BORÇLAR HUKUKU
225
merrüdü halinde seçimlik haklarını nasıl kullanılacağını düzenlememiş-
tir. Ancak doktrinde paylı mülkiyet hükümlerinin kıyasen uygulanması
gerektiği savunulur
8
.
Borca Katılma Sözleşmesi ile Farklılıklar
Borca katılma yine TBK ile ilk defa düzenlenen bir müessesedir (m.
201) ve bir borcun alacaklısı ile borca katılan arasında yapılan bir sözleş-
me ile mümkündür. Bu durumda katılan, borçlunun rızası aranmaksızın,
sözleşme konusu borçtan borçlu ile müteselsilen sorumlu hale gelir. Böy-
lelikle, borç ilişkisinde borçlu olmayan kişi, alacaklı ile yapacağı sözleş-
me
9
sonucunda asıl borçlu ile birlikte borcun müteselsil borçlusu olur.
Bu müessese, sözleşmeye katılmadan farklıdır. Zira sözleşmeye ka-
tılma sonucunda katılan, katıldığı taraf ile birlikte müteselsil alacaklı ve
müteselsil borçlu hale gelir ve alacaklı tarafında olmayı da kapsar. Ayrı-
ca, sözleşmeye katılma, borca katılma gibi iki taraflı bir sözleşme değil-
dir; aksine katılan ve sözleşmenin iki tarafı arasında imzalanması gerekir.
Sonuç
Sözleşmenin devri ve sözleşmeye katılma, TBK ile ilk defa kanunda
düzenlenmiştir. Ancak bu düzenlemelerin öncesinde de, sözleşme serbes-
tisi çerçevesinde sözleşmenin devrinin ve sözleşmeye katılmanın müm-
kün olabileceği, bu amaçla yapılan sözleşmelerin
sui generis
sözleşmeler
olduğu kabul edilmekteydi.
TBK tahtındaki düzenlemeler uyarınca, sözleşmenin devri ve sözleş-
meye katılma, devralacak veya katılacak taraf ile sözleşmenin asıl tarafla-
rı arasında yapılacak bir sözleşme ile mümkündür. Sözleşmenin devrinde
ayrıca kalan tarafın devreden ve devralan arasında yapılacak anlaşmaya
onay vermesine de imkân tanınmıştır.
Gerek devir gerekse katılma sözleşmesi, asıl sözleşmenin şekline ta-
bidir.
8
Oğuzman/Öz
, s. 605.
9
Borca katılma sözleşmesi kural olarak şekle bağlı değildir ancak, teminat amacıyla borca
katılma halinde TBK m. 603 yollamasıyla kefalette ehliyet, şekil ve eşin rızasına ilişkin hü-
kümler borca katılmaya da uygulanır.
Oğuzman/Öz
, s. 592.