Previous Page  279 / 440 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 279 / 440 Next Page
Page Background

MEDENÎ USUL HUKUKU

265

(2) Haksız ihtiyati tedbirden kaynaklanan tazminat davası, esas

hakkındaki davanın karara bağlandığı mahkemede açılır.

(3) Tazminat davası açma hakkı, hükmün kesinleşmesinden veya

ihtiyati tedbir kararının kalkmasından itibaren, bir yıl geçmesiy-

le zamanaşımına uğrar.”

Haksız ihtiyati tedbirden dolayı tazminat davası açılabilmesi için; ilk

olarak ihtiyati tedbir kararının icra edilmiş olması gerekir.

İkinci şart, ihtiyati tedbirin haksız olduğunun ortaya çıkmasıdır. Ya-

pılan yargılama sonucunda; ihtiyati tedbir koyduran taraf, esas hakkında-

ki davasını kaybetmiş ise, ihtiyati tedbirin haksız olduğu sonucu ortaya

çıkar. Dolayısıyla ihtiyati tedbirin haksız olup olmadığının kesin olarak

anlaşılabilmesi için, yargılama sonucu verilen hükmün kesinleşmesi bek-

lenmelidir. Bunun haricinde, ihtiyati tedbir talep eden ve verilen ihtiyati

tedbir kararını icra ettiren kişi, HUMK’nın 109. Maddesinde öngörülen

ihtiyati tedbir kararının verildiği tarihten itibaren 10 gün içerisinde (HMK

uyarınca 2 hafta içerisinde) esas hakkındaki davasını açmak zorundadır.

Dolayısıyla esas hakkında dava açılmadığı takdirde, ihtiyati tedbir kendi-

liğinden kalkacak ve ihtiyati tedbirin haksız olarak konulduğu kabul edi-

lecek ve tazminat davası açılabilecektir. HMK’nın yürürlüğe girişi ile bir-

likte ise, haksız olma tanımı Kanunda yer bulmuştur. Buna göre, ihtiyati

tedbir talebinde bulunulduğu anda haksız olduğu anlaşılır ise veya itiraz

üzerine kaldırılır ise ihtiyati tedbir kararının haksızlığı ortaya çıkacaktır.

Konu ile ilgili Yargıtay kararları şöyledir:

“Dava, haksız ihtiyati tedbir nedeniyle uğranılan zararın tah-

siline ilişkin olup, tedbirin haksız olduğu, davalı banka tarafın-

dan teminat mektubunun iptali hususunda açılan davanın reddi

ile sabit olmuştur.”

(Yargıtay 11. H.D.’nin 04.02.1991 tarihli,

1990/8459 E. – 1991/519 K. sayılı kararı)

“Davacı, haksız ihtiyati tedbir nedeniyle maddi ve manevi taz-

minat talebinde bulunmuştur. İhtiyati tedbir kararı alan kimse,

ihtiyati tedbir kararının haksız olduğunun belirlenmesi halinde

ihtiyati tedbir kararı yüzünden karşı tarafın ve üçüncü kişilerin

uğradıkları zararı tazminle yükümlüdür. İhtiyati tedbirden kay-

naklanan zararların tazmininde kusursuz sorumluluk esası kabul