Previous Page  200 / 375 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 200 / 375 Next Page
Page Background

HUKUK POS TAS I 2 0 1 0

186

Türk İş Hukukunda İşyerinde Psikolojik Taciz (Mobbing)

*

İşyerinde psikolojik taciz (bundan böyle “Mobbing” olarak anılacak-

tır) Türk hukukunda yeni bir kavram olup işçinin kişilik hakkı ve bu hak

kapsamında korunan “onur ve saygınlık değeri” hedef alınarak sistematik

davranışlar ile üzerinde baskı kurulmasıdır. Mobbing’e örnek olarak, sürekli

olarak işçinin sözünün kesilmesi, yüksek sesle bağırılması, haksız yere eleş-

tirilmesi, kendi yeteneklerinin çok altında iş verilmesi, rahatsız edilmesi,

konuşulmaması, sorgulanması, küçük düşürülmesi, alay edilmesi, dışlanma-

sı gibi davranışlar gösterilebilir. Bu davranışlara maruz kalan kişinin psiko-

lojisi bozulmakta ve özgüvenini kaybetmekte ve sonuç işten ayrılmaya ka-

dar vararak maliyetlere dahi etki etmektedir. Bu nedenle, işçi ve işverenler-

ce Mobbing’e önem verilerek azalması sağlandığı takdirde şirket ve işçiler

üzerindeki olumsuz etkiler ortadan kalkacak ve böylece iş verimi artacaktır.

İş sözleşmesinin en belirgin ve diğer sözleşmelerden ayırt edici özel-

liği, işverene bağımlılık ve işverenin otoritesi altında iş görmedir. Bu ba-

ğımlılık ve otorite hiyerarşik bir yapıyı ortaya çıkarmaktadır. İşverenin hi-

yerarşik yapı içerisinde, ekonomik ve kişisel açıdan kendisine bağımlı olan

işçiyi kamu hukuku ve iş sözleşmesinden kaynaklanan eşitlik, dürüstlük

ilkesi ve hakkaniyet ilkesi doğrultusunda gözetmesi gerekmektedir.

Türk Hukuku’nda Borçlar Kanunu m. 332 uyarınca, işveren, hizmet

sözleşmesinin özel halleri ve işin niteliğini de dikkate alarak “hakkaniyet

ilkeleri” doğrultusunda işten kaynaklanan tehlikelere karşı gereken tedbir-

leri almak ve işçiye uygun ve sağlıklı çalışma ortamı temin etmek zorun-

dadır. İş Kanunu m. 77/1 uyarınca ise

“işverenler, işyerlerinde işçi sağlığı

ve iş güvenliğinin sağlanması için gerekli her türlü önlemi almak, araç ve

gereçleri noksansız bulundurmak… ile yükümlüdür.”

Böylece gerek Borçlar Kanunu, gerekse İş Kanunu işverene işçiyi gö-

zetme ve eşit davranma borcu yüklemiştir.

Ancak belirtmek gerekir ki, İş Kanunu m. 77, işverenin Borçlar Kanu-

nu m. 332 çerçevesinde “hakkaniyet” dairesinde sınırlanan yükümlülüğünü

genişleterek işvereni bilim ve tekniğin gerekli kıldığı tüm önlemleri almakla

yükümlü hale getirmiştir. Dolayısıyla, bir iş kazası veya meslek hastalığı

meydana geldiğinde eğer bilim ve tekniğin ulaştığı son düzeye uygun olarak

tedbirler alınsa idi kaza veya hastalık önlenebilecek idiyse, işverenin gerekli

*

Ocak 2010 tarihli Makale