Rehinli Taşınmazlarda Üst Hakkı Kurulması
Üzerinde üst hakkı tesis edilecek arazilerin herhangi bir kısıtlama-
ya tabi olup olmadığının proje hayata geçirilmeden önce kontrol edil-
mesinde fayda vardır. Özellikle, özel hukuk kişilerine ait taşınmazlar
üzerinde maliklerle anlaşmaya varılarak üst hakkı tesis edilmesi halin-
de taşınmaz üzerinde rehin hakkı olup olmadığına dikkat edilmelidir.
Zira üst hakkından önce arazinin üzerinde bir rehin hakkı tesis edilmiş
olması durumunda rehin hakkı sahibi alacaklı taşınmazın üst hakkın-
dan ari olarak satışa çıkarılmasını isteyebilecektir. 2004 sayılı İcra ve
İflas Kanunu m. 132 bu konuda açıktır: “
alacak bir taşınmaz ile temin
edildikten sonra borçlu o taşınmaz üzerinde alacaklının rızası olmak-
sızın bir irtifak hakkı yahut bir taşınmaz mükellefiyeti tesis ederse bu
tesis alacaklının hakkına tesir etmez ve alacaklı taşınmazın o hak ile
birlikte veya o haktan âri olarak artırmaya çıkarılmasını isteyebilir.
”
Böyle bir durumda üst hakkı sahibi arazi üzerindeki tüm haklarını kay-
betme tehlikesi ile karşı karşıya kalacaktır. Ayrıca rehin hakkı tapuya
tescil edildiğinden üst hakkı sahibinin bu durumu bilmediğini ve iyi ni-
yetli olduğunu ileri sürmesi de mümkün olmayacaktır. Dolayısıyla ara-
zi üzerinde rehin hakkı varsa rehinli alacaklının haklarını üst hakkı sa-
hibi aleyhine kullanmasından kaçınmak amacıyla üst hakkı kurulurken
rehinli alacaklının rızası alınmalıdır.
Sonuç
Enerji projelerinin hayata geçirilmesi, önemli maddi yükü olan ve
bu maddi yükün uzun vadede kazançla sonuçlanacağı işlerdir. Bu uzun
vade boyunca, projenin gerçekleştirildiği arazi üzerinde proje sahibi-
nin haklarının malik ve üçüncü kişilere karşı korunması, arazi üzerin-
de üst hakkı kurulması yoluyla sağlanabilir. Ancak üst hakkı kurulur-
ken, arazi üzerinde daha önceden kurulmuş bir rehin hakkının varlığı-
na da önemle dikkat edilmelidir.
ENERJİ HUKUKU
277