Previous Page  295 / 476 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 295 / 476 Next Page
Page Background

Satılandaki ayıp gizli olmalıdır.

818 sayılı Borçlar Kanunu (“BK”) madde 197 uyarınca alıcı, satı-

landa mevcut olan bir ayıbını biliyorsa ve o şekilde satın alıyorsa ayı-

bı kabul etmiş sayılır. Ayıp, mal muayene edilmeden anlaşılıyorsa aşi-

kâr, muayene sonucu anlaşılabiliyorsa açık ayıp olarak nitelendirilir.

Alıcı satımdan önce muayene yapmadan malı satın aldıysa, satıcı satı-

landa muayene edilmeksizin anlaşılabilen aşikâr ayıplardan sorumlu

değildir. Alıcının satılanı almadan önce muayene etmesi halinde ise sa-

tıcı, alıcının satılana yeterli ve olağan dikkati sarf etmekle farkına va-

rabileceği açık (gizli olmayan) ayıplardan da sorumlu tutulmaz. An-

cak, bu durumda satıcı açık ayıbın bulunmadığı konusunda ayrıca gü-

vence verdiyse, bu ayıba karşı tekeffül sorumluluğu devam eder.

Yeterli derecede muayeneye rağmen görülemeyen ayıplar gizli

ayıptır. Satılanda muayene ile dahi ortaya çıkmayan gizli ayıplardan

satıcı, ayrıca tekeffül etmesi aranmaksızın sorumludur.

Satılandaki eksiklik, hasara ilişkin sorumluluğun alıcıya geçme-

sinden önce mevcut olmalıdır.

Satıcı, satılana ilişkin hasarın alıcıya intikalinden sonra ortaya çı-

kan ve önceden mevcut sebeplere dayanmayan ayıplardan sorumlu de-

ğildir

1

. Bu kural gerek aşikar, gerek açık gerekse gizli ayıplar için ge-

çerlidir. Satıcının sorumlu olduğu gizli ayıp da hasarın alıcıya intika-

linden önce mevcut olmalıdır.

Satıcının sorumluluğu sözleşme ile kaldırılmamış olmalıdır.

Satım sözleşmesinin tarafları, satıcının ayıba karşı tekeffül borcu-

nu sınırlandırabilir, hatta kaldırabilirler. Bununla beraber, satıcının ayı-

bı hile ile gizlemesi, yanılmaya sebep olması ve alıcıyı sözleşmeyi

kendi istediği şartlar ile yapmaya bu şekilde ikna etmesi halinde tekef-

fülü sınırlandıran kayıtlar geçerli olmaz.

BORÇLAR HUKUKU

281

1

BK uyarınca, aksi kararlaştırılmadıkça satım sözleşmesinde hasar alıcıya sözleşmenin akdedil-

mesi anında geçer. 1 Temmuz 2012 tarihinde yürürlüğe girecek olan 6098 sayılı Borçlar

Kanunu’nda bu kural değiştirilmiştir. Taşınır mallarda hasar zilyetliğin devrine, taşınmazlarda

ise tescil anına dek satıcıya aittir.