BORÇLAR HUKUKU
219
1. Asıl borçlu, kefile karşı üstlendiği yükümlülüklere, özellikle belli
bir süre içinde kendisini borçtan kurtarma vaadine aykırı davran-
mışsa.
2. Asıl borçlu temerrüde düşmüşse veya yerleşim yerini diğer bir ül-
keye nakletmesi yüzünden takibat önemli ölçüde güçleşmişse.
3. Asıl borçlunun mali durumunun kötüleşmesi, güvencelerin değer
kaybetmesi veya borçlunun kusuru sonucunda kefil için mevcut
tehlike, kefaletin yapıldığı tarihe göre önemli ölçüde artmışsa.
Kefilin Rücu Hakkı.
TBK m. 596 uyarınca kefil, alacaklıya ifada
bulunduğu ölçüde, onun haklarına halef olur. Kefil, bu hakları asıl borç
muaccel olunca kullanabilir.
Kefil, aksi kararlaştırılmamışsa, rehin hakları ile aynı alacak için sağ-
lanmış diğer güvencelerden sadece kefalet anında var olan veya bizzat
asıl borçlu tarafından, sonradan özellikle bu alacak için verilmiş bulu-
nanlara halef olur. Alacaklıya kısmen ifada bulunan kefil, rehin hakkının
sadece bunu karşılayan kısmına halef olur. Alacaklının rehin konusu üze-
rinde geriye kalan alacak hakkı, kefilin rehin hakkından ön sırada gelir.
Kefil ile asıl borçlu arasındaki hukuki ilişkiden doğan istem ve
def’iler saklıdır.
Bir alacağın güvencesini oluşturan rehin paraya çevrildiği veya borç
rehin veren malik tarafından ödendiği takdirde malik, kefile karşı rücu
hakkını, ancak kefil ile kendisi arasında böyle bir anlaşma varsa ya da
rehin sonradan bir üçüncü kişi tarafından verilmişse kullanabilir.
Kefilin rücu hakkına ilişkin zamanaşımı, kefilin alacaklıya ifada bu-
lunduğu anda işlemeye başlar.
Kefil, dava hakkı vermeyen veya yanılma ya da ehliyetsizlik sebebiy-
le asıl borçluyu bağlamayan bir borç için ödemede bulunduğu takdirde,
asıl borçluya karşı rücu hakkına sahip değildir. Ancak, kefil zamanaşı-
mına uğramış bir asıl borçtan sorumlu olmayı borçlunun vekili sıfatıyla
üstlenmişse asıl borçlu, ona karşı vekâlet sözleşmesi hükümleri uyarınca
sorumlu olur.
Kefilin Bildirim Yükü.
TBK m. 597 uyarınca borcu tamamen veya
kısmen ödeyen kefil, durumu borçluya bildirmek zorundadır.