lendirmenin teknik olarak mümkün olduğunu tespit ettirmezse, yapı
yine ilgili süreler içinde yıkılacaktır. Dolayısıyla, yıkım hala esas çö-
züm olarak kalmıştır; ancak en azından yıkıma karşı çıkan maliklerin
güçlendirme yoluna başvurması ve bu yönde karar alınmasını sağlama-
ları mümkün hale getirilmiştir. UygulamaYönetmeliği’nde yapılan de-
ğişiklikle getirilen bu yeni yol, kat maliklerinin mülkiyet haklarının
korunması yönünden daha tatmin edicidir. Böylelikle hem yıkılması
zorunlu olmayan bir binanın yıkım masrafları ve yeniden inşası mas-
rafları üstlenilmeyecek, hem de yıkım gibi oldukça önemli bir karara
karşı kat maliklerine başka bir seçenek sunulmuş olacaktır.
Sonuç
Görüldüğü üzere, Uygulama Yönetmeliği’nin ilk hali kat malikle-
ri açısından oldukça sıkı bir düzenleme getirmiş ve riskli yapı tespit ra-
porunun kesinleşmesinden yıkım dışında başka bir yol tanınmamıştır.
Özellikle daha sonra arsanın geleceği hakkında alınacak kararın üçte
iki çoğunluk ile alındığı da düşünülürse bu kararların çeşitli uyuşmaz-
lıklara yol açması kaçınılmaz olmaktadır. Getirilen yeni düzenleme ise
korunabilir durumda bir binanın yıkılarak çeşitli uyuşmazlıklara sebep
olmasının bir miktar önüne geçecektir. Çünkü yıkıma karşı olan kat
malikleri artık yapının güçlendirilmesinin mümkün olduğunu tespit
edip bir proje sunarak kat maliklerinin güçlendirme yolunda bir karar
almasını sağlayabilecektir. Bu gelişmenin gelecekte açılacak birçok
davanın önüne geçilmesi açısından olumlu bir etki yaratması oldukça
muhtemeldir; ancak elbette içtihadın gelişimi bu konuda belirleyici rol
oynayacaktır.
MUHTELİF
367