Previous Page  67 / 496 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 67 / 496 Next Page
Page Background

Sonuç olarak, tasfiye sürecine giren ticaret şirketleri, ticareti terk

eden tacir konumunda değerlendirilir ve İİK m. 44 uyarınca mal beya-

nında bulunmaları, mal beyanını takiben iki ay mallarında tasarruf et-

memeleri aranır. Aksi halde, tüzel kişilik sona erse dahi tüzel kişinin

müdürleri, koşullarının gerçekleşmesi halinde m. 337/a’daki hapis ce-

zası ile karşı karşıya kalacaktır.

Sonuç

Yukarıda ayrıntılı olarak incelenen ticareti terk ve ticaret şirketle-

rinin tasfiye süreçleri arasında bir uyumsuzluk olduğu açıktır. Mevcut

düzenleme veYargıtay içtihadı dikkate alındığında, kanuni düzenleme-

lerde bir değişiklik olmadığı sürece tasfiye sürecinde, tüzel kişiliğin

sona ermesinden önce ticareti terk bildirimi yapılmalı ve mal beyanın-

da bulunulmalıdır.

Esasen uygulamada, tasfiye süreci kanuna uygun olarak işlediği

sürece alacaklıların zarar görmesi ve şikâyet etmesi dolayısıyla cezai

müeyyide ile karşılaşılması düşük bir ihtimal olarak görülebilir. Ayrıca

TTK’da mal varlığının dağıtımına ilişkin de bir takım sınırlamalar ge-

tirildiğinden, iki ay boyunca mallarda tasarruf edilememesi de fiiliyat-

ta önemli bir sıkıntı yaratmayabilir. Ancak söz konusu uyumsuzluğun

yarattığı sıkıntıların uygulamada farklı şekillerde giderilmesi, sorunun

olmadığı anlamına gelmemektedir. Bu nedenle, TTK’da düzenlenen

tasfiye süreci dikkate alınarak İİK hükümlerinde değişiklik yapılma-

sında fayda bulunmaktadır.

TİCARET HUKUKU

51