HUKUK POSTASI 2013
280
Borçlu tarafından bu takibe itiraz edilmesi ve alacaklı şirket tarafın-
dan mutabakat mektubunun bir borç ikrarı olduğu düşüncesi ile alacağına
daha hızlı kavuşmak için İcra ve İflas Kanunu’nun (“İİK”) 68. maddesin-
de öngörülen “itirazın kaldırılması” yoluna başvurması halinde ise muta-
bakat mektubunun İİK m.68’de yazılı belgelerden olup olmadığı hususu
tartışma konusu olmaktadır.
İİK m. 68 Açısından Mutabakat Mektubu
Bilindiği gibi itirazın kaldırılması; alacağın, icra mahkemesine baş-
vurularak, takip hukuku prosedürü içinde kısa yoldan, çabuk ve daha az
masraflı bir şekilde elde edilmesine imkân veren bir kurumdur.
Bu nedenle itirazın kaldırılması yoluna başvurulması, ancak alacak-
lının elinde İİK m. 68-68/a’daki belgelerden birinin bulunması halinde
mümkündür. Bu noktada cari hesap alacaklısı olan şirketin takibine daya-
nak gösterdiği mutabakat mektubunun İİK m.68’de öngörülen belgeler-
den olup olmadığı hususunun değerlendirilmesi gerekmektedir.
İİK m. 68/1 şöyledir:
“Talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar veya no-
terlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmi
dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dâhilinde ve usulüne
göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenitse, alacaklı iti-
razın kendisine tebliği tarihinden itibaren altı ay içinde itirazın
kaldırılmasını isteyebilir.”
Görüldüğü gibi ilgili alacaklının icra mahkemesinde itirazın kaldırıl-
ması yoluna başvurarak olumlu sonuç elde edebilmesi için, başvuranın
elinde İİK m.68’de sayılı belgelerden birinin bulunması gerekmektedir.
Bu belgelerin hukuki niteliği, içeriği ve belgedeki imzanın kime ait oldu-
ğu önem taşımaktadır.
Bu nedenle, mutabakat mektubunun altındaki imzanın kime ait oldu-
ğu incelenmelidir. Bir belgenin İİK m. 68’de öngörülen belgeler arasında
değerlendirilebilmesi için, aleyhine delil teşkil edecek olan kimsenin im-
zasını veya imza yetkilisinin imzasını taşıması gerektiği tartışmasızdır.
Mutabakat mektubu her ne kadar şirketin muhasebe servisi tarafından
hazırlanmakta ise de, birçok açıdan bu belgenin İİK m.68’de öngörülen
şartları taşıyan bir borç ikrarı olduğunu söylemek mümkün olmayacaktır.