hukuki korunma ihtiyacı ile orantılı ve bağlantılı bir yöntemi benimse-
mek gibi yükümlülükleri olduğu vurgulanmıştır.
İhtiyati Tedbire İlişkin Kanun Hükümleri, Yenilikler ve
Gerekçeleri
“İhtiyati Tedbir”, HMK’nın “Geçici Hukuki Korumalar” başlıklı
10. Kısmında ilk sırada yer almaktadır. Kanun’un 389. maddesi, “İhti-
yati tedbirin şartları”nı düzenlemektedir. Buna göre bir uyuşmazlık ha-
linde ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için; mevcut durumda meyda-
na gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli
ölçüde zorlaşması ya da tamamen imkansız hale gelmesi veya gecikme
sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe
edilmesi hali bulunmalıdır.
İhtiyati Tedbir Talebi
390. madde, ihtiyati tedbir talebini düzenlemektedir. Buna göre ih-
tiyati tedbir; dava açılmadan önce esas hakkında görevli ve yetkili olan
mahkemeden, dava açıldıktan sonra ise ancak asıl davanın görüldüğü
mahkemeden talep edilir. Bu konuda yürürlükten kalkan 1086 sayılı
kanuna göre bir farklılık bulunmaktadır. Böylece hiç ilgisi olmayan
mahkemelerden ihtiyati tedbir istenmesinin önüne geçilmesi ve ihtiya-
ti tedbirde yetki ve görevle ilgili belirsiz ve kötüye kullanıma açık olan
durum, belirli ve tereddüdü ortadan kaldıracak hale getirilmiştir.
Maddenin 2. Fıkrasında, tedbir talep edenin haklarının derhal ko-
runmasında zorunluluk bulunan hallerde, hakimin karşı tarafı dinleme-
den de tedbire karar verebileceği düzenlenmiştir. Hukuki dinlenilme
hakkı vazgeçilmesi mümkün olmayan temel bir yargısal haktır. Ancak
bazı durumlarda acilen geçici hukuki korumalara başvurulması ihtiya-
cı ortaya çıkabilir ve karşı tarafa haber verildiğinde, geçici korumanın
etkisinin ortadan kalkması sonucu doğabilir. Bu nedenle hakime, karşı
taraf dinlenmeden de ihtiyati tedbire karar verebilme yetkisi tanınmış-
tır. Karşı tarafı dinleyip dinlememeyi hakim durumun özelliğine göre
takdir eder.
Aynı maddede tedbir talep eden tarafın, dilekçesinde dayandığı ih-
tiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yö-
nünden haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğu belirtil-
USUL HUKUKU
263