Elektrik Piyasasında Toplayıcılık Faaliyetinin Hukuki Çerçevesi
Giriş
Yenilenebilir kaynakların enerji üretimindeki payının artırılması, elektrik sistemini etkileyebilecek hususların öngörülebilirliğini ve sistemin esnekliğini azaltır. Bu durumu dengelemek için, bu defa talep tarafından ilave bir esnekliğin sağlanması gerekir.[1] Bu esnekliğin sağlanabilmesinin yolu talep tarafının farkındalığının ve tüketicilerin katılımının artırılmasıdır. Bu yaklaşım talep tarafı katılımı (demand response) olarak isimlendirilmektedir.[2] Talep tarafı katılımı, elektrik şebekesinde meydana gelen dengesizlikleri azaltmak için kullanılır.[3] Talep tarafı katılımını sağlayabilmek için gerekli olan teknik konuların (akıllı şebekeler gibi[4] ) yanı sıra, bir üçüncü kişinin (toplayıcının) aracılığı talep tarafı katılımı söz konusu olabilmesi için temel şartlardan birisi olarak kabul edilir.[5] Dolayısıyla, toplayıcıların elektrik piyasasına dahil edilmesinin şebekenin istikrarının yanı sıra arz güvenliğinin sağlanması için etkili bir araç olduğu düşünülmektedir.[6]
Bir piyasa faaliyeti olarak toplayıcılık faaliyeti, Türk hukuku bakımından nispeten yeni bir kavramdır. Bu hukuk postası makalesinde, toplayıcılara ilişkin olarak mevcut düzenlemeleri ve yürürlüğe konulması planlanan taslak yönetmelikteki hükümleri irdeleyeceğiz.
Mevcut Hukuki Çerçeve
Toplayıcılık, 22.12.2022 tarihinde 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nda (“EPK”) yapılan değişikliklerle birlikte Türk hukuk sistemine bir elektrik piyasası faaliyeti olarak girmiştir. EPK madde 3 “toplayıcılık” kavramını, toplayıcının bir veya birden fazla şebeke kullanıcısının elektrik üretim ve/veya tüketimini yönetmesinden ibaret bir piyasa faaliyeti olarak tanımlamaktadır. “Toplayıcı” terimi ise, bir veya birden fazla şebeke kullanıcısı ile bunlar adına toplayıcılık faaliyeti yürütmek üzere anlaşma yapmış olan, toplayıcılık lisansı veya tedarik lisansına sahip tüzel kişi olarak tanımlanır.
Bu tanımlardan bazı çıkarımlar yapmak mümkündür. Öncelikle, bir elektrik piyasası faaliyeti olarak, toplayıcılık faaliyetinin lisans gerektirdiği konusunda duraksamaya yer yoktur. Toplayıcılık faaliyeti, toplayıcılık lisansı uyarınca gerçekleştirilebileceği gibi tedarik lisansı uyarınca da gerçekleştirilebilir. İkinci olarak, toplayıcıların (veya toplayıcı sıfatıyla hareket eden tedarik şirketlerinin), tüketicilerle bunlar adına toplayıcılık faaliyetinde bulunabilmek için anlaşma akdetmesi gerektiği belirtilir. Bu ise talep tarafı katılımının başarı şansının büyük ölçüde sistem kullanıcılarının katılım konusunda ne kadar istekli davranacağına bağlı olduğunu gösterir.
EPK’da toplayıcılık faaliyetinin düzenlendiği esas madde, “toplayıcılık faaliyeti” başlıklı madde 12/A hükmüdür. Bu hükümde, toplayıcıların şebeke kullanıcıları tarafından bir anlaşma ile yetkilendirileceği açıkça düzenlenmektedir. Bununla birlikte, şebeke kullanıcıları elektrik alımı yapmakta oldukları tedarik şirketlerini toplayıcı olarak yetkilendiremeyecektir. Bu noktada EPK, şebeke kullanıcısının elektrik alımı yapmakta olduğu tedarik şirketini toplayıcı olarak yetkilendirmesi halinde bir çıkar çatışmasının meydana geleceğini varsaymaktadır.
Madde 12/A’nın ikinci fıkrası toplayıcının elektrik piyasasında hangi faaliyetleri yürütebileceğini düzenler. Bu hükme göre toplayıcılar anlaşmalı oldukları sistem kullanıcıları adına şu faaliyetleri gerçekleştirebilecektir: (i) elektrik üretim ve/veya tüketim programlarının yönetilmesi, (ii) elektrik enerjisinin ve/veya kapasitesinin alımı/satımı ve (iii) yan hizmetler tedarik süreçlerine katılınması.
EPK’da yer alan, toplayıcılık faaliyetine ilişkin düzenlemelerin detaylı olmadığını söylemek mümkündür. EPK’da yer alan düzenlemelerden toplayıcılık faaliyetlerinin esasları genel hatları itibarıyla anlaşılabilmekteyse de EPK’da toplayıcılık faaliyeti konusunda düzenleme konusu edilmeyen birçok mesele bulunmaktadır. Hakikaten, madde 12/A’nın son paragrafında toplayıcılık faaliyetine ilişkin usul ve esasların Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (“EPDK”) tarafından çıkarılacak bir yönetmelikte düzenleneceği belirtilmiştir.
Yukarıda sözü edilen yönetmeliğin taslağı EPDK’nın sitesinde 08.05.2024 tarihinde Elektrik Piyasasında Toplayıcılık Faaliyeti Yönetmeliği Taslağı (“Taslak Yönetmelik”) olarak yayınlanmıştır. Sonraki bölümde bu Taslak Yönetmelik hükümlerini inceleyeceğiz.
Toplayıcılık Faaliyetlerine İlişkin Taslak Yönetmelik
Genel Gerekçe
Taslak Yönetmelik, EPDK’nın internet sitesinde Taslak Yönetmeliğin amaçlarını özetleyen bir “genel gerekçe” ile birlikte yayımlandı. Genel gerekçe, EPK’da da yer alan “toplayıcı” ve “toplayıcılık” tanımlarına bir atıf ile başlayıp, bunları detaylandırma niyetini ortaya koymaktadır. Ayıca, elektrik piyasasında meydana gelen değişikliklerin dağıtık elektrik üretim tesislerinin sayısında bir artışa neden olduğuna dikkat çekilmektedir. Bundan başka, şebekenin esnekliğini sağlayabilmek için tüketicilerin elektrik piyasasına katılımının (talep tarafı katılımı) sağlanmasının önemli olduğu vurgulanmaktadır. Sonuç itibarıyla EPDK, Taslak Yönetmeliğin temel amacının dağıtık üretim tesislerinin bir araya getirilmesi ve tüketicilerin elektrik piyasalarına katılımlarının sağlanması olduğunu ifade etmiştir.
Taslak Yönetmeliğin Kapsamı
Taslak Yönetmelik m. 2/2 hangi piyasa katılımcılarının kapsam dışı olduğunu tanımlar. Bu hükme göre, organize sanayi bölgesi tüzel kişiliklerinin 12.05.2019 tarihli ve 30772 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Elektrik Piyasasında Lisanssız Elektrik Üretim Yönetmeliği (“LUY”) uyarınca sahip oldukları lisanssız (lisanstan muaf) üretim tesisleri ve organize sanayi bölgesi üretim lisansına sahip tüzel kişiler Taslak Yönetmelik kapsamında olmayacaktır. Başka bir ifadeyle, bu kişiler toplayıcılık hizmeti alamayacaktır.
Taslak Yönetmelik m. 2/2 ayrıca LUY tahtında 10 yıllık alım garantisi sona ermemiş olan gerçek ve tüzel kişilere de yer vermektedir. Bu ifadeye üzeri çizili şekilde yer verilmiş ve dipnotta bu ifadeye yer verilmesinin sebebinin her iki duruma (kapsama dahil edilip edilmeyeceklerine) ilişkin görüş almak olduğu belirtilmiştir. Dolayısıyla, Taslak Yönetmeliğin son halinde LUY kapsamında faaliyet gösteren ve garanti süreleri sona ermemiş olan tesisler kapsam dışında bırakılabilecektir. Tahminen, bu yaklaşımın sebebi LUY kapsamındaki tesislerden üretilen elektriğin toptan elektrik piyasalarında veya ikili anlaşmalar ile satışının yasak olduğunun LUY’da açıkça düzenlenmesidir.[7] Dolayısıyla bu yasakların Taslak Yönetmelik aracılığı ile gevşetilip gevşetilmeyeceği görülecektir.
Kimler Toplayıcılık Faaliyetinde Bulunabilir?
Taslak Yönetmelik m. 6 kimlerin toplayıcılık faaliyetinde bulunabileceğini tanımlar. Bu düzenleme büyük ölçüde EPK ile aynı paraleldedir. Ancak, EPK’da açıkça belirtilmemesine karşın, Taslak Yönetmelik’te tedarik şirketlerinin toplayıcılık faaliyetinde bulunabilmesi için, toplayıcılık faaliyetinin lisanslarına dercedilmesi gerektiği düzenlenmektedir. Dolayısıyla, tedarik lisansı sahiplerinin toplayıcılık faaliyeti yürütebilmeleri için, lisanslarını bu doğrultuda tadil ettirtmeleri gerekecektir.
Toplayıcılık Faaliyetine İlişkin Genel Prensipler
Yukarıda belirtildiği gibi, EPK toplayıcıların şebeke kullanıcıları ile bir anlaşma akdedeceğini düzenler. Ancak, EPK sözü geçen bu anlaşmanın detaylarına ilişkin bir hükme yer vermemektedir. Taslak Yönetmelikte bu anlaşma “toplayıcılık hizmeti anlaşması” olarak ifade edilmiştir. Taslak Yönetmelikte yer alan tanıma göre bu anlaşma özel hukuk prensiplerine göre akdedilir ve EPDK’nın onayına tabi değildir.[8]
Toptan elektrik piyasalarına ve yan hizmetlere katılabilmek için, toplayıcı ayrıca sistem işleticisi ile ilgili piyasa katılım anlaşmalarını ve şebeke işleticisi ile yan hizmet anlaşmalarını akdedecektir.
Bu anlaşmaları akdettikten sonra, toplayıcı portföyünde bulunan şebeke kullanıcılarının üretim ve/veya tüketim programlarını yönetmeye başlayacaktır. Toplayıcı, bu sistem kullanıcıları adına, elektrik enerjisi ve/veya kapasitesinin alımı ve satımına ilişkin piyasa faaliyetlerine ve yan hizmetlere katılabilecektir.
Elektrik piyasalarına katılmaktan doğan borçların yerine getirilmesi toplayıcıların sorumluluğundadır.[9] Toplayıcılar, piyasa faaliyetlerini piyasa katılım anlaşmalarına ve 14.04.2009 tarihli 27200 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Elektrik Piyasası Dengeleme ve Uzlaştırma Yönetmeliği (“Dengeleme ve Uzlaştırma Yönetmeliği”) hükümlerine uygun şekilde yerine getirecektir. Aynı husus yan hizmetler için de geçerlidir. Taslak Yönetmelik yan hizmetlerin 26.11.2017 tarihli ve 30252 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Elektrik Piyasası Yan Hizmetler Yönetmeliği’ne uygun şekilde yürütülmesi gerektiğini belirtmektedir.
Toplayıcılar portföylerine tüketim tesislerini ve üretim tesislerini dahil edebilir. Ancak, bir toplayıcının portföyünde bulunan üretim tesislerinin toplam kapasitesi 2.000 MW’ı geçemez. Farklı bir limit lisanslı elektrik üretim tesisleri ve depolama tesisleri açısından düzenlenmektedir. Toplayıcının bunları portföyüne dahil edebilmesi için, bunların kurulu gücünün 50 MW’ı aşmaması gerekir. Bununla birlikte, lisanssız (lisanstan muaf) tesisler ve tüketim tesisleri bakımından Taslak Yönetmelikte bir sınırlamaya yer verilmemiştir. Taslak Yönetmelik, lisanssız (lisanstan muaf) tesisler ve tüketim tesisleri için gerekli görmesi halinde sınırlama belirlenmek konusunda EPDK’yı yetkilendirmektedir.
Gerçek Zamanlı İzleme ve Kontrol
Yukarıda da belirtildiği gibi, talep tarafı katılımının sağlanabilmesi için ön koşullardan birisi gerçek zamanlı izleme ve kontrol imkânı veren teknik olanaklardır. Bu hususun farkında olarak, Taslak Yönetmelik bu tür teknik konulara ilişkin hükümler içermektedir.
Bu kapsamda, toplayıcının ilgili şebeke işletmecisinden, anlaşmalı olduğu kullanıcılarının anlık üretim ve/veya tüketim verilerine erişim vermesini talep hakkı bulunmaktadır. Taslak Yönetmelik bunun uygun donanım, ekipman ve cihaz altyapısı ile sağlanacağını belirtmektedir. Hakikaten, Taslak Yönetmelik madde 1 toplayıcılık faaliyeti için gerekli olan uzaktan kontrol ve SCADA altyapılarına ilişkin hazırlıklarının şebeke işletmecileri tarafından 01.09.2024 tarihine kadar tamamlanacağını düzenlemektedir.
Taslak Yönetmelik bu konuda toplayıcılara da borç yüklemektedir. Madde 13 uyarınca, şayet toplayıcı dengeleme güç piyasasına veya yan hizmetler piyasasına katılacaksa, bu takdirde tüketim tesisleri ve TEİAŞ tarafından talep edilmesi halinde üretim tesisleri için kontrol sistemlerini kurmakla yükümlüdür. Bu kontrol sistemleri 28.05.2014 tarihli ve 29013 numaralı Resmî Gazetede yayımlanan Elektrik Şebeke Yönetmeliğine (“Şebeke Yönetmeliği”) uygun olmalıdır. Toplayıcılar ayrıca Dengeleme ve Uzlaştırma Yönetmeliği ve Şebeke Yönetmeliği uyarınca piyasa işletmecisi ve TEİAŞ tarafından talep edilen tüm verileri sağlamakla yükümlüdür.
Sonuç
Diğer elektrik sistemlerinde olduğu gibi[10] , Türkiye’nin elektrik sistemindeki gerçek zamanlı dengeleme elektrik üretiminde yapılan ayarlamalar ile gerçekleşmektedir. Ancak, yukarıda da belirtildiği üzere, sayıları hızlı şekilde artmakta olan yenilenebilir kaynaklara dayalı üretim tesislerinin elektrik şebekesinin anlık dengelemesi bakımından uygun tesisler olmadıkları bilinmektedir. Dolayısıyla, talep tarafı katılımının ve buna ilişkin hukuki düzenlemelerin temel amacı, kaybedilen bu esnekliğin talep tarafında geri kazanılmasının sağlanmasıdır. Bu maksat, Taslak Yönetmeliğin hükümlerinden ve genel gerekçesinden açık bir şekilde anlaşılabilmektedir. Ancak şebeke kullanıcılarının talep tarafı katılımına iştirak etmekte ne ölçüde istekli olacağı ileride görülecektir.
- Xian He/Leigh Hancher/Isabel Azevedo/Nico Keyaerts/Leonardo Meeus ve Jean-Michel Glachant, “Shift, Not Drift: Towards Active Demand Response and Beyond”, European University Institute Robert Schuman Centre for Advanced Studies, Issue: 2013/4, s. 1. (Erişim Tarihi: 12.07.2024).
- Talep tarafı katılımı (demand response) esasında elektrik tüketiminde talep tarafının yönetilmesini ifade eder. Ekonomik açıdan makul olmayan zamanlarda tüketicinin elektrik tüketimini buna göre ayarlaması çerçevesinde bir esneklik sağlamayı hedefler. Bkz: Petri Mäntysaari, EU Electricity Trade Law: The Legal Tools of Electricity Producers in the Internal Market, Springer, 2015, s. 308.
- Ibid.
- Martha M. Roggenkamp/Catherine Redgwell/Inigo Del Guayo ve Anita Ronne (eds), Energy Law in Europe: National, EU and International Regulation, 3rd edn. Oxford University Press, 2016, s. 333.
- He/Hancher/Azevedo/Keyaerts/Meeus ve Glachant, ibid, s. 5.
- EU electricity market transformation is underway: meet the independent aggregators, https://joint-research-centre.ec.europa.eu/jrc-news-and-updates/eu-electricity-market-transformation-underway-meet-independent-aggregators-2022-11-08_en (Erişim Tarihi: 12.07.2024).
- LUY m. 24/7 ve 34/3.
- Taslak Yönetmelik m. 4/1-i.
- Taslak Yönetmelik m. 5/8.
- He/Hancher/Azevedo/Keyaerts/Meeus ve Glachant, ibid, s. 3.
Bu makalenin tüm hakları saklıdır. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın bu makale kullanılamaz, çoğaltılamaz, kopyalanamaz, yayımlanamaz, dağıtılamaz veya başka bir suretle yayılamaz. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın oluşturulan içerikler takip edilmekte olup, hak ihlalinin tespiti halinde yasal yollara başvurulacaktır.