HUKUK POSTASI 2013
276
net, hukukumuzda temel delil olarak değerlendirilmektedir. Zira tanığın
bilinçli veya bilinçsiz olarak gerçeğe aykırı bir delil ortaya koyabileceği
düşünülmüştür. Bu ilkeler HMK’da da aynen yer almaktadır. HUMK’nın
240. Maddesinde yer alan,
“Bu Kanunun tayin ettiği haller müstesna ol-
mak üzere hâkim ikame olunan delilleri serbestçe takdir eder”
şeklinde-
ki hâkimin delilleri serbestçe değerlendirmesi ilkesine HMK’da da yer
verilmiştir. HMK’nın 198. Maddesine göre,
“Kanuni istisnalar dışında
hâkim delilleri serbestçe değerlendirir”
. HMK’daki düzenleme ufak bir
fark içermektedir. Buna göre HMK dışındaki kanunlarla da delillere kı-
sıtlamalar getirilmesi imkânı doğmuştur.
HMK’nın “Senetle İspat Zorunluluğu”nu düzenleyen 200. Maddesi
şöyledir:
“(1) Bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilen-
mesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemle-
rin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri ikibinbeşyüz Türk
Lirasını geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerekir. Bu hukuki
işlemlerin miktar veya değeri ödeme veya borçtan kurtarma gibi
bir nedenle ikibinbeşyüz Türk Lirasından aşağı düşse bile senetsiz
ispat olunamaz.
(2) Bu madde uyarınca senetle ispatı gereken hususlarda birinci fık-
radaki düzenleme hatırlatılarak karşı tarafın açık muvafakati ha-
linde tanık dinlenebilir.”
Eski Kanunda yer alan “senetsiz ispat olunamaz” ifadesi, yeni Ka-
nunda da bulunmaktadır. Maddenin ikinci fıkrasında, eski Kanunda 289.
maddede düzenlenen, karşı tarafın açık muvafakati halinde tanık dinlen-
mesine ilişkin istisna düzenlenmiştir. Buna göre, senetle ispatı gereken
hususlarda ilgili hükümler hatırlatılarak karşı tarafın açık muvafakati ha-
linde tanık dinlenebilir.
Doktrinde ve uygulamada senede karşı senetle ispat mecburiyeti
olarak da adlandırılan senede karşı tanıkla ispat yasağı, HMK’nun 201.
Maddesinde düzenlenmiştir:
“Senede bağlı her çeşit iddiaya karşı ileri sürülen ve senedin hü-
küm ve kuvvetini ortadan kaldıracak veya azaltacak nitelikte bulu-