Mevzuatımızda bu düzenleme yukarıda anlatılan mutlak (Paris
1.mük.6) ve nispi (TRIPS m. 16/3) red sebepleri olarak iki farklı mad-
dede kendini göstermektedir. Bu durum, doktrinde farklı yorumlara ve
uygulamada çelişkili kararlar verilmesine neden olmaktadır. Bir görüş
TRIPS 16/3’ün Paris 1.mük.6 maddesini değiştirdiği için mutlak red
sebebi incelemesinin farklı sınıfları da kapsaması gerektiğini savunur-
ken, diğer bir görüş, mutlak red sebebi kapsamını Paris 1.mük.6. mad-
desindeki gibi aynı veya benzer sınıflarla sınırlı tutarak, farklı sınıflar-
daki ayniyet incelemesinin nispi red sebebi kapsamında itiraz üzerine
yapılması gerektiğini belirtmektedir. Uygulamada ise TPE, mutlak red
sebebi olarak sadece aynı veya benzer mal veya hizmet sınıfı kapsa-
mında inceleme yapmakta, ayniyet bulunmadığı takdirde tescil başvu-
rusunu yayınlamaktadır.
Sonuç
Markalaşmak, mal ve hizmetlerin kalitesinin sabitlenmesini, tüke-
ticinin güveninin kazanılmasını sağlar. Bunun getirisi olarak daha faz-
la kazanç elde edilir, tanınmışlık artar. Bin bir emekle inşa edilen bir
itibardan, sürece hiçbir katkısı olmayan üçüncü kişilerin haksız yere
kazanç sağlaması kabul edilemez. Yukarıda açıklanan düzenlemeler bir
yandan markanın itibarından yararlanılarak haksız avantaj sağlanması-
nı, öte yandan markanın kalite standardına ve itibarına zarar verilme-
sini önleyerek gerek yerel gerek uluslararası alanda fikri mülkiyet hak-
larının korunduğu bir sistem oluşturulmasını amaçlamaktadır. Bu ama-
cın gerçekleştirilebilmesi için, TPE’nin çok titiz davranması, tanınmış
marka sahiplerinin de haklarından haberdar olması ve olası bir durum-
da hemen harekete geçmesi gerekmektedir.
310
HUKUK POSTASI 2015