Previous Page  52 / 449 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 52 / 449 Next Page
Page Background

TİCARET HUKUKU

37

İlk sorun hangi sicillere bildirim yapılacağıdır. TSY m. 133/2, b

hükmü sözleşmede devre dâhil unsurların değil, sözleşme dışı bırakılan

unsurların gösterilmesini arar. Bu nedenle ticaret sicil memurunun devir

sözleşmesini inceleyerek, hangi sicillere bildirimde bulunacağını anla-

ması olanaksızdır. İkinci sorun eş zamanlı bildirimin nasıl yapılacağıdır.

TSY, sicil kayıtlarının Merkezi Sicil Kayıt Sistemi (MERSİS) içinde tu-

tulmasını öngörür. MERSİS’te diğer sicillere bildirim de elektronik ola-

rak eş zamanlı yapılacağından, aleniyet açısından bir sakınca doğmaz.

Ancak henüz tüm siciller MERSİS’te çalışmaya başlamadığından, TSY

Geçici m. 1 uyarınca MERSİS’i henüz kullanmaya başlamayan ticaret

sicil müdürlüklerinde, kayıtlar halen kullanılmakta olan defterlerde ve

Ticaret Sicil Tüzüğünün öngördüğü şekilde tutulur. İşte bu son olasılık-

ta, Müdürlük tarafından ilgili sicillere bildirim yazı ile yapıldığı takdirde

arada geçen zaman süresince MK m. 1023 uyarınca iyiniyetli üçüncü ki-

şinin mülkiyet iktisabı mümkün olabilir.

Devir Sözleşmesinin Niteliği.

Eski TTK’da ticari işletmenin bir

bütün olarak tek bir işlemle devri düzenlenmemişti. Bu çerçevede Eski

TTK’nın yürürlükte bulunduğu dönemde devir sözleşmesi borçlandırıcı

bir işlem olarak nitelendirilirdi. Ancak TTK m. 11/3 uyarınca ticari işlet-

menin içerdiği malvarlığı unsurlarının devri için zorunlu tasarruf işlemle-

rinin ayrı ayrı yapılmasına gerek olmadığından devir sözleşmesinin aynı

zamanda bir tasarruf işlemi oluşturup oluşturmadığı da ileri sürülebilir.

Bununla birlikte devir sözleşmesinin tescili zorunlu olduğundan, TSY m.

133/3 uyarınca tescilin kurucu bir işlevi bulunduğundan ve devir işlemi

tescil ile hüküm doğurduğundan, bu görüş kabul edilmemelidir. Ticaret

siciline tescil edilmemiş devir sözleşmesi, tek başına işletmenin devrini

sağlamaz ve devredenin malvarlığında bir değişikliğe sebep olmaz. Bu

nedenlerle kanımca devir sözleşmesini borçlandırıcı işlem, tescili de ta-

sarruf işlemi olarak kabul etmek gerekir.

Rekabet Hukuku Çerçevesinde Bildirim Yükümlülüğü

Devir sözleşmelerinin geçerliliği belirli durumlarda Rekabet

Kurulu’ndan izin alınmasına bağlıdır. 4054 sayılı Rekabetin Korunması

Hakkında Kanun (“RKHK”)

4

m. 7/2 uyarınca Rekabet Kurulu tarafın-

4 

RG, 13.12.1994, S. 22140.