TBK m. 42, temsil olunanın hukuki bir işlemden doğan temsil yet-
kisini her zaman sınırlayabileceğini veya geri alabileceğini hüküm al-
tına almıştır. Temsil olunanın bu hakkından önceden feragat etmesi hü-
kümsüzdür.
Temsil olunan verdiği yetkiyi üçüncü kişilere açıkça veya dolaylı
biçimde bildirmişse, bu yetkiyi tamamen veya kısmen geri aldığını da
yine onlara bildirmelidir. Aksi halde, yetkinin geri alındığını iyiniyetli
üçüncü kişilere karşı ileri sürmesi mümkün değildir.
Hukuki işlemden doğan temsil yetkisinin hangi durumlarda sona
ereceği TBK m. 43’te ele alınmıştır. Buna göre; aksi taraflarca karar-
laştırılmadıkça veya işin özelliğinden anlaşılmadıkça hukuki işlemden
doğan temsil yetkisi, temsil olunanın veya temsilcinin (i) ölümü, (ii)
gaipliğine karar verilmesi, (iii) fiil ehliyetini kaybetmesi veya (iv) iflas
etmesi durumlarında sona erer. Tüzel kişiliğin sona ermesi de aynı so-
nucu doğurur.
TBK m. 44’te, temsilciye yetki belgesi verilmişse, yetkinin sona
ermesi durumunda temsilcinin, bu belgeyi temsil olunana iade etmek-
le veya hâkimin belirleyeceği yere bırakmakla yükümlü olduğu hüküm
altına alınmıştır.
Temsil olunan veya halefleri, temsilcinin belgeyi iade etmesi için
gereğini yapmazlarsa, bundan dolayı iyiniyetli üçüncü kişilerin zararı-
nı gidermekle yükümlüdür.
TBK m. 45 uyarınca temsilci, yetkisinin sona ermiş olduğunu bil-
mediği sürece, temsil olunan veya halefleri, temsilcinin yapmış olduğu
hukuki işlemlerin sonuçlarıyla bağlıdır. Ancak üçüncü kişilerin yetki-
nin sona ermiş olduğunu bildikleri durumlarda bu kuralın uygulanma-
sı söz konusu değildir.
Yetkisiz Temsil
TBK m. 46 uyarınca bir kimse yetkisi olmadığı hâlde temsilci ola-
rak bir hukuki işlem yaparsa, bu işlem ancak onadığı takdirde temsil
olunanı bağlar.
Yetkisiz temsilcinin kendisiyle işlem yaptığı diğer taraf, temsil
olunandan, uygun bir süre içinde bu hukuki işlemi onayıp onamayaca-
ğını bildirmesini isteyebilir. Bu süre içinde işlemin onanmaması duru-
242
HUKUK POSTASI 2012