BORÇLAR HUKUKU
233
Sözleşmelerin Değişen Koşullara Uyarlanması
1
*
Doç. Dr. Murat Develioğlu
Giriş
Türk hukukunda da kabul gören sözleşmeye bağlılık (
pacta sunt ser-
vanda
) ilkesi gereği her borçlu, sözleşme kurulduktan sonra ortaya çıkan
zorluk ve engellere rağmen sözleşmede öngörülen edimi aynen ifa etme-
lidir. Bu ilke, hukuk güvenliği ve dürüstlük kuralının bir gereğidir.
Bununla birlikte, sözleşme kurulurken var olan koşullar öngörülemez
bir şekilde sonradan değişebilir ve bu değişimin sonucu olarak sözleş-
medeki denge, bir tarafın aleyhine katlanılamayacak ölçüde bozulabilir;
diğer bir deyişle işlem temeli çökebilir ve borcunu ifa etmesi, aynı taraf
açısından aşırı güçleşmiş olabilir. Bu durumda da katı bir şekilde sözleş-
meye bağlılık ilkesinin uygulanması ve borcun aynen ifasının borçludan
beklenmesi, adalete, dürüstlüğe ve hakkaniyete aykırı düşer. Bu olum-
suz sonuçların önüne geçebilmek için sözleşmenin değişen bu koşullara
uyarlanabilmesi gerekir.
Bu şekilde bir uyarlama imkânı gerek Yargıtay Kararları’nda, gerek-
se Öğreti’de kabul edilmiş olmakla beraber bu uyarlamanın hukukî te-
melleri dönemlere göre farklılık göstermiştir. Aşağıda bu konu ile ilgili
bilgi verilecektir.
Türk Hukukunda Sözleşmenin Uyarlanması ile İlgili Temel
Düzenlemeler
Sözleşmenin değişen koşullara uyarlanması, eğer uyarlama da müm-
kün değilse sözleşmenin sona erdirilmesi imkânı 818 sayılı mülgâ Borçlar
Kanunu’nda (BK) genel bir düzenlemenin konusunu oluşturmamaktaydı.
Bununla beraber, aşağıda da açıklanacağı üzere, eser bedelinin götürü
usulü belirlenmiş olduğu eser sözleşmeleri ile ilgili BK m. 365/f. 2’de bu
yönde özel bir düzenleme öngörülmüştü.
Bu dönemde, gerek içtihatlarda, gerekse doktrinde, eser sözleşmesi
*
Ağustos 2013 tarihli Makale