4077 sayılı Kanuna aykırı durumun ortadan kaldırılmasına yönelik
Tüketici Mahkemesi kararları ise masrafı davalıdan alınmak üzere ay-
nı yöntemle derhal ilan edilir.
Üretimin, Satışın Durdurulması ve Malın Toplatılması
MADDE 24 - Satışa sunulan bir seri malın ayıplı olması duru-
munda Bakanlık veya tüketici örgütleri, ayıplı seri malın üreti-
minin ve satışının durdurulması ve satış amacıyla elinde bulun-
duranlardan toplatılması için dava açabilirler. Mahkeme, dava
sonucunda ayıplı malların toplatılması kararını vermiş ise;
ayıplı malın ve ayıbın niteliğine göre bu malların, satıcıya ia-
de edilip edilmemesine de karar verir. Ancak, malların toplatıl-
ması için yapılan her türlü masraf, aleyhine karar verilen kişi
tarafından ödenmedikçe mallar kendisine iade edilmez.
Dava konusu malları satış amacıyla elde etmiş olan üçüncü ki-
şilerin açacakları rücu davaları da asıl davaya bakan mahke-
mede görülür.
Ayıplı malları satın alan tüketicilerin uğradıkları maddî ve ma-
nevî zararlar nedeniyle tek tek dava açma hakları saklıdır.
4077 sayılı Kanunun 24. Maddesi uyarınca, satışa sunulan bir seri
malın ayıplı olması durumunda Bakanlık, tüketiciler veya tüketici ör-
gütleri, ayıplı seri malın üretiminin ve satışının durdurulması ve satış
amacıyla elinde bulunduranlardan toplatılması için dava açabilir.
Satışa sunulan bir seri malın ayıplı olduğunun mahkeme kararı ile
tespit edilmesi halinde, malın satışı geçici olarak durdurulur. Mahke-
me kararının tebliğ tarihinden itibaren en geç üç ay içinde malın ayıbı-
nın ortadan kaldırılması için üretici-imalatçı ve/veya ithalatçı firma
uyarılır. Malın ayıbının ortadan kalkmasının imkânsız olması halinde
mal, üretici-imalatçı ve/veya ithalatçı tarafından toplanır veya toplattı-
rılır. Toplatılan mallar taşıdıkları risklere göre kısmen veya tamamen
imha edilir veya ettirilir.
Satışa sunulan bir seri malın, tüketicinin güvenliğini tehlikeye so-
kan ayıp taşıması durumunda, 4703 sayılı Ürünlere İlişkin Teknik
Mevzuatın Hazırlanması ve Uygulanmasına Dair Kanun hükümleri
saklıdır.
MEDENÎ USUL HUKUKU
215