Türk Hukukunda Acentelik Sözleşmeleri ve
Yeni Müesseseler
*
Av. Berna Aşik Zibel
Acentelik Sözleşmelerinin Yasal Çerçevesi
Acentelik sözleşmeleri 6102 sayılı yeni Türk Ticaret Kanunu ile
daha ayrıntılı şekilde düzenlenmiş, acentelik sözleşmelerine ilişkin es-
ki kanun metninde yer almayan fakat Yargıtay kararları ile şekillenen
bazı hususlar ilk kez kanun metnine aktarılmıştır. Bu sebeple acentelik
sözleşmeleri işbu çalışma kapsamında genel olarak değerlendirilmekte
ve özellikle yeni düzenlemelere ayrıca yer verilmektedir.
Acente YTTK’nın 102’inci maddesi uyarınca “
Ticari mümessil, ti-
cari vekil, satış memuru veya işletmenin çalışanı gibi işletmeye bağlı
bir hukuki konuma sahip olmaksızın, bir sözleşmeye dayanarak, belir-
li bir yer veya bölge içinde sürekli olarak ticari bir işletmeyi ilgilendi-
ren sözleşmelerde aracılık etmeyi veya bunları o tacir adına yapmayı
meslek edinen kimse”
olarak tanımlanmıştır.
Bu tanım çerçevesinde, acentelik ilişkisinin ana unsurları aşağıda-
ki gibi özetlenebilir:
- Acentenin, ticari bir işletmeyi ilgilendiren sözleşmelerde aracı-
lık etmesi veya bunları o tacir adına yapması;
- acentenin aracılık veya sözleşme yapma faaliyetlerinin yasal
dayanağı olan bir sözleşme ilişkisine dayanması,
- bu faaliyetlerin süreklilik göstermesi ve acentenin bu faaliyetle-
ri meslek olarak sürdürmesi.
Bu kapsamda, acente müvekkilin ticari işletmesi ile ilgili sözleş-
melerde aracılık faaliyetleri yürütmekte veya bu faaliyetleri müvekkil
hesabına gerçekleştirmektedir. Müvekkil ve acente arasındaki ilişki bu
bakımdan özel bir temsil ilişkisi olarak da değerlendirilebilir. Gerçek
veya tüzel kişi olarak acentenin, hukuken acentelik iş ve işlemlerini
94
HUKUK POSTASI 2012
*
Ekim 2012 tarihli Makale