Türkiye’de Elektronik Sözleşmeler
Giriş
Türkiye’de Elektronik Ticaret (“E-ticaret”) teknoloji ve internet kullanımındaki artış ile doğru orantılı olarak hızla yaygınlaşmaktadır. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu istatistiklerine göre Türkiye’de 2016 yılında internet erişimi 62.2 milyona ulaşmış olup, bu da beş yıl içinde %179’luk bir yükselişe denk gelmektedir. Bir diğer istatistiğe göreyse, 2016’daki E-ticaret hacmi yaklaşık olarak 8 milyar Avro değerindedir[1]. E-Ticaretin yaygınlaşması ve dolayısı ile elektronik sözleşmelerin kurulması kapsamında güvenlik, yasal geçerlilik, uyumluluk, veri korunması vb. hakkındaki sorulardan hareketle, teknik ve yasak düzenlemeler için önemli bir ihtiyaç doğmasına sebep olmuştur. Bu gereksinimin neticesinde, söz konusu ihtiyaçlara yanıt vermek ve Avrupa Birliği mevzuatına[2] uyum sağlamak amacıyla, 6563 sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun (“E-Ticaret Kanunu”) yürürlüğe girmiştir.
Bu hukuk postası, yürürlükteki E-Ticaret Kanunu ve bu kanuna ilişkin düzenlemelerin taslakları ışığında, elektronik sözleşmeleri incelemektedir.
Ticari Haberleşme ve Prosedüre İlişkin Bilgilendirme
Elektronik vasıta ile gerçekleştirilen sözleşme ilişkilerinde sözleşmenin taraflarının belirlenmesi, sözleşmenin geçerliliği ve yasal sonuçlarını doğurması gibi hususlar özel düzenlemeler gerektirmektedir. Bu minvalde, E-Ticaret Kanunu, sözleşme taraflarının belirlenebilir olmasını hedef alarak, sözleşme tarafı olan hizmet sağlayıcılara ilişkin bilgi verme yükümlülükleri getirmektedir.[3] İlgili hükümler uyarınca hizmet sağlayıcılar, sözleşmenin elektronik yolla kurulumu öncesinde, aşağıda sayılı hususlarda bilgi verme yükümlülüğü altındadır:
- Ticari haberleşmeye ilişkin olarak güncel, tanıtıcı ve erişilebilir bilgi;
- Sözleşme kurulurken izlenecek teknik adımlar hakkında bilgi;
- Sipariş verilmesinden önceki veri girişine ilişkin hatalarının belirlenmesi ve düzeltilmesi için gerekli teknik araçlar hakkında bilgi;
- Kurulacak sözleşmenin hizmet sağlayıcı tarafından saklanıp saklanmayacağına ve bu sözleşmeye erişime ilişkin bilgi; ve
- Uygulanan gizlilik kuralları ve varsa alternatif uyuşmazlık çözüm mekanizmalarına ilişkin bilgi.
E-Ticaret Kanunu ile öngörülen bilgi verme yükümlülüklerine ek olarak, Elektronik Ticarette Sözleşme ve Siparişler Hakkında Yönetmelik Taslağı (“Yönetmelik Taslağı”), hizmet sağlayıcının hizmet alıcılarına kolay, doğrudan ve devamlı olarak erişim sağlamasını güvence altına almak amacıyla, sözleşme ilişkisine girilmesi için kapsamlı ön bilgilendirme yükümlülükleri öngörmektedir. Söz konusu ön bilgilendirme yükümlülükleri, hizmet sağlayıcı tarafından, hizmet alıcısına siparişini vermeden önce sağlanması gereken bilgileri ifade etmektedir.
- Hizmet sağlayıcının, elektronik posta adresi dâhil olmak üzere, iletişim bilgileri;
- Hizmet sağlayıcının ticaret sicili veya diğer resmi sicillerden hangisinde kayıtlı olduğuna ilişkin bilgiler (meslek odası);
- Ticaret sicil numarası veya bu sicildeki eşdeğer tanımlama araçları (MERSIS veya vergi numaralarından uygun düşen herhangi biri gibi) vb.
Böylece yürürlükteki E-Ticaret Kanunu’nun yansıra Yönetmelik Taslağı da sözleşme öncesi dönemdeki ticari haberleşmeye ilişkin olarak şeffaflık şartları getirmeyi amaçlamaktadır.
Yukarıda bahsi geçen yükümlülüklere ek olarak, Yönetmelik Taslağı, hizmet sağlayıcının sunduğu hizmetlerin fiyatın açık ve belirli şekilde ve doğabilecek tüm masraf ve giderler dâhil olmak üzere bildirilmesine ilişkin ek bildirim yükümlülükleri getirmiştir.
Sözleşmenin Kurulması
Türk Borçlar Kanunu uyarınca sözleşme, tarafların iradelerini karşılıklı ve birbirine uygun olarak açıklamaları vasıtası ile icap ve kabul beyanlarının buluşması ile kurulur. E-Ticaret Kanunu özel olarak sözleşmenin ne zaman kurulmuş kabul edileceğini ya da bir hizmet sağlayıcının ne zaman internet üzerinden teklif yapmış sayılacağını özel olarak düzenlememektedir. Yönetmelik Taslağı ise siparişin ve siparişin alındığının teyidinin, tarafların söz konusu beyanlara erişiminin mümkün olduğu zamanda gerçekleşmiş sayılacağını düzenler. Bu durum, sözleşmenin kurulması için, siparişin alınması gibi üçüncü bir aşama ekler.
Yönetmelik Taslağı aynı zamanda, şikâyet politikasını da ele almaktadır. Buna göre tüketici şikâyetlerini, sözleşmenin kurulmasından itibaren 6 (altı) ay içinde, hizmet sağlayıcının kayıtlı olduğu il müdürlüğüne bildirmelidir.
Sonuç
E-Ticaret Kanunu ve Yönetmelik Taslağını temel olarak, elektronik sözleşmelerin hukuken bağlayıcılığını sağlamayı hedef edinmektedir. Ek olarak, Yönetmelik Taslağı, sözleşmenin kurulmasından önceki döneme ilişkin geniş bilgilendirme yükümlülüklerine ve sözleşmenin kurulması için bir teyit prosedürüne yer vermektedir. Türkiye’de e-ticaret hacminin genişlemesi neticesinde, tüketicinin koruması ve hukuki güvenliğin sağlanması için, mevcut olanlara ek olarak yeni yasal düzenlemelere de ihtiyaç duyulmaktadır.
[1] https://ecommercenews.eu/ecommerce-turkey-worth-7-95-billion-euros-2016/
[2] 2000/31Avrupa Topluluğu Bilgi Toplumu Hizmetlerinin Özellikle Elektronik Ticaretin Ortak Pazardaki Bazı Yönleri Hakkında Direkrif, 8 Temmuz 2000.
[3] https://ecommercenews.eu/ecommerce-turkey-worth-7-95-billion-euros-2016/.
Bu makalenin tüm hakları saklıdır. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın bu makale kullanılamaz, çoğaltılamaz, kopyalanamaz, yayımlanamaz, dağıtılamaz veya başka bir suretle yayılamaz. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın oluşturulan içerikler takip edilmekte olup, hak ihlalinin tespiti halinde yasal yollara başvurulacaktır.
Diğer İçerikler
Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karar (“32 Sayılı Karar”) ve 2008-32/34 sayılı Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ ile bazı sözleşmelerin sözleşme bedelleri ile bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerinin döviz cinsinden veya dövize...
Munzam (aşkın) zarara ilişkin davalarda zararın ispatlanması meselesi sıkça gerek Anayasa Mahkemesi’nin gerek Yargıtay’ın farklı dairelerinin inceleme ve değerlendirmesine konu olmaktadır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu (“YHGK”) 29.03.2022 tarihinde verdiği 2021/928 E. 2022/401 K. sayılı kararıyla bir kez daha...
Sözleşmeler hukuku bakımından genel prensip sözleşme serbestisi veya diğer bir deyişle irade serbestisi olmasına rağmen, sorumsuzluk antlaşmaları bakımından, tarafların iradelerine tamamen bir serbesti tanınmamış ve sorumsuzluk antlaşmalarının geçerliliği Türk Borçlar Kanunu’nun...
Anayasa Mahkemesi 14.09.2021 tarihli ve 2018/25663 başvuru numaralı kararında (“Karar”) yaptığı inceleme sonucunda, başvurucu Cahide Demir’in üçüncü kişinin borcunun teminatı olarak kendi taşınmazı üzerinde tesis edilen ipoteğin, söz konusu üçüncü kişi borçlunun kredi borcunu...
Genel işlem koşulları, yalnızca tüketici işlemlerinde değil; otomotiv, bankacılık, sigortacılık, telekomünikasyon ve enerji gibi belirli sektörlerdeki ticari işlemlerde de yaygın olarak kullanılır. Nitekim, genel işlem koşulları...