HUKUK POS TAS I 2 0 1 0
66
bulunması halinde vade farkı istenebileceğine dair tam bir görüş birliği
bulunmaktadır.
Ancak taraflar arasında, vade farkı uygulanacağına dair yazılı bir söz-
leşme veya oluşmuş bir teamül bulunmadığı ve TTK m.23/2’de belirtilen
sekiz günlük süre içerisinde de faturaya itiraz edilmediği durumda vade
farkı alacağının doğup doğmadığı yönünde Hukuk Daireleri arasında gö-
rüş ayrılığı sonucunda farklı kararlar ortaya çıkmıştır. Bu sebeple Yargıtay
İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu tarafından 27.06.2003 tarih, 2001/1 E.
ve 2003/1 sayılı kararla içtihadın birleştirilmesi yoluna gidilmiştir. Böyle-
ce vade farkı uygulaması konusunda aşağıdaki tespitlere varılmıştır.
1.
Taraflar arasında mevcut yazılı sözleşmede vade farkı uygulanaca-
ğı kararlaştırılmış ise, gönderilen vade farkı faturası sadece karşı
tarafa ihbar niteliğinde olup, süresi içerisinde itiraz edilmemesi hu-
kuki sonuç doğurmayacak ve vade farkı istenebilecektir.
2.
Taraflar arasındaki yazılı sözleşmeye vade farkı uygulanacağı yö-
nünde bir kayıt konmamış ise, gönderilen vade farkı faturasına
sekiz gün içerisinde itiraz edilmese dahi, yazılı sözleşmenin asli
unsuru olan bedelin tek taraflı iradeyle değiştirilmesi mümkün bu-
lunmadığından bu durumda da yine vade farkı istenemeyecektir.
3.
Taraflar arasında vade farkı uygulanacağına dair sözleşme olmama-
sına rağmen, bu hususta taraflar arasında bir ticari teamül oluşmuş
ise, karşı tarafa faturanın tebliği ile faturaya sekiz gün içerisinde
itiraz edilmemesi halinde, vade farkı uygulanabilecektir.
4.
Taraflar arasında yazılı sözleşme yapılmamış veya teamül oluş-
mamış olmakla birlikte geçerli sözleşme ilişkisinde, faturaya vade
farkına ilişkin ibare konularak karşı tarafa tebliği ve karşı tarafın
bu faturaya sekiz gün içerisinde itiraz etmemesi halinde, bu durum
sadece fatura içeriğinin kesinleşmesi sonucunu doğurup, vade far-
kının diğer tarafça istenebileceği sonucunu doğurmayacaktır.