ğına gölge düşüren bir uygulama söz konusu olabilir. Ayrıca bir üçün-
cü kişi finansörün bulunması halinde yargılama masrafları ve temina-
tın nasıl çözümleneceği hakkında da çözüme kavuşmamış tartışmalar
söz konusudur.
Her ne kadar IBA’nın yayımladığı Rehber, üçüncü kişi finansörün
tahkimin işleyişine etkilerinin nasıl önlenebileceği veya çözülebilece-
ğine ışık tutsa da, bu alan düzenlemeye son derece açıktır ve açıklığa
kavuşturulması gereken çokça konu bulunmaktadır. Şüphesiz, üçüncü
kişi finansmanı akademisyen ve tahkim alanında çalışan avukat ve ha-
kemlerce tartışılacak konuları barındırmaya devam edecektir.
TAHKİM
191