HUKUK POSTASI 2011
216
sırasında başkalarına verdiği zararı gidermekle yükümlüdür.”
denir. Buna
göre, adam çalıştıran, çalıştırdığı işçilerin işin yapılmasıyla ilgili olarak
üçüncü kişilere vermiş oldukları zararlardan doğrudan sorumlu tutulur.
M.66/2 ise
“Adam çalıştıran, çalışanını seçerken, işiyle ilgili talimat
verirken, gözetim ve denetimde bulunurken, zararın doğmasını engelle-
mek için gerekli özeni gösterdiğini ispat ederse sorumlu olmaz.”
hükmü-
nü içerir. Bu madde ile adam çalıştıran lehine bir kurtuluş kanıtı düzen-
lenmiş, çalışanların üçüncü kişilere verdikleri zararlarda adam çalıştıra-
nın sorumluluktan kurtulması bazı şartlara bağlanır. Çalışanların üçüncü
kişilere verdikleri zararlarda adam çalıştıranın sorumluluktan kurtulması,
i) Çalışanın seçiminde, ii) İşle ilgili talimat verilmesinde iii) Gözetim ve
denetimde gerekli özenin gösterildiğini ispat koşuluna bağlanır. Adam
çalıştıran bu hükümde yer alan özen yükümünü yerine getirdiğini ispat
edebildiği takdirde sorumlu tutulamaz.
M.66/3’de
“Bir işletmede adam çalıştıran, işletmenin çalışma dü-
zeninin zararın doğmasını önlemeye elverişli olduğunu ispat etmedikçe,
o işletmenin faaliyetleri dolayısıyla sebep olunan zararı gidermekle yü-
kümlüdür.”
hükmü yer alır. Buna göre, işletmenin faaliyetlerinden doğan
bir zarar vuku bulduğu takdirde adam çalıştıran, işin organizasyonunda
hiçbir hatasının bulunmadığını kanıtlaması halinde sorumlu tutulamaz,
aksi takdirde sorumluluğu devam eder. İşletmenin çalışma düzeni biz-
zat zararın doğmasına sebep oluyorsa, artık adam çalıştıranın m.66/2’ye
dayanarak “çalışanı seçerken, işiyle ilgili talimat verirken, gözetim ve
denetimde bulunurken gerekli dikkat ve özeni gösterdiğini ileri sürerek
sorumluluktan kurtulması da mümkün değildir. Çünkü adam çalıştıran
ne kadar dikkatli olursa olsun, işyerinin ve çalışma ortamının düzenini
sağlamakla bizzat yükümlü olup, bu sebeple oluşacak zararın çalışan ta-
rafından önlenmesi mümkün değildir.
M.66/4
“Adam çalıştıran, ödediği tazminat için, zarar veren çalı-
şana, ancak onun bizzat sorumlu olduğu ölçüde rücu hakkına sahiptir.”
hükmünü içermektedir. Bu hüküm ile, adam çalıştıranın ödemiş olduğu
tazminatı çalışana rücu imkanı, çalışanın zarar verdiği kişiye karşı bizzat
tazminatla yükümlü olması şartına bağlanmıştır. Bu takdirde çalışanın
tazminatla yükümlü olduğu miktar oranında rücu imkanı var iken, aksi
takdirde adam çalıştıranın çalışana rücu imkanı bulunmamaktadır.