Previous Page  243 / 375 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 243 / 375 Next Page
Page Background

USUL HUKUKU

229

Anayasa Mahkemesi’ne yapılan başvuruların gerekçesi

Anayasa Mahkemesi’ne muhtelif ilk derece mahkemelerinden yapı-

lan başvurularda, davacı tarafın davayı kazandığı halde ilamı alarak icra

takibinde bulunabilmesinin, ilam ile karşı tarafa yüklenen bir ödevin ye-

rine getirilmesi koşuluna bağlandığı, itiraz konusu kuralda, ilgiliye karar

ve ilam harcı ödenmedikçe ilamın verilmeyeceği belirtildiğinden davayı

kazanan davacıya da verilmemesinin mahkemeye erişim bağlamında da-

vacının hak arama özgürlüğünü engellediği belirtilerek itiraz konusu kura-

lın, Anayasa’nın 2., 5., 10., 35., 36. ve 90. maddelerine aykırı olduğu ileri

sürülmüştür.

Anayasa Mahkemesi tarafından yapılan inceleme

İtiraz konusu kural yukarıda da belirtildiği gibi 492 sayılı Harçlar

Kanunu’nun “nispi harçlarda ödeme zamanı” başlıklı 28. maddesinde yer

almaktadır. Bu maddenin birinci fıkrasının (a) bendinin birinci tümcesin-

de, karar ve ilam harçlarının dörtte birinin peşin, geri kalanın kararın veril-

mesinden itibaren iki ay içinde ödeneceği, ikinci tümcede ise karar ve ilam

harcı ödenmedikçe ilgiliye ilamın verilmeyeceği belirtilmiştir.

Ayrıca Yasa’nın 37. maddesinde Kanun’da gösterilen ve süresi içinde

ödenmeyen harçların nasıl tahsil edileceği belirlenmiştir. Bu kurala göre,

sorumlusu tarafından süresi içinde ödenmeyen karar ve ilam harçları, ilgi-

li mahkemenin yazısı üzerine o yerin vergi dairesi tarafından 6183 sayılı

Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Yasa hükümlerine göre

tahsil edilecektir.

Harç, idarece yapılan bir hizmetten yararlananlardan bu hizmet do-

layısıyla alınan para, diğer bir deyimle verginin özel ve ayrık bir türüdür.

Bu nedenle diğer harçlarda olduğu gibi, yargı harçlarında da kural; har-

cın, davayı açan veya harca mevzu olan işlemin yapılmasını isteyen kişi

tarafından ödenmesidir. Ancak yargı yoluna başvurmak, başvuran kişiye

bir harç yükümlülüğü yüklediği gibi, başvuranın haklı çıkması halinde bu

yükümlülük yer değiştirmekte ve davada haksız çıkan tarafa yükletilmek-

tedir.

Bu nedenle nispi harca tabi davalarda, yargılama sonunda ödenecek

harç miktarıyla birlikte, harcın gerçek sorumlusu da mahkeme kararıyla

belirlenmektedir.