HUKUK POSTASI 2011
270
ile kalan kısım talep edileceğinden, bu kısım için faiz de ancak ıslah tari-
hinden itibaren talep edilebilecektir.
Sonuç olarak kısmi dava, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun yürür-
lüğe girmesiyle birlikte ekonomik cazibesini yitirip sadece talep konusu-
nun bölünebilir olduğu ve talep konusunun miktarının taraflar arasında
tartışmasız veya açıkça belirli olmadığı durumlarda açılabilecektir.
Topluluk Davası
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile hukukumuza topluluk
davası düzenlemesi girmektedir.
Kanun’un 113. Maddesi şöyledir:
“Dernekler ve diğer tüzel kişiler, statüleri çerçevesinde, üyeleri-
nin veya mensuplarının yahut temsil ettikleri kesimin menfaat-
lerini korumak için, kendi adlarına, ilgililerin haklarının tespiti
veya hukuka aykırı durumun giderilmesi yahut ilgililerin gele-
cekteki haklarının ihlal edilmesinin önüne geçilmesi için dava
açabilir.”
Bu madde uyarınca, birçok kişiyi ilgilendiren ortak menfaatlerin söz
konusu olduğu hallerde, bu menfaatlerin zarara uğraması halinde menfaat
sahibi olan kişilerin tek tek dava açmasının usul ekonomisine aykırılığı
giderilerek, topluluk davası açılması mümkün olacaktır.
Açılan topluluk davası ile davanın sonucundan sadece davayı açan
tüzel kişi değil, o topluluğa dâhil olan, o menfaate veya hakka sahip olan
herkes yararlanacaktır. Topluluk davası sonucunda elde edilen hükmün
daha sonra münferiden açılacak davalarda kullanılması mümkün olacak-
tır.
Sonuç olarak, topluluk davası ile toplumsal yararın ve hakların ko-
runmasına da hizmet edilecektir.
Kaynak:
Pekcanıtez, Özekes, Atalay; HMK Hükümlerine Göre Medeni
Usul Hukuku, 2011.