başka deyişle YK, kanun uyarınca anonim şirketi yönetmek ve temsil-
le görevlendirilmiştir. Bu hüküm ayrıca, kanundaki istisnai hükümlerin
saklı olduğunu düzenler. Bu bağlamda, TTK m. 367/1 uyarınca YK,
esas sözleşmeye konulacak bir hükümle, düzenleyeceği bir iç yönerge-
ye göre, yönetimi, kısmen veya tamamen bir veya birkaç YK üyesine
veya üçüncü kişiye devretmeye yetkili kılınabilir. Böylece YK yöneti-
mi kısmen veya tamamen devredebilir.
YK, TTK uyarınca şirketi yönetmeye ve temsile yetkili organ ol-
duğuna göre YK üyeleri de 6183 sayılı Kanun’un Mükerrer 35. mad-
desi anlamında “kanuni temsilci”dir. Bu konuda, Yargıtay’ın birçok ka-
rarı bulunur
1
. Yargıtay kamu borçlarından sorumlu tutulacak kişinin
şirketi temsil ve ilzama yetkili olması gerektiğini vurgular. YK üyele-
ri, temsil yetkilerini TTK m. 370/2 uyarınca murahhas üyelere ya da
murahhas müdürlere devredebilir. Ancak bir YK üyesinin temsil yetki-
sine sahip olması şarttır. YK üyeleri temsil yetkilerini bu şekilde dev-
retmedikçe, ilgili madde uyarınca sorumludur.
Temsil yetkisinin murahhas üye veya murahhas müdürlere devri
halinde, sorumluluk kendisine yetki devri yapılan kişilerdedir. Eğer
temsil yetkisi bu şekilde devredilmişse kamu alacaklarının bu kişiler-
den tahsil edilmesi ve diğer YK üyeleri hakkında işlem yapılmaması
gerekir. Danıştay bir kararında, şirketi temsil yetkisinin murahhas üye-
lere bırakılması durumunda, diğer yönetim kurulu üyelerinin sorumlu
tutulmasına ilişkin bir ödeme emrinin iptaline karar verilmesi gerekti-
ğini ifade eder
2
. Yargıtay da, şirketi temsil yetkisininYK üyelerinin bi-
rine veya birkaçına bırakılması durumunda, diğer YK üyelerinin so-
rumluluktan kurtulacağına ve temsil yetkisinin bırakıldığı YK üyeleri-
nin müteselsilen sorumlu tutulacağına karar vermiştir
3
.
Yukarıda atıf yapılan kararlar incelendiğinde, hemYargıtay hem de
Danıştay’ın, temsil yetkisinin murahhaslara bırakılması durumunda
kamu borçlarından dolayı sorumluluğun da bu murahhaslar üzerinde
olacağına karar verdiği görülür.
TİCARET HUKUKU
31
1
Bkz. Yargıtay 10 Hukuk Dairesi’nin 09.11.2005 tarihli, 2005/9158 E., 2005/11380 sayılı kararı,
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi’nin 08.03.2011 tarihli, 2010/379 E., 2011/2028 K. sayılı kararı.
Kaynak:
www.kazanci.com.tr.
2
Danıştay 11. Dairesi’nin 24.02.2000 tarihli, 1998/4697 E., 2000/745 K. sayılı kararı.
3
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi’nin 14.06.2011 tarihli, 2011/4753 E., 2011/7389 K. sayılı kararı.