Taşınmazların Kurumlar Vergisi Kanunundaki Kısmi Bölünme Kapsamından Çıkarılması
Giriş
06.02.2023 Tarihinde Meydana Gelen Depremin Yol Açtığı Ekonomik Kayıpların Telafisi İçin Ek Motorlu Taşıtlar Vergisi İhdası İle Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında 7456 sayılı Kanun (“7456 sayılı Kanun”) 15.07.2023 tarihli ve 32249 sayılı Resmî Gazete’de yayımlandı. 7456 sayılı Kanun ile önemli vergisel değişiklikler yapıldı. Taşınmazların, 01.01.2024 itibarıyla 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu (“KVK”) m. 19’daki kısmi bölünmenin kapsamından çıkarılması da bu önemli değişikliklerden biriydi. Bu makalede, genel olarak vergi hukuku mevzuatı kapsamında kısmi bölünme konusu, bölünme süreci ve taşınmazların kısmi bölünmenin kapsamından çıkarılması değerlendirilir.
Genel Olarak Kısmi Bölünme
Bölünme müessesesi, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”)’nun 159 ila 180. maddelerinde düzenlenir. TTK m. 159/1-b kapsamında;
Kısmi bölünmede bir şirketin malvarlığının bir veya birden fazla bölümünün diğer şirketlere devrolunacağı, (i) bölünen şirketin ortaklarının, devralan şirketlerin paylarını ve haklarını iktisap edecekleri veya (ii) bölünen şirketin, devredilen malvarlığı bölümlerinin karşılığında devralan şirketlerdeki payları ve hakları elde ederek yavru şirketini oluşturacağı düzenlenir.
KVK m. 19 ve m. 20 kapsamında ise, bazı şartları taşıyan ve sadece üç tür malvarlığını kapsayan kısmi bölünme işlemlerine ilişkin vergisel olarak avantajlı düzenleme getirilir. KVK m. 19 ve m. 20 kapsamında bir vergi erteleme müessesesi olarak düzenlenen kısmi bölünme işlemleri, belirli varlıkların kayıtlı değerleri üzerinden devredilmesini sağlar. Ek olarak, bu kapsamda yapılan kısmi bölünme işlemi kurumlar vergisi, katma değer vergisi, damga vergisi ve tapu harcından istisnadır.
Taşınmazların Vergi Mevzuatı Kapsamındaki Kısmi Bölünme Kapsamından Çıkarılması
KVK m. 19 uyarınca kısmi bölünmeye konu edilebilecek malvarlıkları, (i) taşınmazlar, (ii) en az iki tam yıl süreyle elde tutulan iştirak hisseleri ve (iii) üretim ile hizmet işletmeleridir. Hal böyle olmakla birlikte, 7456 sayılı Kanun ile birlikte yürürlüğe giren yeni düzenleme uyarınca, 01.01.2024 tarihinden itibaren, taşınmazlar, KVK m. 19 ve m. 20’de düzenlenen kısmi bölünmenin kapsamından çıkarılır.
Dolayısıyla, aktifindeki taşınmazları kısmi bölünme ile devretmeyi düşünen kurumların bu değişikliği dikkate almaları son derece önemlidir. Nitekim, 31.12.2023 tarihine kadar kısmi bölünme suretiyle taşınmaz devri yapacak mükelleflerin, aşağıda detaylıca ele alınan bekleme sürelerini ve bu sürelerin bertaraf edilme yöntemlerini de dikkate alarak planlama yapmaları faydalı olur.
Söz konusu planlama yapılırken, taşınmaz kısmi bölünmelerine ilişkin olarak Gelir İdaresi Başkanlığı’nın bugüne kadarki eleştirilerini de dikkate alarak bir vergi planlaması yapılmalıdır. Ayrıca, bölünmeye taraf şirketler nezdinde gerçekleştirilecek sermaye değişiklikleri de son derece önemlidir ve işlemler başlanmadan önce detaylıca değerlendirilmelidir. Yeni kuruluş suretiyle kısmi bölünme gerçekleştirilecek ise, yeni kurulacak şirketin kuruluş işlemleri de ayrıca yürütülmelidir.
Bekleme Süreleri ve Bu Sürelerin Bertaraf Edilme Yöntemleri
Kısmi bölünme işlemine ilişkin genel kurul sürecinin gerçekleştirilmesinden ve ticaret sicilleri nezdinde işleme alınmasından önce, TTK m. 171 ve m. 174 gereğince ortaklara ve alacaklılara yönelik bekleme süreleri bulunur. Buna göre; (i) ortaklara inceleme hakkının sunulması ve (ii) alacaklılara ilan bekleme süresinin beklenmesi gerekir. Dolayısıyla, genel kuruldan önce, bu iki adet ilan metninin Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nde (“TTSG”) yayımlanması ve bekleme sürelerinin tamamlanması gerekir.
Ortaklara İnceleme Hakkı ve 2 Aylık Bekleme Süresi
“İnceleme Hakkı” başlıklı TTK m. 171’de bölünmeye katılan şirketlerden her birinin, genel kurulun kararından 2 ay önce, merkezlerinde, (i) bölünme sözleşmesini veya bölünme planını, (ii) bölünme raporunu, (iii) son üç yılın finansal tabloları ile faaliyet raporlarını ve varsa ara bilançoları, bölünmeye katılan şirketlerin ortaklarının incelemesine sunacağı belirtilir. Söz konusu ortaklara inceleme hakkı ilanları TTSG’de yayımlanır.
Ortaklara inceleme hakkına ilişkin 2 aylık bekleme süresinin bertaraf edilebilmesi, (i) bölünmeye katılan şirketlerin küçük ve orta ölçekli [1] olması ve (ii) tüm ortakların kabul beyanı ile hakkın kullanımından vazgeçmesi şartlarının sağlanması halinde mümkündür. Sicil uygulamasında, küçük ve orta büyüklükteki işletme ölçütünün karşıladığını tespit eden mali müşavir raporunun ibraz edilmesi aranır. Ancak her sicilin konuya ilişkin uygulaması değişebilmektedir; her işlem bazında süreç başlamadan önce ilgili sicil müdürlüğünden teyit alınması faydalı olacaktır.
Alacaklılara İlan ve 3 Aylık Bekleme Süresi
“Alacaklıların Korunması” ve “Alacakların Teminat Altına Alınması” başlıklı TTK m. 174 ve m. 175’te ise, alacaklıların alacaklarının teminat altına alınmasına dair bekleme süresi düzenlenir. Buna göre, TTK m. 174’te bölünmeye katılan şirketlerin alacaklılarının, TTSG’de yedişer gün aralıklarla üç defa yapılacak ilanla ve sermaye şirketlerinde ayrıca internet sitesine de konulacak ilanla, alacaklarını bildirmeye ve teminat verilmesi için istemde bulunmaya çağrılacağı belirtilir. TTK m. 175/1 uyarınca ise, bu ilanların yayımı tarihinden itibaren 3 ay içinde, istemde bulunan alacaklıların alacaklarını teminat altına almak zorunda oldukları düzenlenir.
TTK m. 175/2’de, bölünme işlemi ile alacaklıların alacaklarının tehlikeye düşmediğinin ispatı ile alacaklıların alacaklarının teminat altına alınması yükümlülüğün ortadan kalkacağı belirtilir. Sicil uygulamasında söz konusu şartın sağlanması için;
- Bölünen şirketler nezdinde gerçekleşecek sermaye azaltımı ile eş zamanlı olarak sermayenin aynı tutarda artırılması ve bölünme işlemine esas alınacak mali müşavir raporunda bölünen şirketin net malvarlığının tüm alacakları karşılamaya yettiğinin tespit edilmesi veya,
- Eş zamanlı artırım yapılmaması ve sadece bölünme nedeniyle sermaye azaltımı yapılması halinde ise, bölünme işlemine esas alınacak mali müşavir raporu ekinde veya içeriğinde alacaklılara ilişkin bir listenin yer alması ve bu listede yer alan alacaklılara istinaden alınan teminat mektuplarının ibraz edilmesi aranır.
Bu halde, alacaklılara ilanlara ilişkin 3 ilana çıkılmakla birlikte, 3 aylık bekleme süresi elimine edilebilir. Ancak her sicilin konuya ilişkin uygulaması değişebilmektedir; her işlem bazında süreç başlamadan önce ilgili sicil müdürlüğünden teyit alınması faydalı olacaktır.
Sonuç
7456 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik uyarınca, 01.01.2024 tarihinden itibaren, taşınmazlar, KVK m. 19 ve m. 20’de düzenlenen kısmi bölünmenin kapsamından çıkarılmış olacaktır. Dolayısıyla, aktifinde bulunan taşınmazlarını kısmi bölünme suretiyle devretmeyi planlayan şirketlerin bu değişikliği dikkate almaları son derece önemlidir. Kısmi bölünme işlemlerindeki alacaklılara ve ortaklara inceleme hakkı ilanlarına ilişkin bekleme süreleri de dikkate alındığında, sürecin hızlıca değerlendirilmesi ve uygulanması faydalı olur. Bekleme sürelerinin bertaraf edilebilmesini sağlayan mekanizmaların da kullanılmasıyla, sürecin daha hızlı sonuçlandırılması mümkün olabilir.
- Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler Yönetmeliği’ne göre, 250 kişiden az çalışan istihdam eden, yıllık net satış hasılatı veya mali bilançosundan herhangi biri 500 milyon Türk lirasını aşmayan işletmeler KOBİ olarak tanımlanır.
Bu makalenin tüm hakları saklıdır. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın bu makale kullanılamaz, çoğaltılamaz, kopyalanamaz, yayımlanamaz, dağıtılamaz veya başka bir suretle yayılamaz. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın oluşturulan içerikler takip edilmekte olup, hak ihlalinin tespiti halinde yasal yollara başvurulacaktır.
Diğer İçerikler
İdari para cezaları için genel usul kanunu olan 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun (“Kanun”) bazı maddelerinin uygulamasına ilişkin usul ve esasları belirlemek amacıyla, Hazine ve Maliye Bakanlığı (“Gelir İdaresi Başkanlığı”) tarafından hazırlanan B Seri 18 Sıra No.’lu Tahsilat Genel Tebliği...
12 Mart 2023 tarih ve 32130 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 7440 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun (7440 sayılı Kanun) m. 20 ile şirket birleşmelerinde “borcun aşağı itelenmesi”ne (debt push down) ilişkin yeni ve önemli bir vergisel düzenleme...
19.07.2019 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanan 7186 sayılı Kanunu m. 17 ile 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’na (“BK”) eklenen geçici m. 32 ile finansal güçlük içinde bulunan ancak finans sektörüne olan borçlarının yeniden yapılandırılması yoluyla faaliyetine devam etmesi olanaklı bulunan firmalara...
09.11.2022 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanan 7420 sayılı Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ("7420 Sayılı Kanun") ile vergi mevzuatında önemli değişiklikler ve düzenlemeler yapıldı. 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’na...
Serbest Bölgeler, ihracata yönelik yatırım ve üretimi teşvik etmek, doğrudan yabancı yatırımları ve teknoloji girişini hızlandırmak, işletmeleri ihracata yönlendirmek ve uluslararası ticareti geliştirmek amacıyla kurulan bölgelerdir. Sayılan amaçların gerçekleştirilebilmesi amacıyla...
15 Nisan 2022 tarih ve 31810 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 7394 sayılı Hazineye Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun...
Son yıllarda ekonomideki artan dijitalleşme ile birlikte birçok yeni iş modeli ortaya çıkmış ve geleneksel iş modelleri büyük ölçüde değişime uğramıştır. Söz konusu değişim ile birlikte uluslararası işletmelerin elde ettiği gelirlerin vergilendirilmesi konusunda...
22.01.2022 tarih ve 31727 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 7351 sayılı Kanun ile (“7351 Sayılı Kanun”) vergi mevzuatında esaslı değişiklikler yürürlüğe girdi. Vergi mevzuatına yönelik değişikliklerin yanı sıra, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun...
Sosyal medya, dijital dünya ve internet teknolojisinin gelişmesi ile birlikte ortaya çıkmış ve günümüzde tüm dünyayı önemli ölçüde etkilemiştir. Yeni medyanın baş aktörlerinden biri de sosyal medya içerik üreticileridir. Söz konusu kişiler, sosyal paylaşım ağları üzerinden reklam gelirleri...
1990’lı yıllarda global ekonomi açısından önemli gelişmeler yaşandı. 1900’ların ikinci yarısına geçilirken, Amerika Birleşik Devletleri Merkez Bankası’nın faizleri yükseltmesi ve sıcak paranın yönünü Doğu Asya ülkelerinden batıya çevirmesi, 1998 yılında Asya ülkelerinde yaşanan ekonomik kriz neticesinde...