Sunulan ciro ve reklâm rakamları yalnızca tescili istenen eşyaya
ilişkin olmalıdır. Pazar payına ilişkin rakamlar ise kullanım sonucu
ayırt edicilik iddiasına konu işarete ilişkin olmalıdır. Satış rakamları
delil olarak sunulduğunda dikkat edilmesi gereken husus ise işarete
ilişkin rakamların toplam piyasa rakamları ile oranlanarak sunulması-
dır. Zira yıllık satış rakamları ancak piyasanın toplam büyüklüğü ile kı-
yaslandığında delil niteliği kazanmaktadır. Sektörde yer alan diğer
markaların da satış oranını gösteren bir sıralama tablosu, ispat gücü
yüksek bir delil olarak kabul edilmektedir.
Deliller, markanın kullanım şekline, kullanımın süresine, süreklili-
ğine ve yoğunluğuna dair bilgiler vermelidir.
Sonuç
556 sayılı KHK’nın 7/1. maddesinin (a) bendinde “
ayırt edici ni-
telikten yoksun olma
”, (b) bendinde “
tanımlayıcı olma
” ve (c) bendin-
de “
ticaret alanında herkes tarafından kullanılabilir olma
” marka tes-
cilinin mutlak ret nedenleri arasında sayılmıştır. Ancak, bu sayılan ne-
denlerle reddin bir istisnası mevcuttur. Şayet bir marka tescil tarihin-
den önce kullanılmış ve tescile konu mallar veya hizmetlerle ilgili ola-
rak bu kullanım sonucu ayırt edici bir nitelik kazanmış ise 7/1(a),
7/1(c) ve 7/1(d) bentlerine göre tescili reddedilemez. Ancak, kazanıl-
mış ayırt edicilik iddiası başvuru aşamasında veya başvurunun reddi
halinde itiraz aşamasında ileri sürülmeli ve ispatlanmalıdır.
FİKRİ MÜLKİYET HUKUKU
343