Yargıtay Kararları Işığında Adi Ortaklıkların Tasfiyesi
*
Av. Süleyman Sevinç
Giriş
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (“TBK”) 620 ve devamı
maddelerinde düzenlenen adi ortaklık, iki ya da daha fazla kişinin
emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi
üstlendikleri ortaklık tipidir. Adi ortaklıklar, tüzel kişiliği bulunmayan
ve kanunen düzenlenmiş ortaklıkların ayırt edici özelliklerini taşıma-
yan ortaklıklardır. Aksi sözleşmede kararlaştırılmadığı takdirde, adi or-
taklık ortaklarının katılım payları ortaklığın amacının gerektirdiği
önem ve nitelikte ve birbirine eşittir
1
. Adi ortaklığın fesih veya tasfiye
ile sona ermesinin iki sonucu bulunur. Bunlar, yöneticilerin görevleri-
nin sona ermesi ve ortaklığın tasfiyesidir. Adi ortaklığın tasfiye usulü
TBK’da düzenlenmektedir. Yargıtay, son dönemde ortaya koyduğu iç-
tihatlarla TBK’daki tasfiye düzenlemelerine ek olarak, mahkemelerin
adi ortaklıkların tasfiye usulünde dikkat etmeleri gereken hususları or-
taya koymaktadır. Bu makalede adi ortaklıkların tasfiye usulü, Yargıtay
kararları ışığında incelenmiştir.
TBK Çerçevesinde Adi Ortaklıkların Tasfiyesi
TBK’nın 639. maddesi uyarınca, adi ortaklık, (i) ortaklık amacının
gerçekleşmesi veya gerçekleşmesinin imkansız hale gelmesiyle, (ii)
ortaklardan birinin ölmesiyle, (iii) bir ortağın kısıtlanması, iflası veya
tasfiyedeki payının cebri icra yoluyla paraya çevrilmesiyle, (iv) bütün
ortakların oybirliğiyle verdikleri kararla, (v) ortaklık süresinin dolma-
sıyla, (vi) feshi bildirim hakkı saklı tutulmuş veya ortaklık belirsiz
süre için ya da ortaklardan birinin ömrü süresince kurulmuşsa, ortağın
BORÇLAR HUKUKU
253
*
Mayıs 2015 tarihli Makale
1
Nisan 2014 tarihli makale için lütfen bkz.
http://www.erdem-erdem.av.tr/articles/adi-ortakliklar/.