Previous Page  242 / 449 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 242 / 449 Next Page
Page Background

BORÇLAR HUKUKU

227

tay 1969 tarihli ikinci bir İçtihadı Birleştirme Kararı vermiştir. Bu karar

uyarınca teminat mektubunda alacaklının yazılı isteği üzerine derhal ve

kayıtsız şartsız ödeme yükümlülüğünün bulunması, teminat mektupla-

rının 818 sayılı eski Borçlar Kanunu’nun 110. maddesinde düzenlenen

üçüncü kişinin edimini taahhüt niteliğinde bir garanti sözleşmesi olduğu-

nu gösterir. Üçüncü kişinin edimini taahhüt 6098 sayılı Borçlar Kanunu

madde 128 ile eski düzenleme ile paralel olarak hüküm altına alınmıştır.

Unsurları

Uygulamada teminat mektubu sözleşmelerinin garanti sözleşmesi

olarak kabul edilebilmesi için bazı unsurları taşıması gerektiği kabul edi-

lir.

Öncelikle, garanti verenin sorumlu olacağı risk önceden belirlenmiş

olmalıdır. Teminat garanti alanı (yani muhatabı) belirli bir hareket tarzına

yöneltmek ve özellikle de lehdar ile ticari bir ilişkiye girmesini sağlamak

için verilmelidir. Teminat mektubunu veren kişi, muhataba karşı bağım-

sız bir borç üstleniyor olmalıdır. Teminat mektubunu veren taraf ile leh-

dar arasındaki ilişki ile lehdar ve muhatap arasındaki ilişki birbirinden

tamamen bağımsızdır, teminat mektubu sözleşmesi ile banka ya da mek-

tubu veren diğer herhangi bir tüzel veya gerçek kişi asli ve bağımsız bir

borç üstlenir. Son olarak teminat mektubu sözleşmesinde ivazlılık unsuru

tartışmalıdır; garanti sözleşmesinin ivazsız olduğunu savunanlar olduğu

gibi ivaz karşılığında olması gerektiği görüşünde olanlar da vardır.

Teminat Mektubunda Zamanaşımı ve Vade

Hukukumuzda teminat mektupları bağımsız bir garanti sözleşmesi

olarak kabul edildiğinden ve garanti sözleşmeleri ile ilgili özel bir dü-

zenleme bulunmadığından, teminat mektupları genel zamanaşımı hükmü

818 sayılı eski Borçlar Kanunu m. 125, yani 6098 sayılı Borçlar Kanunu

madde 146’da yer alan on yıllık zamanaşımına tabidir.

Teminat mektupları “vadeli” ve “vadesiz” olabilir. Vade, teminat mek-

tubu veren tarafın sorumluluğunun saptanması bakımından önem taşır.

Teminat mektubu veren gerçek ya da tüzel kişinin sorumluluğundan

bahsedebilmek için teminat mektubu ile güvence altına alınan riskin,