Kira Sözleşmelerinde Dövizle Ödeme Yasağı

31.03.2023 Melissa Balıkçı Sezen

Giriş

Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karar (“32 Sayılı Karar”) ve 2008-32/34 sayılı Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ (“Tebliğ”) ile bazı sözleşmelerin sözleşme bedelleri ile bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak belirlenmesi yasaklanmıştır.

Tebliğ’in, Döviz Cinsinden ve Dövize Endeksli Sözleşmeler başlıklı sekizinci maddesinde ücretin döviz cinsinden veya dövize endeksli belirlenemeyeceği sözleşmeler (ve bu yasaklara ilişkin istisnalar) ayrıntılı biçimde düzenlenir. Bu düzenlemeler arasında kira sözleşmelerinde kira bedellerinin döviz cinsinden kararlaştırılıp kararlaştırılamayacağına ilişkin düzenlemeler de yer alır.

Kira Sözleşmelerinde Dövizle Ödeme Yasağı
% 0

Tebliğ m. 8/2’de, Türkiye’de yerleşik kişilerin kendi aralarında akdedecekleri; konusu yurt içinde yer alan gayrimenkuller olan, konut ve çatılı iş yeri dahil gayrimenkul kiralama sözleşmelerinde sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştıramayacakları düzenlenir.

Söz konusu sözleşmeler kapsamında daha önce dövize endeksli ödeme yükümlülüğü kararlaştırılmışsa Tebliğ m. 8/27 uyarınca, sözleşme bedeli ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerinin 32 Sayılı Kararın geçici m. 8 kapsamında Türk parası olarak taraflarca yeniden belirlenmesi zorunludur.

Tebliğ m. 8/28 uyarınca, 32 sayılı Karar geçici m. 8’in yürürlüğe girdiği tarihten önce düzenlenmiş konut ve çatılı iş yeri kira sözleşmelerinde döviz veya dövize endeksli olarak belirlenen bedeller Tebliğ m. 8/28’in ilk paragrafına göre iki yıllık süre için Türk parası olarak belirlenir.

İlgili düzenleme uyarınca, sözleşme bedeli ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülükleri döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkün olmayan sözleşmelerde yer alan bedeller üzerinde taraflarca yeniden belirlenirken mutabakata varılamazsa; akdedilen sözleşmelerde döviz veya dövize endeksli olarak belirlenen bedeller, söz konusu bedellerin 2/1/2018 tarihinde belirlenen gösterge niteliğindeki Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası efektif satış kuru kullanılarak hesaplanan Türk parası cinsinden karşılığının 2/1/2018 tarihinden bedellerin yeniden belirlendiği tarihe kadar Türkiye İstatistik Kurumunun her ay için belirlediği tüketici fiyat endeksi (TÜFE) aylık değişim oranları esas alınarak artırılması suretiyle belirlenir.

İlgili maddede tahsili yapılmış veya gecikmiş alacaklar ile gayrimenkul kira sözleşmeleri kapsamında verilen depozitolar ve sözleşmelerin ifası kapsamında dolaşıma girmiş kıymetli evraklar bakımında istisna düzenlenir ve Tebliğ m 8/28 hükmü uygulanmaz.

1567 sayılı Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanun uyarınca, bu Kanun hükümlerine göre düzenlenen genel ve düzenleyici işlemlerdeki yükümlülüklere aykırı hareket eden kişi idari para cezası ile cezalandırılır. 5326 sayılı Kabahatler Kanunu m. 17/7 uyarınca, bu idari para cezası tutarı her yıl yeniden değerleme oranında arttırılır.

Bu hukuk postası makalesinde, kira bedeli döviz cinsinden belirlenen bir kira sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlığa ilişkin bir Yargıtay kararı incelenir.

Yargıtay Kararı

Yargıtay 6.10.2022 tarihli ve E. 2022/6469 K. 2022/9954 sayılı kararı ile, kira bedeli döviz cinsinden ödenmesi kararlaştırılan bir kira sözleşmesi bakımından “kamu düzenine aykırılık” nitelemesinde bulundu.

Uyuşmazlık, kiraya verenin, kiracı aleyhine döviz cinsinden ödenmemiş kiralar hakkında icra takibi başlatmasından doğar. Uyuşmazlığa konu kira sözleşmesi 30/12/2010-30/12/2020 tarihleri arası belirli süreli olarak, sözleşme bedeli ise her yıl için 50.000 Euro olarak belirlenmiştir.

Karardan, sözleşme süresinin taraflarca uzatılması üzerine kiraya veren alacaklının 31/12/2020-30/12/2021 tarihli kira döneminden eksik kalan 15.687,12 Euro kira alacağının ödenmesini talep ettiği, taraflar arasında kira bedelinin ödenmesi konusunda mutabakata varılmadığı anlaşılır.

Kiracı tarafından borca itiraz edilmesi üzerine, alacaklı tarafından açılan itirazın kaldırılması davasında icra mahkemesi, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu (“İİK”) m. 63 uyarınca kira bedeli kesinleştiğinden borçlunun döviz cinsinden kira bedeli talep edilemeyeceği savunmasının dinlenmeyeceğine; bu çerçevede itirazın kaldırılarak borçlunun kiralanan taşınmazdan tahliye edilmesine, 22.02.2022 tarih ve 2021/167 E. 2022/77 K. sayılı kararı ile karar verir. Borçlu taraf istinaf yoluna başvurur, Bölge Adliye Mahkemesi ise 12. Hukuk Dairesi 13.04.2022 tarih ve 2022/830 E. 2022/1089 K. kararı ile, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verir.

Yargıtay, önüne gelen uyuşmazlıkta, taraflar arasında kıymetli evrak niteliğinde olmayan, belirli süreli, kira bedeli döviz cinsinden belirlenmiş bir kira sözleşmesi olduğunu belirtir. Bu çerçevede istisna hükmünden yararlanamayan söz konusu kira sözleşmesinde döviz cinsinden belirlenmiş kira bedelinin 32 sayılı Karar geçici m. 8 uyarınca yeniden Türk parası olarak değiştirilmesi gerektiği ifade edilir.

İİK m. 63 uyarınca, Yargıtay, icra dairesinde borca itiraz ederken öne sürülmeyen sebeplerin itirazın kaldırılması yargılamasında dinlenemeyeceği düzenlemesinin kamu düzenine yönelik kurallar bakımından geçerli olmadığını, mahkemenin kamu düzenine ilişkin hususları re’sen dikkate alması gerektiğini belirtir.

Türk parasının korunmasına yönelik mevzuatı da kamu düzenine yönelik kurallar çerçevesinde değerlendiren Yargıtay, ilk derece mahkemesinin 32 sayılı Karar çerçevesindeki itirazları, sırf borca itirazla birlikte ileri sürülmediğinden bahisle dinlememesini bozma sebebi olarak değerlendirir. Yargıtay, ilk derece mahkemesinin kamu düzenine yönelik Türk parasının korunmasına yönelik düzenlemeleri re’sen nazara almaması gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına kararı verir.

Sonuç

Yargıtay’ın bu kararı ile sözleşme bedelinin döviz veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması yasak olan bir sözleşme bakımından kamu düzenine aykırılık nitelemesinde bulunması dikkat çekicidir. Bu kapsamda, Yargıtay tarafından yapılan bu niteleme, sözleşme bedelinin döviz veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması yasak olan sözleşmeler bakımından, kısmi geçersizlik veya geçersizlik değerlendirilmesinin yapılması ihtimali bulunması nedeniyle de oldukça önemlidir.

Bu makalenin tüm hakları saklıdır. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın bu makale kullanılamaz, çoğaltılamaz, kopyalanamaz, yayımlanamaz, dağıtılamaz veya başka bir suretle yayılamaz. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın oluşturulan içerikler takip edilmekte olup, hak ihlalinin tespiti halinde yasal yollara başvurulacaktır.

Diğer İçerikler

Munzam Zararın İspatına Dair Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı
Hukuk Postası
Munzam Zararın İspatına Dair Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı

Munzam (aşkın) zarara ilişkin davalarda zararın ispatlanması meselesi sıkça gerek Anayasa Mahkemesi’nin gerek Yargıtay’ın farklı dairelerinin inceleme ve değerlendirmesine konu olmaktadır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu (“YHGK”) 29.03.2022 tarihinde verdiği 2021/928 E. 2022/401 K. sayılı kararıyla bir kez daha...

Borçlar Hukuku 31.01.2023
Sorumsuzluk Antlaşmalarının Hükümsüzlüğü
Hukuk Postası
Sorumsuzluk Antlaşmalarının Hükümsüzlüğü

Sözleşmeler hukuku bakımından genel prensip sözleşme serbestisi veya diğer bir deyişle irade serbestisi olmasına rağmen, sorumsuzluk antlaşmaları bakımından, tarafların iradelerine tamamen bir serbesti tanınmamış ve sorumsuzluk antlaşmalarının geçerliliği Türk Borçlar Kanunu’nun...

Borçlar Hukuku 30.09.2022
Anayasa Mahkemesi’nin Mülkiyet Hakkı’nın İhlaline İlişkin Cahide Demir Başvurusu
Hukuk Postası
Anayasa Mahkemesi’nin Mülkiyet Hakkı’nın İhlaline İlişkin Cahide Demir Başvurusu

Anayasa Mahkemesi 14.09.2021 tarihli ve 2018/25663 başvuru numaralı kararında (“Karar”) yaptığı inceleme sonucunda, başvurucu Cahide Demir’in üçüncü kişinin borcunun teminatı olarak kendi taşınmazı üzerinde tesis edilen ipoteğin, söz konusu üçüncü kişi borçlunun kredi borcunu...

Borçlar Hukuku Mayıs 2022
Yargıtay Kararları Işığında Adi Ortaklıkların Tasfiyesi
Hukuk Postası
Borçlar Kanunu Hükümleri Uyarınca Sorumsuzluk Anlaşmaları
Hukuk Postası
Genel İşlem Koşullarında Yazılmamış Sayılma Yaptırımı
Hukuk Postası
Genel İşlem Koşullarında Yazılmamış Sayılma Yaptırımı

Genel işlem koşulları, yalnızca tüketici işlemlerinde değil; otomotiv, bankacılık, sigortacılık, telekomünikasyon ve enerji gibi belirli sektörlerdeki ticari işlemlerde de yaygın olarak kullanılır. Nitekim, genel işlem koşulları...

Borçlar Hukuku Ocak 2022
Türk Hukukunda Bitcoin’in Yeri
Hukuk Postası
Türk Hukukunda Bitcoin’in Yeri
Borçlar Hukuku Kasım 2020
EFET Elektriğin Teslimi ve Kabulüne İlişkin Genel Sözleşmesi
Hukuk Postası
Sorumluluk Hukuku Alanında Yeni Bir Oyuncu: Yapay Zeka
Hukuk Postası
EPC Sözleşmelerinde Beklenmeyen Hal Uygulamaları
Hukuk Postası
Kira Sözleşmelerinde Yeni Dönem
Hukuk Postası
Kira Sözleşmelerinde Yeni Dönem
Borçlar Hukuku Haziran 2020
Türk Hukukunda Paralel Borçluluk ve Hukuki Niteliği
Hukuk Postası
Grup İçi Borçlanma
Hukuk Postası
Grup İçi Borçlanma
Borçlar Hukuku Aralık 2018
Banka Teminat Mektupları
Hukuk Postası
Banka Teminat Mektupları
Borçlar Hukuku Eylül 2017
Türkiye’de Elektronik Sözleşmeler
Hukuk Postası
Türkiye’de Elektronik Sözleşmeler
Borçlar Hukuku Temmuz 2017
Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Sözleşmeleri
Hukuk Postası
Kiralayanın Hapis Hakkı
Hukuk Postası
Kiralayanın Hapis Hakkı
Borçlar Hukuku Nisan 2017
Taşınır Rehni Kanunu ve Getirdiği Yenilikler
Hukuk Postası
Gelecekteki Olgularda Yanılma Temelde Yanılma Oluşturur mu?
Hukuk Postası
Türk Hukuku’nda Ceza Koşulu (Cezai Şart)
Hukuk Postası
Türk Hukuku’nda Ceza Koşulu (Cezai Şart)
Borçlar Hukuku Eylül 2016

Yaratıcı hukuk çözümleri için iletişime geçin.