Hakem Kararına Karşı Kanun Yolları
Hakem kararına karşı başvurulacak yegane kanun yolu iptal dava-
sıdır ve HMK m. 439’da düzenlenir. İptal davası, tahkim yerindeki
mahkemede açılır; öncelikle ve ivedilikle görülür. İptal davası açılabi-
lecek haller, maddenin ikinci fıkrasında sınırlı olarak sayılır. Tahkimin
niteliği gereği iptal davasında, hakemlerin hukuku doğru uygulayıp uy-
gulamadığı incelenmez. İptal davası, bir ay içinde açılabilir ve davaya
bakan mahkeme aksine karar vermedikçe, dosya üzerinden incelenerek
karara bağlanır.
İptal davası hakkında verilen kararlara karşı temyiz yoluna başvu-
rulabilir. Temyiz incelemesi, aynı maddede yer alan iptal sebepleriyle
sınırlı olarak, öncelikle ve ivedilikle karara bağlanır. Temyiz, kararın
icrasını durdurmaz.
Olağanüstü kanun yolu olan yargılamanın iadesine ilişkin hüküm-
ler, HMK m. 443 uyarınca, niteliğine uygun düştükçe tahkimde de uy-
gulanır.
Sonuç
HMK’nın tahkime ilişkin hükümlerinin güncel tahkim uygulama-
larını dikkate alarak, bağımsız, tarafsız ve hızlı bir yargılama hedefle-
diği görülür. Hakem kararlarına karşı sadece sınırlı sayıda iptal nedeni
öngörülmesi de hakem kararlarına olan güveni arttırır.
HMK’da yer alan hükümler büyük ölçüde 4686 sayılı Milletlera-
rası Tahkim Kanunu’ndan (“MTK”) da esinlenerek hazırlanmasına
karşın, MTK’dan farklı olarak HMK’da görev belgesine yer verilme-
mesi eleştirilebilir. Görev belgesi, bir yandan taraflar arasındaki tah-
kim anlaşmasını teyit etmesi, diğer yandan da, tahkimde izlenecek usu-
le ilişkin konularda tarafların anlaşmasını yansıtması açısından önem-
li bir görev yapar.
Geçen yazımızda da belirttiğimiz gibi MTK ile HMK arasındaki
önemli benzerlikler nedeniyle, milli tahkim ile milletlerarası tahkime
ilişkin hükümlerin tek bir kanunda düzenlenmesi ve farklı kanunların
uygulama alanı bakımından ortaya çıkabilecek karışıklıkların önlen-
mesi uygun olur.
190
HUKUK POSTASI 2012