nın serbestleşmesi sürecinde önem arz eden diğer hususların iletim ve da-
ğıtım faaliyetlerinin ayrıştırılması, tüketicilerin sağlayıcısını seçme ser-
bestisine kavuşması ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (“EPDK”)
ile Kurum arasındaki koordinasyon ve işbirliği olduğu belirtildi.
Kurum yaptığı değerlendirmeler sonucunda aşağıdaki önerileri
sunmuştur:
• Elektrik özelleştirmeleri sürecinde, rekabetçi bir piyasa tasarı-
mının sağlanmasının ana hedef olarak kabul edilmesi
• İletim ve dağıtım faaliyetlerinin, rekabete açık piyasa faaliyet-
lerinden ayrıştırılmasına yönelik etkili düzenlemelerin yapıl-
ması
• Geçiş maliyetlerini azaltmaya yönelik önlemlerin alınması
• Tüketicilerin rekabet kültürü ve bilincini artırmaya yönelik ça-
lışmalara önem verilmesi
• Kurum ile EPDK arasındaki işbirliği ve koordinasyonun geliş-
tirilmesi
Doğalgaz Piyasası
Dünyadaki enerji kaynaklarının tüketimi açısından bakıldığında
doğal gaz, petrol ve kömürden sonra üçüncü sırada yer almaktadır.
Türkiye bu alanda tüketimine göre oldukça düşük bir üretime sahiptir.
Türkiye’de doğal gaz ihtiyacı boru hatlarıyla ya da sıvılaştırılmış do-
ğal gazın gemilerle taşınmasıyla yapılan ithalat yoluyla karşılanmakta-
dır. Bu kapsamda başta Rusya ve İran olmak üzere üretici ülkelerle
uzun dönemli alım sözleşmeleri imzalanmıştır.
Türkiye’de doğal gaz piyasasının rekabete açılmasının genel çer-
çevesi 18.04.2001 tarih ve 4646 sayılı Doğal Gaz Piyasası Kanunu ile
çizilmektedir. Aynı Kanunda doğal gaz piyasasında bağımsız düzenle-
me ve denetim faaliyetlerinin EPDK tarafından yürütülmesi düzenlen-
miştir.
Kurum, doğal gaz piyasasını rekabet politikası çerçevesinde ince-
lediğinde; doğal gazın ithalat ve tedarikinden başlamak üzere son kul-
lanıcıya ulaşmasına kadar piyasada yer alan tüm değer zincirini dikka-
te alan bir değerlendirme yapılması gerekliliğini vurgulamıştır. Bu
REKABET HUKUKU
129