davanın açılabilmesi için 5 yıllık hakdüşürücü süre öngörülmüştür. Bu
süre, kötü niyetli tescil söz konusu olduğunda uygulanmamaktadır.
Davada yetkili ve görevli mahkeme, hükümsüzlüğü iddia edilen marka
sahibinin ikametgahının bulunduğu yerin ihtisas mahkemeleridir.
Görüldüğü üzere YİDK’nın kararına karşı açılan iptal davası ile bu
dava sonucunda markanın terkinin sağlanması için açılan hükümsüz-
lük davasında görevli ve yetkili mahkemeler farklılık göstermektedir.
Bu durumun usul ekonomisine aykırı olması nedeniyle, anılı davaların
aynı anda, Ankara FSHHM’de açılması Yargıtay tarafından mümkün
kılınmıştır.
Hükümsüzlük kararı geçmişe etkilidir. Davanın kabulü ile marka,
tescil tarihinden itibaren ortadan kalkmış sayılır. Ancak, haksız marka
sahibinin iyi niyetli olması halinde geçmişe etkililik, marka ihlali ne-
deniyle uygulanan kararlara ve hükümsüzlük kararından önce yapılmış
ve uygulanmış sözleşmelere sirayet etmez.
Hükümsüzlük kararını alan davacının, bu kararı, kesinleştikten
sonra TPE nezdinde infaz etmesi gerekmektedir. Kötü niyetli tescil
söz konusu değil ise, bu dava kapsamında tazminata hükmedileme-
mektedir.
Markanın İptali Davası
Bu davalar, MarKHK m. 14’te düzenlenmektedir. Tescilli bir mar-
kanın, tescil tarihinden itibaren ve haklı bir neden olmaksızın 5 yıl sü-
reyle kullanılmaması veya kullanıma 5 yıl süreyle kesintisiz ara veril-
mesi halinde markaların iptal edilmesi için dava açılabilmektedir. Bu
davalar, koruyucu marka ya da ihtiyat markaları çöplüğünün oluşması-
nı engellemek amacını taşımaktadır. Verilen karar geriye etkili değildir.
Kullanmama, haklı bir nedene dayanıyorsa, marka iptal edilememek-
tedir. Davacı, davalı, görev, yetki ve karara ilişkin düzenlemeler hü-
kümsüzlük davası ile ayniyet göstermektedir.
Marka İhlali Davaları
Marka hakkının ihlali (tecavüzü), “
tescilli bir markadan kaynakla-
nan hakların, Türkiye özelinde ve koruma süresi içerisinde marka sa-
hibinin izni ve/veya onayı alınmaksızın kullanılması
” şeklinde tanımla-
nabilir. MarKHK tecavüz fiilleri, m. 9 ve m. 61’de detaylı bir şekilde
FİKRİ MÜLKİYET HUKUKU
303