Eşin rızasının sözleşmenin kurulmasından önce ya da en geç ku-
rulması anında verilmiş olması şarttır.
Kefalet sözleşmesinde sonradan yapılan ve kefilin sorumlu olaca-
ğı miktarın artmasına veya adi kefaletin müteselsil kefalete dönüşme-
sine ya da kefil yararına olan güvencelerin önemli ölçüde azalmasına
sebep olmayan değişiklikler için eşin rızası aranmaz.
Sonuç
01.07.2012 tarihi itibariyle yürürlüğe giren TBK m. 581 vd. mad-
delerinde düzenlenen ve
“kefilin alacaklıya karşı, borçlunun borcunu
ifa etmemesinin sonuçlarından kişisel olarak sorumlu olmayı üstlendi-
ği sözleşme”
olarak tanımlanan kefalet sözleşmesinin geçerliliği bir ta-
kım koşulların varlığına bağlıdır.
Bu koşullar;
(i) mevcut ve geçerli bir asıl borcun bulunması,
(ii) kefalet sözleşmesinin yazılı şekilde yapılması
(iii) eşin rızasının alınmasıdır.
Asıl borcun kefalet sözleşmesinin yapıldığı anda mevcut olmasına
gerek olmamakla birlikte; kefaletin yerine getirilmesi alacaklı tarafın-
dan istenildiği zaman asıl borcun mevcut olması yeterlidir.
Ayrıca, asıl borcun geçerli olarak doğmuş olması gerekir. Ancak,
yanılma veya ehliyetsizlik sebebiyle borçlunun sorumlu olmadığı bir
borç için veya borçlu yönünden zamanaşımına uğramış bir borç için ke-
fil olan kişinin yükümlülük altına girdiği sırada bu durumu bilmesi ha-
linde, bu kişi kefaletle ilgili kanun hükümlerine göre sorumlu addedilir.
TBK kefalet sözleşmesini nitelikli yazılı şekil şartına bağlamıştır.
Buna göre, kefalet sözleşmesi yazılı şekilde yapılmalı; kefilin, sorum-
lu olduğu azamî miktar, kefalet tarihi ve müteselsil kefil olunması du-
rumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yüküm-
lülük altına girdiği kendi el yazısıyla belirtilmelidir.
Evli kişiler için TBK m. 584 ek bir koşul getirmiştir. Buna göre,
kefalet sözleşmesinin geçerliliği eşin rızasına tabi olup, bu rızanın söz-
leşmenin kurulmasından önce ya da en geç kurulması anında verilmiş
olması gerekir.
246
HUKUK POSTASI 2012