MEDENÎ USUL HUKUKU
271
– Taraflarca yapılan arabuluculuk daveti veya bir tarafın arabulucu-
luk faaliyetine katılma isteği,
– Uyuşmazlığın arabuluculuk yolu ile sona erdirilmesi için taraflar-
ca ileri sürülen görüşler ve teklifler,
– Arabuluculuk faaliyeti esnasında, taraflarca ileri sürülen öneriler
veya herhangi bir vakıa veya iddianın kabulü,
– Sadece arabuluculuk faaliyeti dolayısıyla hazırlanan belgeler.
Bu beyan ve belgelerin açıklanması, mahkeme, hakem veya herhan-
gi bir idari makam tarafından da istenemez. Bu beyan ve belgeler delil
olarak sunulmuş olsalar dahi hükme esas teşkil edemezler. Ancak, söz
konusu bilgiler bir kanun hükmü tarafından emredildiği veya arabulucu-
luk süreci sonunda varılan anlaşmanın uygulanması ve icrası için gerekli
olduğu ölçüde açıklanabilir.
Arabulucuların Hak ve Yükümlülükleri
Kanun, arabulucunun görevini şahsen; özenle, tarafsız ve eşitlik gö-
zeterek yerine getirmesini emreder. Buna göre arabulucu, tarafsız dav-
ranmak zorunda olup, tarafsızlığı hakkında şüpheye yol açacak tutum ve
davranışta bulunamaz. Arabulucu olarak görevlendirilen kimse, taraf-
sızlığından şüphe edilmesini gerektirecek önemli hâl ve şartların varlığı
hâlinde, bu hususta tarafları bilgilendirmekle yükümlüdür. Bu açıklama-
ya rağmen taraflar birlikte talep ederlerse, arabulucu faaliyetine devam
edebilir.
Arabulucu, arabuluculuk faaliyetinin başında, tarafları arabuluculu-
ğun esasları, süreci ve hukuki sonuçları hakkında, şahsen ve doğrudan
aydınlatmakla yükümlüdür. Arabulucu, tarafları, arabuluculuk yoluyla
çözümlenen hukuki uyuşmazlıklar ve arabuluculuk faaliyeti sonucunda
tarafların anlaşmaya varması durumunda düzenlenecek olan ve mahke-
mece şerh verilmesi ile birlikte ilam niteliğinde belge hâlini kazanan,
“Anlaşma Belgesi”nin, nitelik ve hukuki sonuçları hakkında da bilgilen-
dirmelidir.
Arabulucu, tarafların her biri ile ayrı ayrı veya birlikte görüşebilir ve
iletişim kurabilir. Taraflar bu görüşmelere vekilleri aracılığıyla da katıla-
bilirler.