Previous Page  280 / 489 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 280 / 489 Next Page
Page Background

miştir. Bu hüküm ile tedbir talep edenin; talepten önce, talebinin konu-

su, dayanakları, tedbirin türü üzerinde düşünmesini ve talebini somut-

laştırmasını sağlamak amaçlanmıştır.

Yaklaşık İspat Kavramı

Bununla birlikte, doktrinde kabul gören “yaklaşık ispat” ifadesinin

Kanun’da kullanılmasının da bir amacı bulunmaktadır. Bilindiği üzere

kanunda açıkça öngörülmemişse ya da işin niteliği gerekli kılmıyorsa,

bir davada yaklaşık ispat değil, tam ispat aranır. Düşürülmüş ispat öl-

çüsü çerçevesinde ise tam kanaat değil; kuvvetle muhtemel, yaklaşık

bir kanaat yeterli görülmektedir. Geçici hukuki korumalarda, bazen

karşı tarafın dinlenmemesi, tüm delillerin ayrıntılı bir biçimde incelen-

mesine yeterli zamanın olmaması gibi sebeplerle, yaklaşık ispat yeter-

li görülmüştür.

Yaklaşık ispat durumunda hakim, o iddianın yüksek ihtimal olarak

doğru olduğunu kabul etmekle birlikte, zayıf bir ihtimal de olsa aksi-

nin mümkün olduğu ihtimalini göz ardı etmez. Bu sebeple, genelde ge-

çici hukuki korumalara karar verilirken, talep edenin haksız olma ihti-

mali de dikkate alınarak talepte bulunandan teminat alınması öngörül-

müştür.

Teminat

Kanun’un 392. maddesi; tedbir talep edenin haksız çıkması halin-

de, karşı tarafın ve üçüncü kişilerin uğrayacakları muhtemel zararlara

karşılık teminat göstermesini emreder. Ancak bu kuralın istisnası bu-

lunmaktadır. Talep, resmi belgeye, başkaca kesin bir delile dayanıyor

yahut durum ve koşullar gerektiriyorsa, mahkeme gerekçesini açıkça

belirtmek şartıyla teminat alınmamasına karar verebilir.

Tedbir Kararı

Talebin ardından mahkeme, tedbire konu olan mal veya hakkın

muhafaza altına alınması veya bir yediemine tevdii ya da bir şeyin ya-

pılması veya yapılmaması gibi, sakıncayı ortadan kaldıracak veya za-

rarı engelleyecek her türlü tedbire karar verebilecektir. Kanun’un ge-

rekçesinde, ihtiyati tedbir kararı verilirken, asıl uyuşmazlığı çözecek

mahiyette bir karar verilmemesi gerektiği önemle vurgulanmıştır.

264

HUKUK POSTASI 2014