Previous Page  194 / 449 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 194 / 449 Next Page
Page Background

TAHKİM

179

Kısmi hakem kararlarında ise hakem kararı uyuşmazlığın tamamına iliş-

kin olmayıp, sadece bir kısmına ilişkindir.

Hakem Kararlarının Kesinleşmesi ve Bağlayıcılığı

Yabancı hakem kararının tenfizinin talep edilebilmesi için, kararın

kesinleşmiş ve icra kabiliyeti kazanmış veya taraflar arasında bağlayıcı

olması gerekir. Bu zorunluluk, MÖHUK m. 60 ve New York Sözleşmesi

m. 5/1(e)’den kaynaklanır. Bu maddeler uyarınca, bir hakem kararının

tenfiz edilebilmesi için kararın, taraflar açısından, kararın verildiği usul

çerçevesinde, “

nihai ve bağlayıcı

” olması gerekir. Örneğin, bir kurumsal

tahkimde kurumca hazırlanan yargılama kurallarında, hakem kararının

verilmesi ile birlikte bağlayıcı olacağı düzenleniyorsa; veya, hakem kara-

rının bağlayıcı olması için başka herhangi bir otoritenin onayına ihtiyaç

duyulmuyorsa, o kararın hakemlerce imzalanması ile birlikte bağlayıcı

olduğu kabul edilebilir.

Bu durumda kesinleşmemiş veya taraflar arasında bağlayıcılık ka-

zanmamış bir hakem kararının tenfizi mümkün değildir. Bu zorunluluk

karşısında, taraflar arasında mevcut uyuşmazlığın tamamını kapsamayan

kısmi hakem kararlarının kesinleşmiş ve tarafları bağlayıcı nitelikte ka-

bul edilip edilmeyeceği ve böyle bir kararın tenfiz edilip edilemeyeceği

tartışmalı bir konudur.

Kısmi Hakem Kararları

Hakem kararlarının tenfizini düzenleyen New York Sözleşmesi veya

MÖHUK, kısmi hakem kararlarının tenfizine ilişkin herhangi bir hüküm

içermez. Bununla birlikte 21.06.2001 tarih ve 4686 sayılı Milletlerarası

Tahkim Kanunu (“MTK”) m. 14/A, hakemlerin kısmi karar verebileceği-

ni ifade eder. Milletlerarası Tahkim Ücret Tarifesi Hakkında Tebliğ’in 6.

maddesinde hakem veya hakem kurulunca kısmî karar verilmesi halinde

ücretin, kısmî karar konusu uyuşmazlığın değerine göre belirleneceğini,

kısmî kararın, nihaî karar olarak verilmesi halinde ücret tablosunda yazılı

ücretin tamamına hükmedileceği ifade edilmektedir. Bu durumda, kısmi

kararın bir kavram olarak Türk hukukunda kabul edildiği görülmektedir.

Bu nedenle, Türk hukukunda kısmi kararların tenfizinin de mümkün ola-

cağı ifade edilebilir.