miştir. Bu hüküm ile tedbir talep edenin; talepten önce, talebinin konu-
su, dayanakları, tedbirin türü üzerinde düşünmesini ve talebini somut-
laştırmasını sağlamak amaçlanmıştır.
Yaklaşık İspat Kavramı
Bununla birlikte, doktrinde kabul gören “yaklaşık ispat” ifadesinin
Kanun’da kullanılmasının da bir amacı bulunmaktadır. Bilindiği üzere
kanunda açıkça öngörülmemişse ya da işin niteliği gerekli kılmıyorsa,
bir davada yaklaşık ispat değil, tam ispat aranır. Düşürülmüş ispat öl-
çüsü çerçevesinde ise tam kanaat değil; kuvvetle muhtemel, yaklaşık
bir kanaat yeterli görülmektedir. Geçici hukuki korumalarda, bazen
karşı tarafın dinlenmemesi, tüm delillerin ayrıntılı bir biçimde incelen-
mesine yeterli zamanın olmaması gibi sebeplerle, yaklaşık ispat yeter-
li görülmüştür.
Yaklaşık ispat durumunda hakim, o iddianın yüksek ihtimal olarak
doğru olduğunu kabul etmekle birlikte, zayıf bir ihtimal de olsa aksi-
nin mümkün olduğu ihtimalini göz ardı etmez. Bu sebeple, genelde ge-
çici hukuki korumalara karar verilirken, talep edenin haksız olma ihti-
mali de dikkate alınarak talepte bulunandan teminat alınması öngörül-
müştür.
Teminat
Kanun’un 392. maddesi; tedbir talep edenin haksız çıkması halin-
de, karşı tarafın ve üçüncü kişilerin uğrayacakları muhtemel zararlara
karşılık teminat göstermesini emreder. Ancak bu kuralın istisnası bu-
lunmaktadır. Talep, resmi belgeye, başkaca kesin bir delile dayanıyor
yahut durum ve koşullar gerektiriyorsa, mahkeme gerekçesini açıkça
belirtmek şartıyla teminat alınmamasına karar verebilir.
Tedbir Kararı
Talebin ardından mahkeme, tedbire konu olan mal veya hakkın
muhafaza altına alınması veya bir yediemine tevdii ya da bir şeyin ya-
pılması veya yapılmaması gibi, sakıncayı ortadan kaldıracak veya za-
rarı engelleyecek her türlü tedbire karar verebilecektir. Kanun’un ge-
rekçesinde, ihtiyati tedbir kararı verilirken, asıl uyuşmazlığı çözecek
mahiyette bir karar verilmemesi gerektiği önemle vurgulanmıştır.
264
HUKUK POSTASI 2014