Miras Sözleşmeleri
Giriş
Miras sözleşmeleri miras bırakanın mirasçısı ya da üçüncü kişiyle gerçekleştirdiği ölüme bağlı tasarruf içeren sözleşmelerdir.
Ölüme bağlı tasarruf, miras bırakanın ölümünden sonra hüküm doğurmasını istediği emirlerini içeren bir hukuki işlemdir.[1] Ölüme bağlı tasarruf kavramı iki anlamda kullanılır; maddi anlamda ölüme bağlı tasarruf ve şekli anlamda ölüme bağlı tasarruf. Şekli anlamda ölüme bağlı tasarruf miras bırakanın ölümden sonra hüküm ifade etmesini istediği emirlerini açıklarken uyması gereken şekil şartlarıyken, maddi anlamda ölüme bağlı tasarruf şekli anlamda ölüme bağlı tasarrufların içeriği, orada açıklanan arzular, miras bırakanın ölüme bağlı emirleridir.[2] 4721 sayılı Türk Medeni Kanun (“TMK”) uyarınca şekli anlamda ölüme bağlı tasarruf türleri sınırlı sayıdadır (numerus clausus). Bunlar; vasiyetname ve miras sözleşmesidir.
Vasiyetname yöneltilmesi gerekmeyen bir taraflı irade açıklamasıyla yapılırken miras sözleşmesi karşılıklı, yöneltilmesi gereken iki irade açıklamasıyla yapılır.[3] Daha net bir ifadeyle, miras sözleşmesi adı üstünde bir sözleşmedir.
Bu Hukuk Postası makalesinde, miras sözleşmesi ile vasiyetnamenin farklılaştığı noktalar, miras sözleşmesi türleri, sözleşme yapma ehliyeti, sözleşmenin şekil şartları ile sona ermesi halleri hakkında bilgi verilir.
Miras Sözleşmesi Türleri
a) İçeriğine göre: Olumlu miras sözleşmeleri–Olumsuz miras sözleşmeleri (mirastan feragat sözleşmeleri)
Olumlu miras sözleşmesi ile miras bırakan, karşı taraf ya da üçüncü bir kişi yararına bağlayıcı bir ölüme bağlı tasarrufta bulunur. Olumlu miras sözleşmeleri içerikleri itibarıyla (i) mirasçı atama sözleşmesi, (ii) vasiyet sözleşmesi ve (iii) üçüncü kişi yararına miras sözleşmesi olmak üzere üçe ayrılır.[4]
Olumsuz miras sözleşmesi (mirastan feragat sözleşmesi) ile muhtemel ve müstakbel bir mirasçı, kendisi lehine miras bırakanın terekesi üzerinde ileri doğacak haklardan, bir ivaz karşılığında ya da ivazsız olarak vazgeçer.[5]
b) Taraf sayısına göre: Bir taraflı–iki taraflı miras sözleşmeleri
Bu ayrım terekesi üzerinde bağlayıcı ölüme bağlı tasarrufta bulunulan kişi sayısına göre yapılır. Bir taraflı miras sözleşmesinde taraflardan sadece biri terekesi üzerinde tasarrufta bulunur. Bu tür miras sözleşmelerinde karşı taraf ya sadece miras bırakanın irade açıklamasını kabul eder ya da sağlar arası borç altına girer.
İki taraflı miras sözleşmesinde ise her iki taraf da terekesi üzerinde bağlayıcı ölüme bağlı tasarrufta bulunur. Burada her iki tarafın yaptığı tasarrufun bağlayıcı olması önemlidir. Taraflardan birinin yaptığı tasarruf miras sözleşmesinin bağlayıcı olmayan içeriğini oluşturmaktaysa miras sözleşmesi yine bir taraflı olur.[6] Tarafların muhakkak birbirleri lehine ölüme bağlı tasarruf yapması gerekmez. Üçüncü kişi lehine de sözleşme yapılması mümkündür.
c) İvaz durumuna göre: İvazlı–ivazsız (karşılıklı ve karşılıksız) miras sözleşmeleri
İvazsız miras sözleşmelerinde, taraflardan biri ölüme bağlı tasarrufta bulunurken karşı taraf sadece miras bırakanın iradesini kabul eder, sağlar arası borç altına girmez.
İvazlı miras sözleşmelerinde ise taraflardan biri ölüme bağlı tasarrufta bulunurken karşı taraf da sağlar arası borç altına girer. Söz konusu olan ivazlı bir mirastan feragat sözleşmesi ise, sağlar arası ivaz borcu altına giren miras bırakandır.
Miras Sözleşmesi Yapma Ehliyeti
Ehliyet bakımından miras sözleşmesi ile ölüme bağlı tasarrufta bulunan kimse ile ölüme bağlı tasarrufta bulunmayan karşı taraf yönünden ayrı inceleme yapılır.
a) Ölüme bağlı tasarrufta bulunanın ehliyeti
TMK m. 503 gereğince, miras sözleşmesi yapabilmek için ayırt etme gücüne sahip ve ergin olmak, kısıtlı bulunmamak gerekir. Bir diğer deyişle, miras sözleşmesi yapabilmek için kişinin tam fiil ehliyetine sahip olması gerekir. Yani ayırt etme gücüne sahip velayet altındaki kişiler ve kısıtlılar miras sözleşmesi yapamazlar. Bu miras sözleşmesi ile vasiyetnamenin farklılaştığı noktalardan biridir. Vasiyetname yapabilmek için on beş yaşını doldurmak ve ayırt etme gücüne sahip olmak yeterliyken (bkz. TMK m. 502) miras sözleşmesi için yeterli değildir.
Öte yandan, miras sözleşmesi yapılması kişiye sıkı sıkıya bağlı hak olduğundan rızai veya yasal temsil mümkün değildir.[7]
b) Ölüme bağlı tasarrufta bulunmayanın ehliyeti
Öğretide, miras sözleşmesinin iki taraflı olması halinde TMK m. 503’de yer alan hükmün her iki tarafa da uygulanacağı ifade edilir. Ancak, miras sözleşmesinin bir taraflı olması halinde karşı taraf genel ehliyet kurallarına tabidir.
Ölüme bağlı tasarrufta bulunmayan taraf bakımından kişiye sıkı sıkıya bağlı bir hak söz konusu olmadığı için hem yasal hem rızai temsil söz konusu olabilir.[8]
Şekil Şartı
TMK m. 545 emrince, miras sözleşmesinin geçerli olması için resmî vasiyetname şeklinde düzenlenmesi gerekir. Öğretide, ölüme bağlı tasarrufların miras bırakanın ölümünden sonra hüküm ifade edeceği düşünüldüğünde kanun koyucunun sıkı şekil şartları aramasının yerinde olduğu ifade edilir.[9]
Resmi vasiyetnamede uyulması gereken şartlar TMK m. 532 vd. hükümlerinde belirlenmiştir. Ancak, miras sözleşmesinin vasiyetnameden farklı olarak iki taraflı ölüme bağlı tasarruf olması sebebiyle şekil yönünden bazı farklılıklar mevcuttur.[10] TMK m. 545/2’de “Sözleşmenin tarafları, arzularını resmî memura aynı zamanda bildirirler ve düzenlenen sözleşmeyi memurun ve iki tanığın önünde imzalarlar.” hükmü yer alır.
Buna göre, tarafların aynı anda resmi memur önünde bulunmaları, tanıkların önünde imza gereği, farklılaşan şekil şartları olarak karşımıza çıkar.
Uygulamada resmi vasiyetname gibi miras sözleşmesi de genel olarak noter önünde yapılır. Ancak öğreti, söylenenlerin düzenleme yetkisi olan bütün resmi memurlar için geçerli olduğunu ifade eder.[11]
Miras Sözleşmesinin Sona Ermesi
Miras sözleşmesinin bir sözleşme (iki taraflı hukuki işlem) olması sebebiyle kural olarak bir taraflı irade açıklaması ile sona erdirilmesi mümkün değildir. Bu vasiyetname ile miras sözleşmesinin farklılaştığı diğer bir noktadır; vasiyetname ölüm anına kadar her zaman serbestçe geri alınabilir. Miras sözleşmesi ise, tarafların anlaşması ile veya ancak kanunda öngörülmüş hallerde bir taraflı irade açıklaması ile ortadan kaldırılabilir.
TMK m. 546/2 uyarınca mirasçılıktan çıkarma sebeplerinden birinin bulunması halinde veya sağlar arası ivaz alacaklısı tarafından TMK m. 547 uyarınca ivazın ifa edilmemesi halinde sözleşmeden dönülebilir.
Sözleşmenin tarafları ise birlikte, TMK m. 546/1 uyarınca, miras sözleşmesini her zaman yazılı anlaşmayla ortadan kaldırılabilir.
Öte yandan, miras sözleşmesinin hiçbir işleme gerek kalmadan kanun gereği kendiliğinden ortadan kalkması da söz konusu olabilir. Lehine ölüme bağlı tasarruf yapılan kimsenin miras bırakandan önce ölmesi, boşanma, evliliğin butlanına karar verilmesi, mirastan yoksunluk sebeplerinden birinin varlığı, bozucu ya da geciktirici şartın gerçekleşmesi ile sözlü vasiyetname bu hallerdendir.[12]
Miras Sözleşmesinden Doğan Davalar
Miras sözleşmesinden doğan davalar TMK m. 572 ila 574 hükümlerinde düzenlenmiştir. Buna göre, miras bırakanın sağlığında mallarını vermesi ve mirastan feragat durumunda dava açma imkânı öngörülmüştür. Bununla birlikte, TMK m. 557’de sayılan sebeplerin varlığı halinde, ölüme bağlı bir tasarruf olan miras sözleşmesinin iptali için dava açılabileceği ve TMK m. 560 vd. hükümleri uyarınca saklı paylar ihlal edilirse kazandırmanın tenkisinin talep edilebileceği akılda bulundurulmalıdır.[13]
Sonuç
Türk hukukunda, şekli anlamda ölüme bağlı tasarruf türleri arasında düzenlenen miras sözleşmesi, sözleşme niteliği gereği iki taraflı hukuki işlem olup tek taraflı hukuki işlem olan vasiyetnameden ayrışır. Miras sözleşmesi yapılırken, sözleşme yapma ehliyetine ve sözleşmenin şekline ilişkin getirilmiş düzenlemelere özellikle dikkat edilmelidir.
- Dural, Mustafa/Öz, Turgut: Türk Özel Hukuku Cilt IV Miras Hukuku, 11. Bası, İstanbul, Filiz, 2017, s. 50
- Dural/Öz s. 55
- Dural/Öz s. 100
- Dural/Öz s. 100-101; Gençcan, Ömer Uğur: Miras Hukuku, 6. Bası, Ankara, Yetkin, 2022, s. 531-532
- Dural/Öz s. 101
- Dural/Öz s. 101’de konu şu şekilde örneklendirilir; miras bırakanın A’yi terekesi için mirasçı atadığı miras sözleşmesinde, A da kendi terekesi için vasiyeti yerine getirme (tenfiz) memuru atarsa, A’nın tasarrufu bağlayıcı olmayan bir ölüme bağlı tasarruf olduğu için, miras sözleşmesi yine de bir taraflı sayılır.
- Dural/Öz s. 99
- Dural/Öz s. 102
- Bkz. bu yönde Dural/Öz s. 62
- Bkz. Dural/Öz s. 107-109; Gençcan, s. 525-526
- Dural/Öz s. 107
- Dural/Öz s. 133 vd.
- Eren, Fikret / Yücer Aktürk, İpek: Türk Miras Hukuku, 4. Bası, Ankara, Yetkin, 2021, s. 141
Bu makalenin tüm hakları saklıdır. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın bu makale kullanılamaz, çoğaltılamaz, kopyalanamaz, yayımlanamaz, dağıtılamaz veya başka bir suretle yayılamaz. Kaynak gösterilmeksizin veya Erdem & Erdem’in yazılı izni alınmaksızın oluşturulan içerikler takip edilmekte olup, hak ihlalinin tespiti halinde yasal yollara başvurulacaktır.
Diğer İçerikler
İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu (“İBBGK”) 2021/5 E. 2023/2 K. sayılı 28.04.2023 tarihli İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararı’yla (“Karar”) hukuk davalarında hükümde kanun yolu süresinin hatalı olarak uzun gösterilmesi halinde, hatalı gösterilen süre içerisinde yapılan kanun yolu başvurusunun...
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Macaristan Hükümeti Arasında 06/04/2023 Tarihinde İmzalanan Spor Alanında İşbirliği Anlaşmasının Onaylanması Hakkında 14.09.2023 tarihli ve 7611 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı 15.09.2023 tarihli ve 32310 sayılı Resmî Gazete’de yayımlandı...
Miras hukukumuzun temeli sayılabilecek olan tereke kavramı, bir kimsenin ölümü sonrasında kendisine ait olan mal, hak ve borçlarının tamamını işaret eden bir kavramdır. Tarih içerisinde insanoğlu kimi zaman dini inanışları gereği geride kalan ve değer atfettiği eşyaları ile gömülürken zaman ilerledikçe terekenin...
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Cezayir Demokratik Halk Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Madencilik Alanında İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptının Onaylanması Hakkında 21.07.2023 tarihli ve 7393 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı 22.07.2023 tarihli ve 32256 sayılı Resmî Gazete’de yayımlandı...
Türkiye Cumhuriyeti Hazine ve Maliye Bakanlığı, Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası A.Ş. (TKYB) ve Alman Kalkınma Bankası (KfW) Arasında 06.04.2023 Tarihinde İmzalanan Hibe Anlaşması 04.07.2023 tarihli ve 32238 sayılı Resmi Gazete’de yayımlandı...
2023 Yılı Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Hükümeti Arasında İktisadi ve Mali İşbirliği Anlaşmasının Onaylanması Hakkında 06.06.2023 tarihli ve 7302 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı 07.06.2023 tarihli ve 32214 sayılı Resmi Gazete’de yayımlandı...
28 Nisan 2023 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesi’nin (“AYM”) 22.02.2023 tarihli, E.: 2022/155-K.: 2023/38 sayılı kararı (“Karar”) ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (“TMK”) kadının evlendiğinde eşinin soyadını almasını zorunlu kılan 187. maddesinin birinci cümlesi kaldırıldı. Bu çalışmada...
Türkiye Cumhuriyeti Milli Eğitim Bakanlığı ile Alman Kalkınma Bankası (KfW) Arasındaki Temiz Enerji ve Enerji Verimliliği Önlemleri Projesine Dair 19/3/2018 tarihli Finansman Anlaşması Hakkında Ayrı Anlaşmaya İlişkin Ekli Tadilat Mektubunun Onaylanması Hakkında Karar (Karar Sayısı: 7158) 25 Nisan 2023...
Kuzey Atlantik Antlaşması’na Finlandiya Cumhuriyeti’nin Katılımına İlişkin Protokolün Onaylanması Hakkında 01.04.2023 tarihli ve 7025 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı 02.04.2023 tarihli ve 32151 sayılı Resmi Gazete’de yayımlandı...
Türkiye Cumhuriyeti ve Avrupa Birliği Arasında Türkiye Cumhuriyeti’nin Gümrük Alanında İşbirliğine İlişkin Birlik Programı olan ‘Gümrükler’e Katılımı Konusunda Anlaşmanın 1 Ocak 2021 Tarihinden Geçerli Olmak Üzere Onaylanması Hakkında 08.03.2023 tarihli ve 6913 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı 09.03.2023 tarihli...
5520 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun Geçici 14’üncü Maddesinin Dördüncü Fıkrasında Yer Alan İstisnanın, Kurumların 31.12.2022 tarihli Bilançolarında Yer Alan Yabancı Paralar İtibarıyla da Uygulanması Hakkında 25.01.2023 tarihli ve 6728 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı 26.01.2023 tarihli ve 32085 sayılı Resmi...
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Geçitkale Hava Meydanı Enerji Nakil Hatlarının Deplase Edilmesine İlişkin Protokolün Onaylanması Hakkında Karar (Karar Sayısı: 6647) 06 Ocak 2023 tarihli ve 32065 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi...
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Hükümeti Arasında 14 Nisan 2022 Tarihinde İmzalanan İktisadi ve Mali İş birliği Anlaşması- Ek Anlaşma’nın Onaylanması Hakkında 23.11.2022 tarihli ve 6416 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı 24.11.2022 tarihli ve 32023 sayılı Resmi Gazete ’de yayımlandı...
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Nijerya Federal Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Enerji Alanında İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptının Onaylanması Hakkında 19.10.2022 tarihli ve 6238 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı 20.10.2022 tarihli ve 31989 sayılı Resmî Gazete’de yayımlandı...
Katılım Öncesi Yardım Aracı (IPA II) Kapsamında Akdedilen 2015 Yılı Türkiye İçin Yıllık Eylem Programına Ait Finansman Anlaşmasında Değişiklik Yapılmasına İlişkin Olarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Avrupa Komisyonu Arasında 12.08.2022 ve 31.08.2022 tarihli Mektupların Teatisi Yoluyla İmzalanan...
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı Arasında OECD Ankara Çok Taraflı Vergi Merkezi’nde Çok Taraflı Vergi Programının Uygulanması Hakkında Mutabakat Muhtırasının 1 Ocak 2022 Tarihinden Geçerli Olmak Üzere Onaylanması Hakkında 15.09.2022 tarihli ve...
Sosyal medyanın modern bir kitle iletişim aracına dönüşmesi ile birlikte, reklamcılık ve pazarlama kavramları da yeni bir boyut kazanmıştır. Sosyal medya üzerinden takipçi kitlelerini "etkileyerek" çeşitli ürün ve hizmetleri tanıtan influencer'lar (diğer bir deyişle, sosyal medya etkileyicileri), yeni nesil reklam...
6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci Maddesinin Birinci Fıkrasında Yer Alan Gecikme Zammı Oranının, Her Ay İçin Ayrı Ayrı Uygulanmak Üzere %2,5 Olarak Belirlenmesi Hakkındaki 20.07.2022 tarihli ve 5801 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı 21.07.2022 tarihli ve...
Avrupa Birliği Sığınmacı Mali İmkânı İkinci Dönemi (FRIT-II) Kapsamında İşgücü Piyasasına Geçişin Desteklenmesi Projesi’ne İlişkin Olarak Türkiye Cumhuriyeti Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Uluslararası İmar ve Kalkınma Bankası Arasında...
2022 Yılı Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Hükümeti Arasında İktisadi ve Mali İşbirliği Anlaşmasının Onaylanması Hakkında 23.05.2022 tarihli ve 5596 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı 24.05.2022 tarihli ve 31845 sayılı Resmî Gazete’de yayımlandı...
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Fildişi Sahili Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunmasına İlişkin Anlaşmanın Onaylanması Hakkında 23.04.2022 tarihli ve 5520 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı 24.04.2022 tarihli ve 31819 sayılı Resmî Gazete’de yayımlandı...
Anayasa Mahkemesi 29.09.2021 tarihli ve 2018/357 başvuru numaralı kararında (“Karar”) yaptığı inceleme sonucunda, başvurucunun toplu konut yapımı amacıyla kamulaştırılan taşınmazlarının kamulaştırma amacına uygun olarak kullanılmaması...
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (“TMK”) 101. maddesinde tanımlandığı üzere, vakıflar; gerçek veya tüzel kişilerin yeterli mal ve hakları belirli ve sürekli bir amaca özgülemeleriyle oluşan tüzel kişiliğe sahip mal topluluklarıdır. Vakıflar “ideal amaçlı” tüzel kişilerdir. Bir başka deyişle, vakıflar kazanç paylaşma amacı...