oluşu tek başına kamu düzenine aykırılık olarak değerlendirilmeme-
lidir.
Yabancı bir devletin usul kurallarına göre “ilam” olarak kabul edi-
len bir mahkeme kararının, Türk hukukundaki ilama benzetilerek Türk
hukuku kurallarına tabi tutulmaması gerekir. Yabancı mahkeme karar-
larında gerekçenin bulunup bulunmamasına sonuç bağlanması, mahke-
me ilamının Türk maddi veya usul hukukuna uygunluğunun incelen-
mesi olarak değerlendirilir. Bu husus da yabancı mahkeme kararının
içeriğini tetkik yasağına aykırılık teşkil eder. Aksinin kabulü, Türk
mahkemelerinin yeniden yargılama yapması anlamına gelecektir.
Tenfiz aşamasında ele alınması gereken kıstas, yabancı mahkeme
kararının taşıdığı hükümlerin açıkça Türk kamu düzenini ihlal edip et-
meyeceğidir. İçeriği tetkik yasağı da göz önünde bulundurulduğunda,
uygulanan usulün tenfiz engeli yaratması için, adil yargılama ilkeleri-
ni ihlal etmesi, savunma imkânı vermemesi, bizatihi Türk kamu düze-
nine aykırılık teşkil etmesi gerekir.
İBK’nın gerekçesinde de özellikle, yabancı mahkeme kararının
Türk hukukundan farklı olması veya emredici kurallara aykırı olması
değil, Türk hukukunun temel değerlerine, genel ahlak anlayışına ve
Türk kanunlarının dayandığı temel adalet anlayışı ile hukuk siyasetine,
temel hak ve özgürlüklere, adalet anlayışına aykırı olup olmadığının
dikkate alınması gerektiğine vurgu yapılmıştır.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararı
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu, üçte ikiyi aşan
oy çokluğu ile
“yabancı mahkeme kararlarının salt gerekçesinin bu-
lunmamasının kesinleşmiş yabancı mahkeme kararının tenfizine engel
olmayacağına”
karar vermiştir. İBK’da gerekçenin usul hukuku kuru-
mu olduğu belirtilmiş ve gerekçe ihtiva etmeyen yabancı mahkeme ila-
mının kamu düzenine aykırı sayılması, içeriği tetkik yasağına aykırılık
olarak değerlendirilmiştir. Kamu düzenine aykırılık incelemesinde,
Türk hukukundaki herhangi bir emredici hükmün ihlali değil, temel
değerlerinin, temel adalet anlayışının, temel hak ve özgürlüklerin ihlal
edilip edilmediği esas alınmalıdır.
Bununla beraber, Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Başkanı ve üyeleri,
karara karşı oy vermiş ve İBK’ya itirazlarını belirtmiştir. Karşı oy ya-
222
HUKUK POSTASI 2012