İŞ HUKUKU
239
yerek karşılıklı anlaşma yoluyla sona erdirmelerinin nedenleri
üzerinde de durmak gerekir. Her şeyden önce bozma sözleşmesi
yapma konusunda icapta bulunanın makul bir yararının olması
gerekir. İş ilişkisinin bozma anlaşması yoluyla sona erdirildiğine
dair örnekler 1475 sayılı İş Kanunu ve öncesinde hemen hemen
uygulamaya hiç yansımadığı halde, iş güvencesi hükümlerinin
yürürlüğe girmesinin ardından özellikle 4857 sayılı İş Kanunu
sonrasında giderek yaygın bir hal almıştır. Bu noktada, işveren
feshinin karşılıklı anlaşma yoluyla fesih gibi gösterilmesi suretiy-
le iş güvencesi hükümlerinin dolanılması şüphesi ortaya çıkmak-
tadır. Bu itibarla irade fesadı denetimi dışında tarafların bozma
sözleşmesi yapması konusunda makul yararının olup olmadığı-
nın da irdelenmesi gerekir. Makul yarar ölçütü, bozma sözleşmesi
yapma konusunda icabın işçiden gelmesi ile işverenden gelmesi
ve somut olayın özellikleri dikkate alınarak ele alınmalıdır.
Bozma sözleşmesi yoluyla iş sözleşmesi sona eren işçi, iş gü-
vencesinden yoksun kaldığı gibi, kural olarak feshe bağlı haklar
olan ihbar kıdem tazminatlarına da hak kazanamayacaktır. Yine
4447 sayılı yasa kapsamında işsizlik sigortasından da yararla-
namayacaktır. Bütün bu hususlar, İş Hukukunda hakim olan ib-
ranamenin dar yorumu ilkesi gibi, hatta daha da ötesinde, ikale
sözleşmesinin geçerliliği noktasında işçi lehine değerlendirme-
nin gerekliliğini ortaya koymaktadır.
Tarafların bozma sözleşmesinde ihbar ve kıdem tazminatı ile iş
güvencesi tazminatı hatta boşta geçen süreye ait ücret ve diğer
haklardan bazılarını ya da tamamını kararlaştırmaları da müm-
kündür. Bozma sözleşmesinin geçerliliği konusunda bütün bu hu-
suslar dikkate alınarak değerlendirmeye gidilmelidir.
” (Yargıtay
9. H.D. E. 2008/1888, K. 2008/25058, T. 25.09.2008)
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin konu hakkındaki yaklaşımını ve ikale
yolu ile iş akdinin sona erdirildiği durumlarda temyiz incelemesi yapılır-
ken dikkate aldığı hususları açıklayan yukarıdaki kararından başka muh-
telif kararlarında da aynı esaslar tekrar edilmiştir.
“
İş ilişkisi taraflardan her birinin bozucu yenilik doğuran bir
beyanla sona erdirmeleri mümkün olduğu halde, bu yola gitme-