için uygulanır. Bu maddeye göre, 382. maddede (payların imha edildi-
ği sermayenin azaltılması hali hariç olmak üzere) belirtilen istisnai hal-
lerde devralınan ve madde 383 uyarınca ivazsız olarak iktisap edilen
payların şirket için kayba yol açmayacak şekilde mümkün olan ilk fır-
satta ve azami üç yıl içinde elden çıkarılması gerekmektedir.
385. maddede de ayrıca 379 ve 381. maddelere aykırı iktisap edi-
len payların akıbeti düzenlenmiştir. Kanuna aykırı iktisap edilen bu
payların iktisap tarihinden itibaren en geç altı ay içinde elden çıkarıl-
ması veya üzerlerinde tesis edilen rehnin kaldırılması gerekir. Yeni
TTK’da açıkça düzenlenmemiş olmakla beraber, bu madde hükmün-
den, kanuna aykırı işlemlerin geçerli olacağı sonucuna varılabilir. Zira
TTK madde 329’un aksine Yeni TTK’da yukarıda incelenen maddele-
re aykırı iktisap işlemlerinin geçersiz olacağı düzenlenmemiştir
6
. Ak-
sine bu şekilde iktisap edilen payların elden çıkarılması öngörülmüş,
dolayısıyla da şirketin kendi paylarını bu düzenlemelere aykırı olarak
dahi iktisap edebileceği kabul edilmiştir.
Sonuç
TTK, şirketin kendi paylarının iktisabını belli istisnalar haricinde
yasaklamış ve geçersiz saymıştır. Halka açık şirketlerin İMKB’de iş-
lem gören hisselerini SPK’nın yayınladığı 10 Ağustos 2011 tarihli ilke
kararına göre geçerli olarak iktisap edip edemeyeceği, TTK’da düzen-
lenmiş yasağa aykırı olması nedeniyle tartışmalıdır.
Yeni TTK ise önemli bir yenilik getirerek genel kuruldan yönetim
kuruluna verilecek bir izin ile şirket sermayesinin %10’unu aşmamak
kaydıyla şirketlerin kendi paylarını iktisap edebileceğini düzenlemiştir.
Ayrıca, şirketin karşılaştığı ciddi ve yakın kayıp tehlikesinin bulunma-
sı halinde yönetim kurulu izin almadan bile bu iktisapları gerçekleşti-
rebilecektir. Sermaye azaltımı ya da külli halefiyet gibi belli istisnala-
rın bulunması ya da payların bedelsiz olarak iktisap edilmesi halinde
de şirketlerin kendi paylarını devralabilme veya rehin olarak kabul
edebilme imkânları muhafaza edilmiştir.
TİCARET HUKUKU
53
6
379 ve devamı emredici hükümlere aykırılığın yaptırımı hakkındaki tartışmalar için bkz.
Dr. Alihan Aydın
, a.g.e., sf. 313 vd.