Previous Page  273 / 440 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 273 / 440 Next Page
Page Background

MEDENÎ USUL HUKUKU

259

Anılan gerekçe aşağıdadır:

Yetki sözleşmesine ilişkin olarak yapılan düzenlemede, tacirler veya

kamu tüzel kişileri ile diğer kişiler, yetki sözleşmesi yapmak açısından,

birbirinden ayırt edilmiştir. Tacirler veya kamu tüzel kişileri kendi arala-

rındaki hukukî ilişkilerde her ikisi de hukuken eşit konumda sayılabilir-

ler. Buna karşılık, tacirler veya kamu tüzel kişileri, diğer bir gerçek kişiye

göre, daha güçlü konumda bulunmaktadırlar. Daha zayıf konumda olan

kimselerin daha güçlü olan tacir veya kamu tüzel kişilerine karşı, korun-

ma ihtiyacı ortaya çıkmıştır. Özellikle iltihakî sözleşmelerle bu durum

daha da belirginleşmektedir. Tüketiciler, satıcı veya hizmet sunucu şir-

ketlere karşı, hiçbir pazarlık şansı olmaksızın, sadece kendilerine uzatılan

sözleşmeye imza atarak, şirket veya kamu tüzel kişisi tarafından konulan

şartları, bu arada, yetki şartını da kabul etmek zorunda kalmaktadırlar.

O nedenle, örneğin Alman hukukunda, yetki sözleşmesinin her durumda

yapılması kabul edilmemektedir. Yetki sözleşmesi yapılabilen alanlar ol-

dukça sınırlandırılmış bulunmaktadır.

Tacirlerle kamu tüzel kişilerinin kendi aralarında, yapmış oldukları

işlemlerde, belirtildiği gibi, daha zayıf konumda olan bir taraf yoktur.

Kural olarak her iki tarafı da eşit kabul etmek mümkündür. Bu kimse-

ler, kanunda belirtilen şartlara uygun olmak kaydı ile aralarında yetki

sözleşmesi yapabileceklerdir. Taraflar ayrıca, yapmış oldukları yetki

sözleşmesi ile yetkili kıldıkları bir veya birden fazla mahkemenin yet-

kisinin, münhasır yetki olup olmadığını da kararlaştırabileceklerdir.

Buna göre, tacirlerin ve kamu tüzel kişilerinin, hukukumuzda tartışma-

lı olan, münhasır yetki sözleşmesini de yapabilecekleri kabul edilmiştir.

Taraflar, yetki sözleşmesinde, aksini kararlaştırmadıkça, dava sadece söz-

leşmeyle belirlenen mahkemede veya mahkemelerde açılabilecektir. Bu

durumda, taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça, yapılan yetki sözleşmesi,

münhasır yetki sözleşmesi şeklinde olacaktır. Taraflar, yetkili kıldıkla-

rı mahkemenin yanında, kanunen yetkili kılınan genel veya özel yetkili

mahkemelerin de yetkisinin devam etmesini istiyorlarsa, yani yetki söz-

leşmesinin münhasır olmayan yetki sözleşmesi şeklinde olmasını istiyor-

larsa, bu durumun yetki sözleşmesinde ayrıca belirtilmesi gerekecektir.

Tacirler veya kamu tüzel kişileri dışındaki diğer kişiler, özellikle, ta-

cir olmayan gerçek kişi tüketiciler, tacirler veya kamu tüzel kişilerine kar-