında, daha doğrudur. Birçok du-
rumda, rekabet ihlalinin saptanması çok güçtür, yerel mahkemelerin
sahip olamayacağı belirli bilgi ve deneyim gerektirir. Özellikle, kartel-
lerin söz konusu olduğu durumlarda kartelin gizli yapısı ihlalin saptan-
masını zorlaştırır. Rekabet Kurumu yerinde inceleme ve soruşturma gi-
bi hukuk mahkemelerinin sahip olmadığı bazı yetkileri kullanır. Hukuk
mahkemeleri kendiliğinden soruşturma yapamaz, tarafların iddia, sa-
vunma ve delilleriyle bağlıdır. Hâkim durumun kötüye kullanıldığı
hallerde de, değerlendirme karmaşık ekonomik analizler ve modelleme
gerektirebilir, söz konusu birikime yerel mahkemeler sahip değildir.
214
HUKUK POSTASI 2014