şitli unsurlardan meydana gelir. Üzerinde sınırlı ayni hak, haciz veya
tedbir bulunmayan; nakden değerlenebilen ve devrolunabilen, fikri
mülkiyet hakları ile sanal ortamlar da dahil, malvarlığı unsurları ayni
sermaye olarak konulabilir.
127nci maddenin, 1nci fıkrasının (a) bendinde düzenlendiği üzere
para, alacak, kıymetli evrak ve sermaye şirketlerine ait paylar sermaye
olarak konulabilir. Fakat 127nci maddenin 2nci fıkrasında TTK’nın
342nci ve 581nci maddelerine göndermede bulunularak, anonim ve li-
mited şirketlerde sermaye olarak konulabilecek değerler sayılırken,
üzerinde sınırlı ayni bir hak, haciz ve tedbir bulunan, nakdi olarak de-
ğerlenemeyen, devrolunamayan ayınların, hizmet edimleri, kişisel
emek, ticari itibar ve vadesi gelmemiş alacakların sermaye olarak geti-
rilemeyeceği düzenlenmiştir.
Alacakların Sermayeye İlavesi için Gerekli Şartlar
Kanun’un 127nci maddesi ile 342nci maddeye yapılan gönderme
ve 342nci maddede belirtilen nakden değerlendirilebilme ile devrolu-
nabilme nitelikleri birlikte değerlendirildiğinde alacakların sermaye
şirketlerine ayni sermaye olarak konulabilmesinin mümkün olduğu so-
nucuna ulaşılmaktadır. Kaldı ki, bu husus 342nci maddenin birinci fık-
rasının son cümlesinde de açıkça düzenlenmiş ve vadesi gelmemiş ala-
cakların sermaye olamayacağı hükme bağlanmıştır. Buna göre, pay sa-
hibinin, üçüncü bir kişiden veya şirketten olan üzerinde sınırlı ayni bir
hak, haciz ve tedbir bulunmayan, vadesi gelmiş alacağının bir sermaye
şirketine ayni sermaye olarak konulmasında herhangi bir engel bulun-
madığı değerlendirilebilmektedir.
Kanun’un 343ncü maddesinde ise sermaye olarak getirilen para-
dan başkaca değerlere ve kuruluş aşamasında devralınacak ayınlar ve
işletmelere, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahke-
mesi tarafından atanan bilirkişilerce değer biçileceği öngörülmüş, ay-
rıca değerlemenin ne şekilde yapılacağı ve bilirkişi raporunun hangi
hususları kapsayacağı ayrıntılı bir şekilde düzenlenmiştir. Maddede
ayrıca, bilirkişilerce hazırlanan rapora karşı kurucular ve menfaat sa-
hiplerine itiraz hakkı tanınmış ve mahkemece onaylanacak bilirkişi ra-
porunun da kesin olduğu belirtilmiştir. Bu bağlamda bilirkişi raporun-
da, seçilen değerleme yöntemi, alacağın gerçekten var olduğu ve tahsil
TİCARET HUKUKU
41