Eşin Rızası:
TBK m. 584’e göre gerçek bir kişinin kefil olabilmesi için eşin ya-
zılı rızası gereklidir. Ancak, anılan maddede belirtildiği gibi mahkeme-
ce verilmiş bir ayrılık kararı olmadıkça veya yasal olarak ayrı yaşama
hakkı doğmadıkça eşin rızası geçerlilik şartı olacaktır.
Asıl borcun alacaklısı kefil olmak isteyen kişinin eşiyse, eşin rıza-
sı geçerlilik şartı olmaktan çıkar. Kefil lehine olan sözleşme değişikli-
lerinde de eşin rızası gerekmez.
Aval Hakkında (Kısaca) Genel Bilgiler
Aval, kıymetli evrak hukukundan doğan bir borcun güvence altına
alınmasıdır. Avalin şekil şartları TTK m.701 de belirtilmiştir. İlgili
madde uyarınca avalin geçerli olabilmesi için poliçe veya alonj üzeri-
ne yazılması gerekir. Yazıda “aval içindir” veya buna eş bir ifade yer
alması ve aval veren kişinin imzası gerekir.
Aval, TTK da düzenlenmiş kıymetli evrak hukukuna özgü bir gü-
vence kurumu olduğundan TBK’da belirtilen kefalet sözleşmesi olarak
görülemez. Kaldı ki, aval ve kefaleti birbirlerinden ayıran özel hüküm-
leri mevcuttur. İlk olarak aval bağımsız ve aslî bir nitelikte olmasına
karşın kefalet fer’î nitelikte bir teminat verir, ayrıca aval veren, lehine
aval verilenin ileri sürebileceği defî veya itirazları ileri süremez, son
olarak da kefaletin aksine aval şerhinin mutlaka poliçe, bono veya
alonj üzerine yazılması gerekir.
Madde 603’ün Kapsamına Giren Sözleşmeler ve Anılan
Hükmün Avale Uygulanıp Uygulanmayacağı Sorunu
603. madde şu düzenlemeyi öngörmektedir:
“Kefaletin şekline,ke-
fil olma ehliyetine ve eşin rızasına ilişkin hükümler,gerçek kişilerce,
kişisel güvence verilmesine ilişkin olarak başka ad altında yapılan di-
ğer sözleşmelere de uygulanır.”
Bu hükmün uygulama alanı öğretide
tartışma konusu olmuştur. Garanti sözleşmelerinin ve teminat amaçlı
borca katılmaların m.603 kapsamına gireceği kuşkusuzdur. Bu sözleş-
me ve ilişkilerin ortak özelliği kanunda şekil ve hükümlerinin açıkça
belirlenmemiş olmalarıdır.
BORÇLAR HUKUKU
253