Previous Page  254 / 440 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 254 / 440 Next Page
Page Background

HUKUK POSTASI 2011

240

yerek karşılıklı anlaşma yoluyla sona erdirmelerinin nedenleri

üzerinde de durmak gerekir. İş ilişkisinin bozma anlaşması yo-

luyla sona erdirildiğine dair örnekler 1475 sayılı İş Kanunu ve

öncesinde hemen hemen uygulamaya hiç yansımadığı halde, iş

güvencesi hükümlerinin yürürlüğe girmesinin ardından özellikle

4857 sayılı İş Kanunu sonrasında giderek yaygın bir hal almıştır.

Bu noktada, işveren feshinin karşılıklı anlaşma yoluyla fesih

gibi gösterilmesi suretiyle iş güvencesi hükümlerinin dolanılma-

sı şüphesi ortaya çıkmaktadır. Bu itibarla irade fesadı denetimi

dışında tarafların bozma sözleşmesi yapması konusunda makul

yararının olup olmadığının da irdelenmesi gerekir. Makul yarar

ölçütü, bozma sözleşmesi yapma konusunda icabın işçiden gel-

mesi ile işverenden gelmesi ve somut olayın özellikleri dikkate

alınarak ele alınmalıdır.

Bozma sözleşmesi yoluyla iş sözleşmesi sona eren işçi, iş güven-

cesinden yoksun kaldığı gibi kural olarak feshe bağlı haklar olan

ihbar kıdem tazminatlarına da hak kazanamayacaktır. Yine 4447

Sayılı Yasa kapsamında işsizlik sigortasından da yararlanama-

yacaktır. Bütün bu hususlar, İş Hukukunda hakim olan ibrana-

menin dar yorumu ilkesi gibi, hatta daha da ötesinde, ikale söz-

leşmesinin geçerliliği noktasında işçi lehine değerlendirmenin

gerekliliğini ortaya koymaktadır.

Tarafların bozma sözleşmesinde ihbar ve kıdem tazminatı ile iş

güvencesi tazminatı hatta boşta geçen süreye ait ücret ve diğer

haklardan bazılarını ya da tamamını kararlaştırmaları da müm-

kündür. Bozma sözleşmesinin geçerliliği konusunda bütün bu hu-

suslar dikkate alınarak değerlendirmeye gidilmelidir.

” (Yargıtay

9. H.D. E. 2009/18811, K. 2010/9254, T. 05.04.2010)

Netice itibariyle yukarıdaki açıklamalardan da anlaşılacağı üzere,

İş Hukukumuza egemen olan “işçi lehine yorum”, “dar yorumlama” ve

“makul yarar ölçütleri” dikkate alınmadan yapılacak bir ikale sözleşmesi

ile iş akdinin sona erdirilmesi halinde, işçinin yargı yoluna müracaat ede-

rek, 4857 sayılı yasanın iş güvencesine dair hükümlerinden yararlanması

imkânına kavuşması kuvvetle muhtemeldir.