Previous Page  260 / 496 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 260 / 496 Next Page
Page Background

ğu gibi – birlikte sorumlu olanların birbirlerine karşı rücu hakları olup

olmadığını hâkim belirliyorsa da; yataklık eden kimse, yani haksız

fiilin işlenmesinden sonra faile yardımcı olan kimse ancak kârdan pay

aldığı veya yardımıyla zarara sebebiyet verdiği durumda sorumlu olu-

yordu.

eBK’da, eksik teselsül halinde rücu aşaması ile ilgili hiyerarşik bir

düzen yaratılmıştı: Kural olarak önce haksız fiil işleyenin, sonra söz-

leşme uyarınca sorumlu olanın ve en sonda da kusursuz sorumlu ola-

nın ödenen tazminatı üstleneceği kabul edilmekteydi.

TBK Uyarınca Aynı Zarardan Birden Çok Kişinin Sorumlu

Olması Halinin Hükümleri

Aynı zarardan birden çok kimsenin sorumlu olması hali, TBK’da,

eBK’ya nazaran oldukça farklı bir şekilde düzenlenmiştir. Bu farklılık-

ların başında, eksik teselsül/tam teselsül ayrımının kaldırılması – daha

doğrusu sadece teorik bir zemine itilmesi – gelmektedir. Gerçekten de,

TBK m. 61 ve 62 uyarınca, haksız fiili birlikte işleyerek zarara sebep

olanlarla, aynı zarardan farklı sebeplerle sorumlu olanlar aynı hüküm-

lere tabi tutulmuştur. Bunun sonucu olarak da:

• Aynı sonuçtan birden çok kişinin farklı sebeplerle sorumlu ol-

ması halinde de, sorumlulardan birine karşı kesilen zamanaşımı

diğerlerine karşı da kesilmiş olur.

• TBK uyarınca, tazminatta kendi payına düşenden fazlasını öde-

yen kişinin, bu fazla ödemesi için, diğer müteselsil sorumlulara

karşı rücu hakkı olduğu ve zarar görenin haklarına halef olduğu

– artık eksik teselsül/tam teselsül ayrımı kalmadığından, eksik

teselsül hallerinde de uygulanacak şekilde – kabul edildi.

• Sorumluların kendileri açısından, tazminatta indirim sebepleri-

ne dayanıp dayanamayacakları ile ilgili olarak ise TBK’da bir

açıklık yer almamaktadır. Ancak, hemen belirtelim ki, TBK’nın

kabulünden önceki tasarıda, müteselsil sorumlulardan her biri

için sorumluluk sınırının, tek başına sorumlu olsalar idi yüküm-

lü tutulacakları tazminat miktarı olduğu hükmü yer almaktaydı.

Diğer bir ifade ile tasarıdaki hüküm uyarınca, sorumlulardan

her biri kendisi açısından tazminatta indirim sebebine dayana-

biliyordu. Bu hüküm daha sonra tasarıdan çıkarıldı ve sorumlu-

244

HUKUK POSTASI 2015