HUKUK POSTASI 2013
64
dığı tezini güçlendirmektedir. Yine maddenin lafzı incelendiğinde, yö-
netim kurulununun görevlerini açıklayan “çağırır”, “istenir”, yayımlar”
gibi ifadeler nedeniyle, bu konuda yönetim kurulunun bir takdir hakkı
bulunmadığı sonucuna varılmaktadır. Bu zorunluluk, doktrinde de “…
herhangi bir ayrım gözetilmeksizin tüm anonim ortaklıklar, genel kurul
toplantılarından belirli bir süre önce kurumsal temsilciye yönelik hükmü
uygulamak zorunda kalacaklardır.
” şeklinde ifade edilmiştir
4
.
Ayrıca, TTK’nın 428nci maddesinin gerekçesindeki “
Şirketin (yö-
netimin) bağımsız temsilci önerisi zorunluluğundan kurtulmak amacı ile
organın temsilcisini göstermemesi mümkündür. Ancak, yönetim bu yola
başvursa bile maddenin üçüncü fıkrasındaki kurumsal temsilciler orta-
ya çıkabilir ve bildirge zorunluluğu gene söz konusu olabilir
” şeklindeki
açıklamalar da, kurumsal temsilciliğe ilişkin düzenlemenin, ilk fıkradan
bağımsız nitelikte olduğunu ortaya koymaktadır.
TTK 428. maddenin gerekçesinde kurumsal temsilci atanması usulü
açıklandıktan sonra, “
Bu merasime uyulmaması genel kurul kararlarının
iptali sebebidir. Bu sonuç 445 inci maddeden çıkar.
” şeklindeki açıklama
ile hükme aykırılığın müeyyidesi gösterilmiştir. Gerekçede iptal sebebi-
nin dayanağı olarak işaret edilen TTK 445. madde iptal sebepleri açısın-
dan 6762 sayılı eski TTK m. 381’e paraleldir. Ancak 6102 sayılı TTK’nın
iptal davası açabilecek kişileri düzenleyen 446. maddesinde, önceki dü-
zenlemeden farklı koşullar aranmaktadır. Özetle TTK 446. maddede ge-
nel kurulun iptal nedeni olarak dört ayrı usulsüzlük sayılmıştır. Bunlar, (i)
Çağrının usulüne göre yapılmaması, (ii) gündemin gereği gibi ilân edil-
memesi, (iii) genel kurula katılma yetkisi bulunmayan kişilerin veya tem-
silcilerinin toplantıya katılıp oy kullanması, (iv) genel kurula katılmasına
ve oy kullanmasına haksız olarak izin verilmemesidir. Bu usulsüzlerin ile-
ri sürülmesinde, pay sahibinin toplantıda hazır bulunup bulunmamasının
ya da olumsuz oy kullanıp kullanmamasının bir önemi bulunmamaktadır.
Ancak maddede sayılan dört usulsüzlükten birinin, genel kurul kararın-
da etkili olduğunu ileri süren pay sahipleri iptal davası açabilecekleridir.
Bu bağlamda kurumsal temsilci ilanı yapılmaması, çağrıyı usulsüz hale
getirecektir. Bu durumda, TTK’nın 446/2. maddesine göre ise çağrının
usulüne göre yapılmadığını ileri süren pay sahipleri, bu durumun genel
kurul kararının alınmasında etkili olduğunu ispat edebilmeleri halinde,
4
Kendigelen
, s. 329.