EFET Elektriğin Teslimi ve Kabulüne İlişkin Genel Sözleşmesi
Giriş
Avrupa Enerji Tacirleri Federasyonu (“EFET”), Avrupa Birliği’nde enerji sektöründe rekabetin, şeffaflığın ve açık erişimin geliştirilmesi amaçlarıyla 1999 yılında kurulmuş Amsterdam merkezli bir organizasyondur.[1] Enerji regülasyonu ve enerji sektöründe rekabetin geliştirilmesine ilişkin faaliyetlerinin yanı sıra, EFET’in toptan elektrik ve gaz ticaretine ilişkin hazırladığı standart sözleşmeler bulunur. Bu kapsamda, EFET tarafından hazırlanmış olan Elektriğin Teslimi ve Kabulüne İlişkin Genel Sözleşme (“Genel Sözleşme”)[2] Avrupa Birliği’nde elektrik ticareti piyasasında yaygın olarak kullanılır.[3] Türkiye’deki elektrik tedarik şirketlerinin sayısındaki artış ile paralel olarak, bu sözleşmenin Türkiye’deki kullanımı da son yıllarda artış gösterdi.
Genel Sözleşme; elektriğin teslimi ve kabulü kapsamındaki münferit işlemlere ilişkin olarak önceden belirlenmiş sözleşmesel hükümler öngörmek suretiyle kullanıcı dostu bir mekanizma sunar ve böylelikle toptan elektrik ticareti piyasasındaki işlem maliyetlerini azaltır. Bu yazıda Genel Sözleşme’de öngörülen mekanizma ve temel hükümler ele alınacaktır.
Genel Sözleşme’nin Yapısı ve Temel Hükümleri
Sözleşmesel Dokümanlar
Çerçeve sözleşmeden istifade etmenin sağladığı en önemli avantajlardan birisi, tarafları her bir işlem için hükümlerin detaylı bir biçimde müzakere etmek külfetinden kurtarmasıdır. Genel Sözleşme, bu hedefi aşağıdaki dokümanların kombinasyonu ile gerçekleştirmektedir:
- Genel Sözleşme metni
- EK 1 – Genel Sözleşme’de kullanılan tanımlar
- EK 2a – Sabit fiyatlı münferit sözleşmeler için onay formu
- EK 2b – Değişken fiyatlı münferit sözleşmeler için onay formu
- EK 2c – Satın alma opsiyonları için onay formu
- EK 2d – Satma opsiyonları için onay formu
- Seçim Listesi
Genel Sözleşme, elektrik tedarik sözleşmesi tarafları arasında uyuşmazlık yaratması en muhtemel görülen konuları düzenleyen bir çerçeve sözleşme olarak kurgulanmıştır.[4] Taraflar, Seçim Listesi aracılığıyla, Genel Sözleşme’de yer alan belirli hükümlerin uygulanmasına veya uygulanmamasına ilişkin tercihlerini etkin bir biçimde sözleşmeye yansıtabilir.
Taraflar, Genel Sözleşme’yi ve Seçim Listesi’ni imzaladıktan sonra, elektrik alımı ve satımına ilişkin olarak münferit sözleşmeleri (“Münferit Sözleşme”) akdetmek için Genel Sözleşme’nin eki niteliğinde olan onay formlarından duruma uygun olanı kullanabilirler. Bununla birlikte, Münferit Sözleşmelerin kurulması için sözleşmeye ekli onay formlarının kullanılması zorunluluğu bulunmaz. Genel Sözleşme’nin §2.2’inci maddesi uyarınca Seçim Listesi ile Genel Sözleşme arasında bir tutarsızlık olması durumunda Seçim Listesi, Genel Sözleşme’ye nazaran üstün tutulur. Münferit Sözleşme hükümleri (yazılı bir onay ile kayıt altına alınmış olsun veya olmasın) ile Genel Sözleşme hükümleri arasında bir tutarsızlık meydana gelmesi halinde ise, Münferit Sözleşme hükümleri üstün tutulur.
Münferit Sözleşmelerin Kurulması
Genel Sözleşme bir çerçeve sözleşme niteliği taşıdığından, taraflar Genel Sözleşme’ye istinaden Münferit Sözleşmeler akdedene kadar taraflar arasında edim yükümlülüğünün doğmasına vesile olmaz.[5]
Genel Sözleşme’nin §3’üncü maddesi, tarafların Münferit Sözleşmeleri akdederken takip edebilecekleri usule ilişkin hükümler içerir. Genel Sözleşme, kullanıcı dostu yaklaşımına paralel olarak, taraflar aksine anlaşmadığı müddetçe Münferit Sözleşmelerin yazılı olmasının zorunlu olmadığını açıkça düzenler. Bu durumda taraflardan her biri, diğer taraf ile aralarındaki anlaşma şartlarına ilişkin onay yazısı gönderme imkanına sahiptir. Bu şekilde bir onay yazısını tebliğ alan taraf, bu yazıyı vakit kaybetmeksizin incelemek ve şayet onay yazısının içeriği taraflar arasındaki anlaşma şartlarından ayrışmakta ise bu durumu bildirmekle yükümlüdür.
Tek Sözleşme Konsepti
Genel Sözleşme’nin en dikkat çekici özelliği, benimsediği tek sözleşme konseptidir. Genel Sözleşme’nin §1.1’inci hükmü uyarınca “[t]üm Münferit Sözleşmeler ve işbu Genel Sözleşme Taraflar arasında tek bir sözleşme teşkil ede[r]”. Dolayısıyla, Genel Sözleşme içerisinde “Sözleşme” kavramının kullanıldığı yerlerde Genel Sözleşme tahtında akdedilmiş olan tüm Münferit Sözleşmelere ve Genel Sözleşme hükümlerine atıfta bulunulmuş olur. ISDA Çerçeve Sözleşmesi’ne benzer şekilde buradaki tek sözleşme konseptinin başlıca hedefi, taraflardan birinin iflas etmesi durumunda iflas masasının iflas eden taraf bakımından avantajlı olan Münferit Sözleşme hükümlerini yürürlükte bırakıp külfetli olanları feshetmesi ihtimalinin önüne geçmektir.
Tarafların Başlıca Borçları ve Hukuki İmkanları
Genel Sözleşme uyarınca, Münferit Sözleşmelerden doğan başlıca borçlar elektriğin anlaşılan miktara ve programa uygun şekilde teslim edilmesi ve teslim alınmasıdır. Bu çerçevede, elektrik tesliminin kabul edilmesi Genel Sözleşme tahtında ayrı bir borç olarak düzenlenir. Elektriğin teslim edilmemesinin veya teslim alınmasından imtina edilmesinin bir mücbir sebepten veya diğer tarafın kendi yükümlülüklerini yerine getirmemesinden kaynaklandığı durumlar hariç olmak üzere, bu yükümlülüklerini ihlal eden taraf diğer tarafa karşı sorumludur. Genel Sözleşme, teslimin yapılmaması veya kabul edilmemesi durumları için tazminat hesabında özel hükümler içerir. Bu kapsamda;
- Satıcının teslim borcunu yerine getirmemesi durumda satıcı, teslim edilmeyen elektrik miktarına ilişkin olarak, elektriğin piyasa değeri ile sözleşme bedeli arasındaki farkın tazmininden sorumludur.
- Alıcının teslim almaktan imtina etmesi durumunda ise, sözleşme bedeli ile elektriğin piyasa fiyatı arasındaki fark, kabul edilmeyen elektrik miktarına ilişkin olarak alıcının satıcıya karşı sorumluluğunu teşkil eder.
İlave olarak, yükümlülüğünü ihlal eden tarafın sorumluluğu, ek iletim masrafları ve diğer tarafın sözleşmenin ihlali nedeniyle maruz kaldığı diğer teyit edilebilir masraflar nispetinde artırılır.
Genel Sözleşme’nin §9’uncu maddesi ödeme yükümlülüklerinin ve teminat gösterme yükümlülüklerinin ihlal edilmesi durumlarına ilişkin olarak da hukuki imkanlar öngörür. Sözü geçen hüküm uyarınca, taraflardan birisi diğer tarafa karşı olan muaccel borçlarını ödemediği veya Genel Sözleşme tahtında teminat verme yükümlülüklerini yerine getirmediği takdirde, diğer taraf üç iş günü öncesinden ihbarda bulunmak suretiyle sözü geçen ödeme yapılana veya teminat verene kadar elektrik teslimatlarını askıya alma yetkisine sahiptir.
Kredi Desteği ve İfa Teminatı
Taraflar, Genel Sözleşme’nin imzalanması aşamasında veya sonraki bir zamanda, hangi durumlarda kredi desteği belgeleri sunmak yükümlülüğü altında olacaklarını ve bu garantilerin şeklini ve miktarını belirleyebilirler. Bu durumda üzerinde mutabık kalınan kredi desteği belgeleri, anlaşmaya uygun şekilde sunulmalıdır. Buna ilave olarak, taraflardan birisine ilişkin olarak bir önemli olumsuz değişikliğin meydana gelmesi durumunda diğer taraf, hakkında önemli olumsuz değişiklik gerçekleşen tarafın ifasının garanti alınmasına yönelik olarak ilave teminatlar sunulmasını talep edebilir. Hangi durumların önemli olumsuz değişiklik olarak kabul edildiği, Genel Sözleşme’nin §17.2’inci maddesinde düzenlenir.
Süre, Fesih ve Kapanış Mahsuplaşması
Seçim Listesi’nde bir süre belirtilmediği müddetçe Genel Sözleşme’nin sona erme süresi bulunmaz. Bu tercih, elektrik tedarik sözleşmelerinin genel olarak uzun süreli olması niteliği ile paralellik gösterir. Bununla birlikte, Seçim Listesi’nde bir sona erme tarihi belirtilmediği takdirde, taraflardan her biri diğerine 30 günlük bir bildirim göndermek suretiyle madde §10.2 uyarınca sözleşmeyi feshetme yetkisine sahiptir. Bu şekilde gerçekleşen fesih, olağan fesih olarak isimlendirilir. Olağan fesih hakkının kullanılması durumunda Genel Sözleşme, Münferit Sözleşmelerden kaynaklanan yükümlülükler yerine getirilene kadar geçerliliğini korumakta, başka bir ifadeyle Genel Sözleşme’nin kapanış mahsuplaşmasına ilişkin hükümleri tetiklenmemektedir.
Olağan feshin yanında, §10.3 hükmü, bu hükümde listelenen önemli sebeplerin meydana gelmesi halinde sözleşmenin erken feshini düzenlemektedir. Genel Sözleşme uyarınca, Seçim Listesi’nde aksi istikamette bir belirleme bulunmadığı takdirde, erken fesih hakkı münhasıran önemli sebeplerin meydana gelmesi durumunda söz konusu olabilir. Erken fesih hakkının kullanılması durumunda, olağan feshin aksine, Münferit Sözleşmeler de infisah eder ve kapanış mahsuplaşması konseptinin uygulanması suretiyle taraflar arasındaki ilişki, taraflardan biri tarafından diğerine ödenecek tek bir meblağa indirgenmek suretiyle tasfiye edilir.
Sorumluluk Sınırı
Elektriğin teslimi veya kabulü borcunun ihlal edilmesi durumunda §8 hükmü uyarınca doğan tazmin borcu ve §10.3 hükmü uyarınca önemli sebeplere istinaden fesih durumundaki ödeme borcu hariç olmak üzere, Genel Sözleşme uyarınca taraflar hafif kusurlarından dolayı sorumlu değildir. Genel Sözleşme, dolaylı zararlardan sorumluluğu tamamen dışarıda bırakmakta ve madde §8 hükmü uyarınca doğan tazmin borcu ile madde §11 hükmü uyarınca hesaplanacak fesih bedeli hariç olmak üzere, tarafların sorumluluğunun ilgili Münferit Sözleşmeler tahtında ödenecek bedeller ile sınırlı olduğunu düzenler. Ancak tarafların sorumluluğu; (1) kast, (2) hile ve (3) tarafların temel kanuni haklarını tehlikeye sokan veya temel sözleşmesel yükümlülüklerini ihlal eden fiillerin işlenmesi durumunda sorumluluk sınırlarına tabi olmaz.
Uygulanacak Hukuk ve Tahkim
Seçim Listesi’nde aksine bir düzenleme bulunmadığı müddetçe Genel Sözleşme ve Münferit Sözleşmelere Alman hukuku uygulanır ve Milletlerarası Mal Satımı Hakkında Birleşmiş Milletler Anlaşması uygulanmaz. Taraflar arasındaki uyuşmazlıkların ise Alman Tahkim Enstitüsünün kurallarına göre tahkim yoluyla çözülmesi öngörülür.
Sonuç
Genel Sözleşme elektrik ticareti için kullanıcı dostu ve güvenilir bir mekanizma sunar ve taraflar arasında uyuşmazlık yaratma olasılığı yüksek olan konularda hükümler içerir. Genel Sözleşme’nin Türkiye toptan elektrik piyasasında kullanımın artması ile birlikte, toptan elektrik piyasasında işlem şartlarını standartlaştırmaya ve bu sektörde faaliyet gösteren şirketler arasında bir kendi kendine denetim mekanizması teşkil etmeye başladığını gözlemlemek mümkündür.
[1] https://www.efet.org/home/content?id=39. (Erişim tarihi: 22.09.2021)
[2] Genel Sözleşme’ye https://www.efet.org/home/documents?id=36 adresinden; Genel Sözleşme’nin Türkçe tercümesine (Enerji Tacirleri Derneği tarafından tercüme edilmiştir) https://www.etd.org.tr/tr/sozlesmeler adresinden erişilebilir. (Erişim tarihi: 22.09.2021)
[3]EFET Response to CESR Consultation Paper on Standardisation and Exchange Trading of OTC Derivatives, https://www.esma.europa.eu/file/9390/download?token=j5ocJQDF. (Erişim tarihi: 27.09.2021)
[4] Ayrancı, Hasan: Enerji Sözleşmeleri, Yetkin Yayınları 2010, s.132 dn. 225.
[5] Ayrancı, s.133.
Bu makalenin tüm hakları saklıdır. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın bu makale kullanılamaz, çoğaltılamaz, kopyalanamaz, yayımlanamaz, dağıtılamaz veya başka bir suretle yayılamaz. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın oluşturulan içerikler takip edilmekte olup, hak ihlalinin tespiti halinde yasal yollara başvurulacaktır.
Diğer İçerikler
Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karar (“32 Sayılı Karar”) ve 2008-32/34 sayılı Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ ile bazı sözleşmelerin sözleşme bedelleri ile bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerinin döviz cinsinden veya dövize...
Munzam (aşkın) zarara ilişkin davalarda zararın ispatlanması meselesi sıkça gerek Anayasa Mahkemesi’nin gerek Yargıtay’ın farklı dairelerinin inceleme ve değerlendirmesine konu olmaktadır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu (“YHGK”) 29.03.2022 tarihinde verdiği 2021/928 E. 2022/401 K. sayılı kararıyla bir kez daha...
Sözleşmeler hukuku bakımından genel prensip sözleşme serbestisi veya diğer bir deyişle irade serbestisi olmasına rağmen, sorumsuzluk antlaşmaları bakımından, tarafların iradelerine tamamen bir serbesti tanınmamış ve sorumsuzluk antlaşmalarının geçerliliği Türk Borçlar Kanunu’nun...
Anayasa Mahkemesi 14.09.2021 tarihli ve 2018/25663 başvuru numaralı kararında (“Karar”) yaptığı inceleme sonucunda, başvurucu Cahide Demir’in üçüncü kişinin borcunun teminatı olarak kendi taşınmazı üzerinde tesis edilen ipoteğin, söz konusu üçüncü kişi borçlunun kredi borcunu...
Genel işlem koşulları, yalnızca tüketici işlemlerinde değil; otomotiv, bankacılık, sigortacılık, telekomünikasyon ve enerji gibi belirli sektörlerdeki ticari işlemlerde de yaygın olarak kullanılır. Nitekim, genel işlem koşulları...