Eser Sahibinin Mali Haklarının Devri
Eser sahibi, eseri meydana getiren kişidir ve eseri yaratmasıyla birlikte eser üzerindeki mali hakların sahibi olur. Eser sahibi eser üzerindeki mali haklarından şahsen faydalanma imkanına sahip olmaması halinde, bu mali haklardan yararlanabilmek için 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu (“FSEK”) uyarınca iki farklı yönteme başvurabilir. Bu yöntemler eser sahibinin mali haklarını devretmesi ve mali hakları kullanma yetkisini devretmesi, başka bir deyişle lisans vermesidir.
Devir ve Lisans
Eser sahibinin altı tane mali hakkı vardır. FSEK madde 21 ila 25 ve 45’te düzenlenen bu haklar işleme hakkı, çoğaltma hakkı, yayma hakkı, temsil hakkı, umuma iletim hakkı ile pay ve takip hakkıdır. Eser sahibinin bir mali hakkını devretmesi halinde, devredilen mali hak eser sahibinin malvarlığından çıkar ve devralan hak sahibinin malvarlığına girer. Devralan hak sahibi, dava hakkı dahil olmak üzere devraldığı mali hakka ait bütün haklara sahip olur. Eser sahibinin bir mali hakkına ilişkin lisans tanıması halinde ise lisans tanınan mali hak eser sahibinin malvarlığında kalmaya devam eder. Devralan hak sahibi sadece mali hakkı kullanma ve semerelerinden faydalanma yetkisine[1] sahip olur.
Devir Sözleşmesi
Mali haklar yazılı bir devir sözleşmesi ile devredilir. Devir sözleşmesinde devir konusu haklar açıkça düzenlenir. Yazılılık ve devir konusu mali hakların açıkça düzenlenmiş olması şartları geçerlilik şartı olup, “mali haklarımı devrettim” ya da “çoğaltma vs. haklarımı devrettim” şeklindeki sözleşme hükümleri FSEK madde 52’ye göre geçerli değildir.[2]
Mali haklar yer ve süre bakımından sınırlı veya sınırsız devredilebilir. Mali hakların devri karşılığında bir bedel alınabileceği gibi, bedelsiz devir de mümkündür. Mali haklar içerik bakımından sınırlandırılarak farklı kişilere devredilebilir. Örneğin, bir fotoğrafçı, fotoğraflarına ilişkin çoğaltma ve yayma hakkını sadece bir katalogda kullanılması için devredebilir. Bu durumda, çoğaltma ve yayma hakkını devralan kişi bu fotoğrafları katalog haricinde başka bir yazılı basında ya da internet gibi mecralarda kullanamaz.
Mali hakkı devralan hak sahibi bu mali hakkı eser sahibinin (veya mirasçılarının) onayı olmaksızın üçüncü kişilere devredemez, meğerki devir sözleşmesinde devretme hakkı düzenlenmiş olsun (FSEK m. 49/1). Eser sahibinin onayının gerekliliğinin nedeni, eser sahibinin eseri ile olan bağlantısını koparmamak ve eserin kullanılış şekli üzerindeki kontrolünü sağlamaktır.[3]
Lisans Sözleşmesi
Eser sahibi, eser üzerindeki mali haklarını devretmeksizin, sadece mali hakları kullanma yetkisini devredebilir (FSEK m. 48/2). Kullanma yetkisinin devri halinde, mali hak devreden eser sahibinin (ya da hak sahibinin) mal varlığında kalmaya devam eder, devralan hak sahibi sadece bu mali hakkı kullanma yetkisine sahip olur.
Kanunda tam (inhisari) ve basit (inhisari olmayan) lisans olmak üzere iki tip lisans öngörülmüştür. Mali hak sahibi aynı lisansı başka kişilere tanıma hakkına sahipse basit lisanstan, lisans hakkı yalnız bir kişiye aitse tam lisanstan bahsedilir. Tam lisans verilmesi halinde, aksi kararlaştırılmadıkça, eser sahibinin (ya da mali hak sahibinin) kendisi dahi bu hakkı kullanamaz. Kanun veya sözleşmeden aksi anlaşılmadığı sürece, her lisans basit lisanstır. Basit ruhsatlar hakkında hasılat kirasına, tam ruhsatlar hakkında ise intifa hakkı hükümleri uygulanır. (FSEK m. 56)
Mali hakları kullanma yetkisi, yazılı bir lisans sözleşmesi ile lisans konusu haklar açıkça düzenlenerek devredilir. Devir sözleşmesi ile benzer şekilde, yazılı şekil geçerlilik şartıdır. Lisans tanınacak hakka ilişkin muğlak ifadeler kullanılması geçersizlikle sonuçlanacaktır. Lisans hakkı da yer, süre ve içerik bakımından sınırlı veya sınırsız devredilebilir. Lisans sözleşmesinde bir lisans bedeli öngörülebileceği gibi bedelsiz de düzenlenebilir. Örneğin, bir senfoninin notalarının çoğaltılması hakkına ilişkin tam lisans bir yayınevine, temsil hakkına ilişkin basit lisans bir konser organizatörüne, bu konserin televizyonda gösterilmesi için umuma iletim hakkına ilişkin basit lisans iki farklı televizyon kanalına verilebilir.[4]
Bir mali hak üzerinde tam lisans verilmesi, mali hakkın devri için bir engel oluşturmaz, çünkü mali hak, hak sahibinin malvarlığında kalmaya devam eder; bununla birlikte, tam lisans sahibinin hakları, mali hakkı devralan yeni hak sahibine karşı korunur.[5]
Mali hakkı devralan kişinin bu mali hakkı eser sahibinin (veya mirasçılarının) izni olmaksızın üçüncü kişilere devretmesini engelleyen düzenleme lisans hakkı bakımından da geçerlidir. Buna göre, bir mali hak üzerinde basit veya tam lisans hakkı sahibi, eser sahibinin (veya mirasçılarının) onayı olmaksızın üçüncü kişilere lisans veremez, meğerki sözleşmede üçüncü kişilere lisans verilmesine olanak sağlayan bir düzenleme bulunsun (FSEK m. 49/1).
Meydana Getirilmemiş Eserler üzerinde Tasarruf İşlemleri
Sadece meydana getirilmiş eserler devir veya lisans sözleşmesinin konusu olabilir, henüz tamamlanmamış veya meydana getirilmemiş eserler üzerindeki mali haklara ilişkin devir ve lisans sözleşmeleri, bir başka deyişle tasarruf işlemleri geçersizdir. Bununla birlikte, henüz meydana getirilmemiş eserler borçlandırıcı işleme, yani taahhüt işlemine konu olabilir.[6] (FSEK m. 48/3, 50/1)
Taahhüt işleminin konusunu eserin tamamlanmasıyla birlikte ortaya çıkacak mali hakların devri veya lisansı oluşturur. Böylece, eserin meydana getirilmesinden itibaren karşı taraf eser sahibinden devir veya lisans talebinde bulunabilir. Örneğin, bir ressam üzerinde çalıştığı tablosunun tamamlanmasının ardından bir galeride sergilenmesi için temsil hakkını veya temsil hakkını kullanma yetkisini devredeceğine ilişkin bir taahhüt verebilir ve bu kapsamda galeri ile bir borçlanma sözleşmesi akdedebilir. Eserin tamamlanmasının ardından, galeri ressamdan mali hakları veya kullanma yetkisini devretmesini talep etme hakkına sahip olur ve bu kapsamda ressam ve galeri arasında eser üzerindeki mali hakların devrine veya lisans verilmesine ilişkin ikinci bir sözleşme akdedilir. Devir ve lisans sözleşmeleri gibi, mali hakların devrine ve lisansına ilişkin taahhüt işlemleri de yazılı yapılır ve borçlanma konusu haklar tek tek gösterilir. Yazılı şekil geçerlilik şartıdır.[7]
Henüz meydana getirilmemiş eserler üzerindeki mali haklara ilişkin devir ve lisans sözleşmeleri Türk hukukuna göre geçersiz olduğu halde, Anglo-Sakson hukukunun etkisi nedeniyle uygulamada henüz meydana getirilmemiş eserlere ilişkin devir veya lisans sözleşmeleri sıklıkla akdedilmektedir. Meydana getirilmemiş eserler üzerindeki mali hakların veya kullanma yetkisinin devredilmesi halinde, Yargıtay’ın somut olayın özelliklerine göre bu sözleşmeleri, FSEK madde 50/1 çerçevesinde devir taahhüdünü içeren bir borçlanma sözleşmesi olarak kabul ettiği veya FSEK madde 48/3’e dayanarak geçersiz kabul ettiği farklı yönde kararları bulunur. Bu sebeple, henüz meydana getirilmemiş eserler üzerindeki mali hakların veya kullanma yetkisinin devredilecek olması halinde, bu sözleşme devir veya lisans sözleşmesi olarak değil borçlanma sözleşmesi olarak düzenlenmelidir. Bununla birlikte, taahhüt süresi içinde eserle ilgili mali haklar herhangi bir tasarrufa gerek kalmaksızın kendiliğinden taahhüt alana intikal etmeyeceği için, eserin meydana getirilmesinin ardından devir veya lisans sözleşmesinin akdedilmesi göz ardı edilmemelidir.
Cayma Hakkı
Eser sahibinden bir mali hak veya lisans iktisap eden kişinin, belirlenen süre içinde veya taraflarca bir süre belirlenmemişse durumun niteliğine göre makul bir zaman içinde, hak ve yetkilerini hiç veya olması gerektiği gibi kullanmaması ve bu nedenle eser sahibinin menfaatlerini esaslı bir şekilde ihlal etmesi halinde, eser sahibi sözleşmeden cayabilir, yani duruma göre sözleşmeyi feshedebilir veya sözleşmeden dönebilir. (FSEK m. 58) Cayma yenilik doğuran bir haktır ve cayma hakkının kullanılmasıyla mali hak eser sahibine geri döner.[8]
Eser sahibinin cayma hakkını kullanabilmesi için kanunda bazı şekil şartları öngörülmüştür. Buna göre, eser sahibi, karşı tarafa sözleşmede öngörülen edimleri yerine getirmesi için uygun bir süre tanımalı ve bu bildirimi noter aracılığıyla göndermelidir. Eser sahibinin tanıdığı süre sonunda sözleşmede öngörülen edimlerin yerine getirilmemesi ya da süre tanınmasına gerek olmayan durumların varlığı halinde, noter aracılığıyla yapılan bildirim ile cayma gerçekleşir. Hakkın kullanılmasının karşı taraf bakımından imkansız olması, karşı tarafın hakkın kullanımını reddetmesi veya süre verilmesinin eser sahibinin haklarını esaslı surette tehlikeye düşürmesi hallerinde, eser sahibinin cayma hakkını kullanması için karşı tarafa süre tanımasına gerek yoktur.
Eser sahibinin cayma hakkını kullanabilmesi için karşı tarafın kusurlu olmasına gerek yoktur. Karşı tarafın kusurlu olması halinde, eser sahibi 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu hükümlerine göre tazminat talep edebilir. Eser sahibi ise kusursuz olmalıdır, aksi halde cayma hakkından yararlanamaz.
Cayma hakkının kullanımından sözleşme ile önceden feragat etmek mümkün değildir ve cayma hakkının kullanımını iki seneden fazla bir süre için engelleyen sözleşme hükümleri geçersizdir. (FSEK m. 58/5) Cayma bildiriminin tebliğinden itibaren dört hafta içinde caymaya karşı itiraz davası açılabilir. Dört haftalık hak düşürücü süre içinde itirazda bulunulmamışsa, caymanın haklı olduğu sonucuna varılmalıdır.[9]
Sonuç
Eser sahibinin eseri üzerindeki mali haklarından bizzat yararlanma imkanına sahip olmaması halinde, mali haklarını üçüncü kişilere devredebilir veya lisansa konu edebilir. Mali haklar yer, süre ve içerik bakımından sınırlı veya sınırsız olarak devredilebilir veya lisansa konu edilebilir. Devir ve lisans sözleşmeleri ivazlı veya ivazsız düzenlenebilir. Henüz meydana getirilmemiş eserler üzerindeki mali haklara ilişkin devir ve lisans sözleşmeleri geçersizdir. Bununla birlikte, eserin meydana getirilmesinin ardından mali hakların devredileceğine ilişkin bir taahhüt işlemi yapılabilir. Eser sahibinin mali hakkını devretmesi veya lisans vermesi halinde, devralan veya lisans alan tarafın bu mali hakkı sözleşmede düzenlenen süre boyunca olması gerektiği gibi kullanmaz ve bu sebeple eser sahibinin menfaatleri esaslı bir şekilde ihlal edilirse, eser sahibi kanundan kaynaklanan cayma hakkını kullanarak devir veya lisans sözleşmesini feshetme hakkına sahiptir.
[1] Bozbel, Savaş: Fikri Mülkiyet Hukuku. On İki Levha Yayıncılık, 2015, s. 198-199.
[2] Tekinalp, Ünal: Fikir ve Sanat Eserleri Hukuku, Vedat Kitapçılık, 2012, s. 232.
[3] Karahan, Sami; Suluk, Cahit; Saraç, Tahir; Nal, Temel: Fikri Mülkiyet Hukukunun Esasları, Seçkin Yayıncılık, 2012, s. 117.
[4] Tekinalp: s. 232.
[5] Karahan; Suluk; Saraç; Nal: s. 117.
[6] Tamamlanmış eserler üzerinde mali hakların devredilmesine veya lisans verilmesine dair taahhüt işlemi de yapılabilir.
[7] Tekinalp: s. 232.
[8] Bozbel: s. 220.
[9] Bozbel: s. 220.
Bu makalenin tüm hakları saklıdır. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın bu makale kullanılamaz, çoğaltılamaz, kopyalanamaz, yayımlanamaz, dağıtılamaz veya başka bir suretle yayılamaz. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın oluşturulan içerikler takip edilmekte olup, hak ihlalinin tespiti halinde yasal yollara başvurulacaktır.